Cumhuriyet’e yapılan operasyon sonrasında binlerce kişi gazetenin Şişli’deki binasının önünde toplanarak, operasyonu gece boyunca protesto etti. Operasyonlar sonrasında gazete “Teslim olmayız” manşetiyle çıktı.
OPERASYON BAŞLADIKTAN SONRA YAŞANANLAR…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, TCK’nın 220/6. maddesi uyarınca “FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve yazar Güray Öz’ün de bulunduğu 13 şüpheli hakkında gözaltı kararı alındı.
Cumhuriyet yönetimine muhalif isimlerden Cumhuriyet Vakfı Eski Başkan vekili Alev Coşkun ve CUMOK operasyonla ilgili açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gazetenin Ankara bürosunu ziyaret etti. TBB Başkanı Feyzioğlu ise Odatv’ye yaptığı açıklamada “Bu yapılanlar terör örgütlerine yarıyor” dedi.
(Murat Sabuncu’nun 15 Temmuz’da paylaştığı tweet sosyal medyada paylaşılıyor.)
Operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen isimler şöyle: Hikmet Çetinkaya, Akın Atalay, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Eser Sevinç, Hakan Kara, Güray Öz, Müslüm Özışık, Turhan Günay, Nebil Özgentürk, Musa Kart, Aydın Engin, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Günseli Özaltay.
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, yazarlar Hikmet Çetinkaya, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Orhan Erinç, Aydın Engin, Hakan Kara, Kadri Gürsel ve Güray Öz’ün evlerinde arama başlatıldı.
Vakıf yönetim kurulu başkanı Orhan Erinç’in evinde arama yapıldı. Ancak Erinç, yaşı sebebiyle gözaltına alınmadı.
Hakan Kara, Aydın Engin, Sabuncu ve Öz, gözaltına alınırken, evinde arama yapılan, ancak yurtdışında olduğu öğrenilen Akın Atalay için de gözaltı kararı verildi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aydın Engin, sağlık kontrolünden geçirilirken gazetecilerin ‘neden gözaltına alındınız’ sorusu üzerine, “Bir şey söylemiyorum, Cumhuriyet’te çalıştığım için. Cumhuriyet’te çalışıyorum yetmez mi?” diye cevap verdi.
ORHAN ERİNÇ’TEN AÇIKLAMA
Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi Orhan Erinç açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Cumhuriyet gazetesi gazetedir ve gazetecilik suç değildir.
Cumhuriyet Gazetesi 7 Mayıs 1924 tarihinde yayınlanan ilk sayısından itibaren ülkemizde her anlamda gerçek bir demokrasi kurulması için yayınını sürdürmüş, hiçbir hükümet ve hiçbir partinin gazetesi olmamıştır. Cumhuriyetin, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı “aydınlanma” yolunda, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösteren bir gazetedir. Gerçek budur ve bundan ibarettir.
Cumhuriyet gazetesi laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin vazgeçilmezliği ve insan haklarının korunması için gazetecilik çizgisinden hiç ödün vermemiştir. Demokrasinin savunuculuğunu yapan Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir gazetedir. Gücünü okurlarından alır. Cumhuriyet gazetesi hiçbir güç tarafından teslim alınamayacak olan gazetecilik inancıyla yayın hayatını sürdürür ve sürdürecektir.
İleri sürülen suçlamalara yanıt vermeyi dahi doğru bulmuyoruz, zul sayarız.
Ancak bilinen bir gerçeği tekrarlayalım. Ülkemizde yıllarca Fetullah Gülen ve cemaat yapılanmasının Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu, temel amacının laikliği ortadan kaldırarak Türkiye Cumhuriyetini yıkmak ve ele geçirmek suretiyle İslam devleti kurma çabalarının önlenmesi için yaptığı yayınların halkın gerçekleri öğrenmesi amacıyla yapıldığını herkes bilir. Aksi inkar edilemez nitelikte bu yayınlarla kamuoyunu bilgilendiren Cumhuriyet gazetesi Vakıf ve Yönetiminin ve yazarlarının “FETÖ/PDY ile PKK/KCK terör örgütlerine” “müzahir” oldukları ve “üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla soruşturma başlatılmış olmasını hayretle ve endişeyle karşılıyoruz.
Basın özgürlüğü, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve temel insan hak ve özgürlükleri , evrensel hukuk ilkeleri korunmalıdır.
Terör örgütleri adına suç işlemek, 15 Temmuz darbe girişimini meşrulaştırma amacına yönelik yayın yapmak gibi inanılması ve kabul edilmesi güç iddialara dayalı yakalama/gözaltı/ el koyma işlemlerini kabul edilemez, hukuka aykırı işlemler olarak değerlendiriyoruz. Hukuk güvenliğini ortadan kaldırmaya yönelik işlemler kabul edilemez.
Basın suçları nedeniyle açılan soruşturmalar Cumhuriyet gazetesinin yayınları bakımından yadırganmayacak kadar alışılmıştır. Haberler nedeniyle yazar ve muhabirlerimizin Basın Savcılığına çağrılarak ifadelerine başvurulmaları da çok doğaldır.
Ancak bu kez Cumhuriyet Gazetesi Vakıf yöneticileri ve yazarları için uygulanan, sabah baskını şeklinde gerçekleşen yakalama/gözaltına alma/arama işlemleri söz konusudur.
İfadelerine başvurmak için çağrıldıklarında her zaman gelebilecek olan Vakıf Yöneticileri ve Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni başta olmak üzere gazetemiz yazarları hakkında uygulanan bu işlemleri, Cumhuriyet gazetesinin yayınına son verme girişiminin başlangıcı olarak görüyoruz. Böyle bir girişim hukuk güvenliğini, basın özgürlüğünü ortadan kaldırır.
Bu tür hukuki dayanağı bulunmadığı gibi inandırıcılığı da olmayan iddialarla Cumhuriyet Gazetesinin yayınına son vermek amacı basın özgürlüğüne ve halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkına açıkça aykırıdır. Cumhuriyet gazetesi hakkında başlatılan operasyonlardan ve Cumhuriyet gazetesini susturma çabalarından derhal vazgeçilmelidir.
Cumhuriyet gazetesinin, gazetemizin yayınına son verme çabalarını şiddetle kınıyoruz.
Tam bir kesinlikle ifade edelim.
Cumhuriyet gazetesi hiçbir darbe döneminde, hiçbir güç tarafından nasıl teslim alınamadıysa, dün Fetullahçı savcı ve yargıçlarla ve onların emrindeki güçlerle nasıl mücadele ettiyse, bu gün de nereden ve kimden gelirse gelsin her türlü baskıyla sonuna kadar mücadele edecek güçtedir.
Mücadelemizin okurlarımızla ve dayanışmayla süreceğine inanıyoruz.
Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri ve yazarları gözaltına alınmış olsa bile demokrasi ve özgürlük mücadelesini gazetemiz sonuna kadar sürdürecektir.
Cumhuriyet gazetesini yalnız bırakmayan tüm okurlarımıza, demokrasiye ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine olan inançlarıyla tüm baskılara karşı direnen Cumhuriyet gazetesi ile dayanışma içinde bulunan herkese teşekkür ediyoruz.”
CAN DÜNDAR’DAN AÇIKLAMA
Yurt dışında bulunan gazeteci Can Dündar’ın Çengelköy’deki evinde arama yaptı.
Polisler, sabah saatlerinde geldikleri evde kimseyi bulamadı. Daha sonra Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar’a ulaşıldı. Dündar, İzmir’den ilk uçakla İstanbul’a geldi. Öğle saatlerinde taksi ile evine gelen Dilek Dündar, kapıları polislere açtı. İçeriye giren Terörle Mücadele Şube Ekipleri arama yaptı. Can Dündar’ın evinde arama yapıldığını öğrenen gazeteci Banu Güven de destek için Dilek Dündar’ın yanına geldi. Dündar, Twitter’dan operasyon ile ilgili haberi paylaşarak “Son kale’ye saldırıyorlar” diye yazdı.
Güray Öz, Ankara’daki evinde gözaltına alındı. Terörle mücadele şube ekipleri, Güray Öz’ün Ankara’nın Çankaya İlçesi’ndeki evine sabah saatlerinde gelerek, arama kararını gösterdi. Güray Öz’ün evinde arama yapan polis, arama sonrası Öz’ü gözaltına aldı. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Güray Öz’ün Ankara’dan İstanbul’a götürüldü.
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Turan Günay ve Bülent Utku’nun evlerinde de arama yapıldığı iddia ediliyor.
Ayrıca, gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar hakkında da yakalama kararı çıkartıldı.
Cumhuriyrt gazetesi yazarlarından Orhan Bursalı Twitter’dan operasyona değinerek “kayyuma devrederek gazeteyi bitirirler mi.. umarım olmaz” dedi.
KADRİ GÜRSEL’DEN AÇIKLAMA
Hakkında gözaltı kararı çıkartılan Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı, Cumhuriyet gazetesi yayın danışmanı ve yazarı Kadri Gürsel, Twitter hesabından “Hakkımda yakalama kararı varmış, evimde arama yapılıyor. Evime gidiyorum. Cumhuriyet’e yapılan operasyonun devamı olduğunu sanıyorum” diye açıklama yaptı.
ALEV COŞKUN’DAN AÇIKLAMA
Cumhuriyet yönetimine muhalif olan Cumhuriyet Vakfı eski Başkan Vekili Alev Coşkun operasyonla ilgili açıklama yaptı. Coşkun’un açıklaması şöyle:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün başlattığı soruşturmayı öğrenmiş bulunuyorum.
Soruşturmanın, siyasal bir nitelik kazanarak, temelleri Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dayanan Cumhuriyet gazetemizin kapatılması ya da kayyıma devredilmesine yönelik bir adım olduğu konusunda kamuoyunda yoğun kuşkular doğmuştur.
Cumhuriyet gazetesinin kurumsal kimliğine ve bağımsız gazetecilik anlayışına yönelecek her türlü baskı ve tehdidin karşısında olduğumuzun öncelikle bilinmesi gerekir.
Tümüyle bağımsız gazetecilik yapma amaç ve görevi dışında bir hedefi olmayan Cumhuriyetçilerin bir an önce serbest bırakılması, demokratik hukuk devletinde açısından bir zorunluluktur.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya ilişkin basın açıklamasında, Cumhuriyet Vakfı’nın 2 Nisan 2013’teki seçim kararının usulsüz olduğuna da değinilmektedir.
Kamuoyunun bildiği üzere, Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nda yapılan hukuka aykırı seçimlerle ilgili olarak hukuksal yollara başvurmuştuk.
Bu hukuksal yolu, Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyetçi çizgisinde olan arkadaşlarımızla iki yıldır yürütüyoruz. Bu konuda 10 Haziran 2016 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verdiğimiz dilekçemiz de sonuçlanmış ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun usulsüz bir seçimle yönetime getirildiğine ilkin görüşü 10 Ekim 2016 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir.
Konuya ilişkin davamız da İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam etmektedir. Bu şartlar altında hukuka aykırı olarak yapılan vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yenilenmesi gerekir.
Yapılması gereken, usulsüz seçimden önceki yönetim kurulu üyelerinin davet edilerek vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yapılmasının sağlanmasıdır.
Yaratılan siyasi baskı ve tehdit ortamından yararlanılarak Cumhuriyet Vakfı’nın kayyıma devredilmesine ve Cumhuriyet’in Cumhuriyetçilerce yönetilmesinin engellenmesine karşıyız.
Bu açıklamamdaki temel düşünceleri soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na da dilekçe ile ileceğim.
Kamuoyunun bilgisine sunarım.”
CUMOK’TAN AÇIKLAMA
Cumhuriyet Gazetesi Okurları (CUMOK) adına İstanbul Temsilcisi Av. Mustafa Namık Kemal Boya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, 92 Yıldır yayında olan Cumhuriyet Gazetesinin Okurları olan, Gazetemize destek olmak ve Onu savunmak için kurduğumuz CUMOK’un özverili üyeleriyiz.
Son iki yıldır Cumhuriyet Gazetesindeki, kuruluş amacına, kuruluş felsefesine aykırı gelişme ve değişmelerden duyduğumuz sıkıntıları değişik yollarla, değişik ortamlarda kamuoyu ile paylaşmış bulunmaktaydık.
Bu durumu 14 Eylül 2014 tarihli Büyük Okur toplantısından sonra yayınladığımız bildiri ile protesto etmiş ve koşullar düzelinceye kadar boykot kararı aldığımızı bildirmiştik.
Bu olayların başlangıcının, Gazetemizin Vakfı’nın yönetimine haksız ve hukuka aykırı bir operasyonla 02.04.2014 tarihli usulsüz genel kurul ile el koyulması, yöneticilerin ihraçları ve yönetime yapılan atamalarla adeta yönetimin DNA’sının değiştirilmesi olduğu bilinmektedir.
Bu olaydan sonra, bu yeni yöneticilerin Biz Cumhuriyetçileri kahreden yayın çizgileri ile mücadeleyi sürdürdük.
Bu gidişin gidiş olmadığı belliydi. Adeta gazetemiz başkalaşıma sokulmuş, bambaşka bir niteliğe büründürülmüştü ve bu gidişin doğru, sağlıklı bir gidiş olmadığı da çok açıktı…
Şimdi ortaya, gazeteyi de hedefe koyan bir savcılık operasyonunun çıkmış olması, gazetenin ve bazı çalışanların, yazarların gözaltına alınmış olmaları üzücüdür. Ancak, yapılan yanlışların bizi haklı çıkarmış olmasından dolayı da duyduğumuz üzüntüyü ayrıca bildirmek isteriz.
Adli makamların, gazetenin tüzel kişiliğine el koyan kişilerle ilgili soruşturmalarının, haksız biçimde yönetimine el konmuş olan sevgili gazetemiz Cumhuriyet’in bu kez kapatılmasını; yayınına son verilmesini; yönetimine bir “kayyım” atamasını kesinlikle istemiyoruz! Bu olumsuzlukların yaşanmaması gerektiğini önemle vurgularken, usulsuzluğu ortaya çıkmış olan son yönetimi yaratan Vakfı Genel Kurulunun mutlaka ve ivedi olarak ilgililerce usulüne uygun biçimde yenilenmesini beklemekteyiz.
Cumhuriyet Okurları CUMOK olarak, 7 Mayıs 1924 tarihinde Kuruluş emrini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği Cumhuriyet Gazetesinin Kuruluş, Amaç ve İlkeleri ile son iki yıl hariç, 90 yıldır sürdürdüğü Atatürk İlke ve Devrimlerinin savunulduğu yayın çizgisinin yanındadır ve daima yanında kalacaktır.
Saygı ile Kamuoyunun bilgisine sunarız.”
ADD’DEN AÇIKLAMA
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi Cumhuriyet’e yönelik yapılan operasyona dair açıklama yaptı. ADD’nin açıklaması şöyle:
“İktidar, Kendisine muhalif herkesi ve her türlü eleştiriyi susturarak sebep oldukları yolsuzluk, yoksulluk, kayırma, rüşvet ve yozlaşmayı gizleyebilmek amacıyla karanlıkları yoğunlaştırmaya çalışıyorlar.
Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek dil’in arkasına ‘tek ses’ eklenmeye çalışılıyor.
Kendi açtığı yolda gelişen garip şaibeli girişimi ardından ilan edilen OHAL yetkilerini karanlık ihtiraslarını gerçekleştirmek için kullanma dozu giderek artıyor.
Fiili bir rejim değişikliğinin diktatörlüğe dönüşmesinin soğuk rüzgârları, aydınlığın ışıklarını birer birer söndürmeye çalışıyor. İçerdeki efelenmeler ise dışarıda üfürüğe dönüşüyor.
Anayasaya ve hukukun temel ilkelerini çiğnemekten kaçınmayan iktidar ve lideri, düştüğü “Anayasayı tagyir, tebdil ve ilga” konumuyla meşruiyetini kaybetmiştir.
Halkımızı, vatandaş ve devlet olarak var olmanın temel haklarının açık ihlali karşısında uyanık olmaya çağırıyor, çağdaş demokratik kitle örgütleriyle birlikte demokratik tepkilerini göstermeye davet ediyoruz.”
İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ’NDEN SERT TEPKİ
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon, son kapatılan basın kuruluşları ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarının tutuklanmasının, Türkiye’de hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın uyguladığı baskı ve yasakların giderek derinleştiğinin kanıtları olduğunu belirtti.
BBC Türkçe’nin haberine göre HRW, Türkiye’de son iki günde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında, “Türkiye’deki son bağımsız muhalif gazetelerden biri olan Cumhuriyet’in ‘saçma’ suçlamalarla hedef alınması, Türkiye hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nın uyguladığı baskının ne kadar derinleştiğini gösteriyor” dedi.
Örgütün Türkiye direktörü Emma Sinclair Webb, “Darbe girişiminden bu yana 160’tan fazla yayın kuruluşu kapatıldı. Zalimce susturulmayan sadece birkaç muhalif ses kaldı” diye konuştu.
ABD: DERİN KAYGI DUYUYORUZ
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de muhalif basın kuruluşlarına yönelik operasyonlar karşısında ‘derin bir kaygı’ duyduklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, FETÖ ve PKK adına suç işlendiği gerekçesiyle Cumhuriyet gazetesine düzenlenen operasyonla ilgili soruya verdiği yanıtta, ‘’Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında bulunan isimleri ortaya çıkarma çabasına saygı duyuyoruz. Ancak ABD, Türkiye’de muhalif basına yönelik resmi baskının artışı konusunda derin endişe duyuyor’’ dedi.
FEYZİOĞLU: YAPILANLAR TERÖR ÖRGÜTLERİNE YARIYOR
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Odatv’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetimini, yayın anlayışını beğenir ya da beğenmezsiniz. Türkiye nin en köklü en eski gazetelerinden olan Cumhuriyet Gazetesi’ne karşı başlatılan operasyon basın özgürlüğüne doğrudan saldırıdır.
Bir yazarın veya yöneticinin terör örgütüyle bağlantılı olduğuna dair varsa delilin, onu çağırırsın adliyeye, gereği neyse hukuka uygun ve şeffaf bir şekilde yaparsın.
Hem ne demek 5 gün avukatla görüşme yasağı!
Bu bal gibi buz gibi benden olanı dün kiminle olduğuna bakmaksızın korurum, ama bana halen muhalif olanın ise canına okurum demektir!
Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti olmaz!
Darbeye karşı Millet tek vücut oldu. Şimdi OHAL diye Milletin savunma hakkı yok ediliyor. Savunma yoksa adalet de yok! Böyle milli birlik beraberlik olmaz! Yapılanlar sadece terör örgütlerine yarıyor.”
HÜKÜMETTEN İLK AÇIKLAMA
Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet’in yazar kadrosuna yönelik bir operasyon değil. Yeni Gün Haber ve Yayıncılık Grubu’na ilişkin bir soruşturma var. Tüzel kişiliğe açılmış bir
soruşturmadır. Ağustos ayının 18’inde başlatılmış bir soruşturmadır.
Şu anda devam etmekte olan, soruşturması önceden başlatılan bir hukuki süreç var. Biz de izliyoruz. En kısa zamanda sürecin sonunu hep birlikte göreceğiz.”
KILIÇDAROĞLU: BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet gazetesini aradığını açıkladı. Sertel kendi Twitter hesabından yaptığı açıklamada “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, operasyon sonrası Cumhuriyet gazetesine telefon açarak ‘Birlikte mücadele edeceğiz’ dedi. Karanlık bitecek” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, saat 13.00’te Cumhuriyet’in Ankara bürosunu ziyaret etti. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi oldu. Bütün siyasi partiler darbeye karşı ortak tavır sergiledik. Bunu geliştirmemiz gerekirken, bir karşı darbe olayıyla karşı karşıya kaldık. Darbe fırsatçılığı yapıp aydınların üzerinde baskı kurmak gii bir olayla karşı karşıya kaldık. Şuan Anayasal düzen değiştirilmek isteniyor. Cumhuriyet her darbe sonrası en ağır bedeli ödemiştir. Cumhuriyet’e sahip çıkın.”
BALBAY’DAN AÇIKLAMA
Cumhuriyet’in eski yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay kendi Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Cumhuriyet gazetesine operasyon Türkiye’ye, tüm demokrasi ve mücadele birikimine saldırıdır. Cumhuriyet gazetesi tüm darbelerden ve olağanüstü dönemlerden payını almıştır. Hep dimdik çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
Balbay akşam saatlerinde Cumhuriyet Ankara Bürosu’na giderek Erdem Gül ve bürodaki gazetecilerle görüştü.
DENİZ BAYKAL’DAN “CUMHURİYET” YORUMU
CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal CNN Türk canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonu da sert bir dille eleştirdi. İsmi geçen gazetecilerin FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilmesinin kesinlikle mümkün olamayacağını söyleyen Deniz Baykal, bu davanın darbe sonrasında başlatılan FETÖ soruşturmasını sarsacağını da söyledi.
Baykal, operasyonun “FETÖ” soruşturmalarını sulandıracağını ifade ederken “Yargıyla ilgili çok ciddi kaygı verici bir tablonun bulunduğu bu operasyonla ortaya çıkmıştır. Savcılık çok ince biçimde bir açıklama yaptı. Savcılık ince bir yaklaşım içine girmiş. Açıklamada diyor ki, ‘FETÖ’cü ve PKK üyesi olmamakla birlikte onlar adına suç işleyen kişileri soruşturmak üzere’ diyor. Bunun inandırıcı bir yönü yok” dedi.
SERDAR KIZIK’TAN AÇIKLAMA
Cumhuriyet gazetesinin kapatılan İzmir bürosunun temsilcisi Serdar Kızık Facebook hesabından operasyona tepki göstererek “Şu anda yöneticilerin ve bazı yazarların ‘FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ iddiasıyla gözaltına alınmaları, gazeteye, basın özgürlüğüne darbedir. Onaylanamaz, kamuoyuna inandırıcı gelmez. Cumhuriyetin kurumsal kimliğine FETÖ’cü ya da PKK’li yakıştırmaları tutmaz, havada kalır” ifadelerini kullandı.
Kızık ayrıca “Bu iktidarın bir operasyonu görünüyor, hedef Cumhuriyete kayyum atanmasını sağlamak mı? Gazeteyi ele geçirme girişimi mi? Oysa mahkeme süreci işliyordu, 24 Kasım’da vakıf seçimlerinin yapılması, yönetimin değişmesi, cumhuriyeti kimliğinden uzaklaştıranların gitmesi söz konusuydu. Ne oldu da şimdi böyle bir operasyon yürütülüyor, ilginçtir…” dedi.
6 ÖĞRENCİ GÖZALTINA ALINDI
Cumhuriyet gazetesinin İstanbul’daki binasının önüne desteğe giden Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesi 6 öğrenci, alandan ayrıldıktan sonra yanlarına gelen sivil polisler tarafından gözaltına alındı. İleri Haber’de yer alan habere göre; FKF’lilerin ‘hükümet aleyhinde slogan attıkları’ gerekçesiyle gözaltına alınarak emniyete götürüldüğü belirtildi.
CHP HEYETİNDEN ZİYARET
CHP heyetinde CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Selina Doğan, Ali Şeker, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Erdoğan Toprak ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat yer aldı.
Ziyaretin ardından bir açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat parti olarak boyun eğmeyeceklerini söyleyerek ” Cumhuriyeti kayyuma teslim ettirmeyeceğiz. CHP, sesini daha gür ve kararlı bir şekilde sokağa da taşıyacaktır. Cumhuriyet gazetesinin kapanmasına müsaade etmeyeceğiz. Buradaki esas amaç, Cumhuriyet Gazetesini kayyuma teslim etmektir. Cumhuriyet Gazetesini kayyuma teslim ettirmeyeceğiz. Cumhuriyet Gazetesini bu gericiliğe teslim ettirmeyeceğiz. Bugünden itibaren, bu ülkeyi size yönettirmeyeceğiz. Toplumsal muhalefeti başlatacağız. Sokakta olacağız” dedi.
5 GÜN BOYUNCA AVUKAT YASAĞI
Gözaltına alınan Cumhuriyet yazar ve yöneticileri hakkında beş gün boyunca avukat yasağı konuldu.
MUSA KART AÇIKLAMA YAPTI
Hakkında gözaltı kararı çıkartılan karikatürist Musa Kart avukatıyla birlikte teslim olmaya gitti. Gazete binası önünde açıklama yapan Musa Kart şunları söyledi: “Yıllardır bu ülkede yaşadıklarımızı karikatüre dönüştürmeye çalışıyorum. Ama inanın şuan kendim bir karikatürün içerisinde yaşıyorum, öyle hissediyorum. Bugüne kadar FETÖ ve PKK ile ilgili yüzlerce binlerce karikatür çizdim. Ama bugün öne sürülen gerekçeye baktığımızda gerçekten bir komiği yaşıyoruz. Yaşanan gülünç bir durum. Bu tabloyu vicdan sahibi insanların kabul etmesi mümkün değildir. Sadece karikatür çizdiği için bugün gözaltına alınıyorum. Herkes bu tabloyu yerli yerine oturtacaktır, diye düşünüyorum. Şu anda 6-7 tane gözaltına alınan arkadaşlarımız var. Ben de teslim olmaya gidiyorum. Saklanılacak, kaçırılacak bir şey yok. Yazdığım çizdiğim herkesin gözü önünde… Sabah 5 sıraların evimi aradılar. Hukukçu arkadaşlarım gazeteye gelip, buradan gitmemin daha uygun olacağını söylediler. Bir karikatüristin gözaltına alındığı ana Başkanlığın resmen ilan edildiği anlamına geliyor. Hepimize hayırlı uğurlu olsun, Tayyip Erdoğan’ın başkanlığı…”
BİNA ÖNÜNDE PROTESTO
Cumhuriyet’in Şişli’deki binası önünde yurttaşlar operasyonu protesto ediyor. CHP’den sonra HDP İstanbul İl Başkanlığı’ndan bir grup da kalabalık bir şekilde gazeteye geldi.
HDP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş, Cumhuriyet Gazetesinin bugünkü sayısını göstererek Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarının tutuklanma haberinin gazetede yer aldığını hatırlattı. HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da, “Yenikapı ruhu hepimiz için artık bir tuzruhu haline gelmiştir. Ve hepimizin hayatını körleştiriyor. O faşizan birliği artık yok edip bütün demokratların bir araya gelip ses verme zamanıdır” dedi.
Binanın önüne Çevik Kuvvet ekipleri ve TOMA geldi ve binanın bulunduğu cadde trafiğe kapatıldı.
Yurttaşlar gazete binasının önene TOMA’nın gelmesini alkışla protesto ettikler ve “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.
SABAH: OPERASYONUN GEREKÇESİ FETÖ VE PKK ADINA FAALİYETTE BULUNMAK
Hükümete yakın Sabah gazetesinden Nazif Karaman, Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine terör örgütleri FETÖ ve PKK adına faaliyette bulunmak suretiyle suç işledikleri gerekçesi ile operasyon başlatıldığını iddia etti.
Haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca gazete yöneticisi 13 isim hakkında gözaltı kararı verildiği, dosyadaki toplam şüpheli sayısının 15 olduğu belirtildi. Şüpheliler arasında yer alan yazar Orhan Erinç’in “yaşlı olması sebebiyle” sadece evinde arama yapılacağı, Can Dündar’ın ise yurtdışında firari olduğu bilindiğinden hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.
Haberde “Başsavcılıkça verilen gözaltı, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nden ise verilen suç delillerine ilişkin arama ve el koyma kararı gereği sabah saatlerinde harekete geçen terör polisi, 13 şüphelinin adreslerine gitti ve arama çalışması başlattı.” denildi.
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Gazetesi ve Cumhuriyet Vakfı yöneticileri hakkında, ‘FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında soruşturma başlatılmıştır” denildi.
Başsavcılıktan yapılan açıklama şöyle: “Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Anonim Şirketi (Cumhuriyet Gazetesi) ve gazetenin imtiyaz sahibi konusundaki Cumhuriyet Vakfı yöneticileri hakkında, PKK/KCK ve FETÖ/PDY Terör örgütlerine müzahir olduklarına, 02/04/2013 tarih ve 2013/4 sayılı yönetim kurulu toplantısında alınan vakıf üyeliğine seçim kararının usulsüz olduğuna, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre öncesinde darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında 18/08/2016 tarihinde soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma kapsamında alınan MASAK Vakıflar Genel Müdürlüğü ve bilirkişi raporları doğrultusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunun talebi ile Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden şüpheliler hakkında arama ve gözaltı kararı alınmış olup soruşturma işlemlerine devam edilmektedir”
CUMHURİYET BU MANŞETLE ÇIKMIŞTI
Cumhuriyet gazetesi bugün “Darbe yine muhaliflere” manşetiyle çıkmıştı. Haberde yeni çıkan KHK’ler işlenmişti.
İşte Cumhuriyet’in birinci sayfası:
TÜSİAD’DAN ELEŞTİRİ
TÜSİAD, Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyonun, “medya kurumlarının çoğulcu demokraside yüklenmesi gereken görevi zayıflatan” bir örnek oluşturduğuna dikkat çekerek, “Çok sesli toplum, korunması ve geliştirilmesi gereken siyasi ve ekonomik bir güç kaynağıdır” uyarısında bulundu.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyona ilişkin açıklamasında, “Medya kurumları ve basın mensupları terörle mücadele kanunu ile ilişkilendirilerek gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır” diye anımsattı ve şu konuların altını çizdi:
“Hukuk devletinde hiçbir kurum ve kişi yasal herhangi bir denetim ve soruşturmadan muaf değildir ve hesap verebilir olmalıdır. Diğer yandan, basın dünyasının terörle bu denli yoğun olarak ilişkilendirilmesi, üzerinde durulması gereken kamusal bir sorundur. Bu sorun medya kurumlarının çoğulcu demokraside yüklenmesi gereken görevi zayıflatmaktadır. Bunun son halkası ise basın tarihimizin en köklü kuruluşlarından biri olan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik bugün başlatılan operasyon olmuştur. Çok sesli toplum, korunması ve geliştirilmesi gereken siyasi ve ekonomik bir güç kaynağıdır. Bu zorlu dönemde gerek iç istikrar gerekse uluslararası rekabet gücü açısından medya dâhil tüm özgürlük alanları ulusal çıkarlarımız açısından esastır.”
AP BAŞKANI: TÜRKİYE KIRMIZI ÇİZGİSİNİ AŞTI
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik düzenlenen operasyonun siyasi amaçlarla yapılmış olabileceğini belirterek, Türkiye’nin kendi kırmızı çizgisini aştığını ifade etti.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Twitter hesabından “Murat Sabucu ve Cumhuriyet’teki diğer gazetecilerin gözaltına alınması, Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin kırmızı çizginin bir kez daha aşılması anlamına geliyor” diye yazdı.
TASFİYELER SİYASİ KAYGILARLA YAPILIYOR
Devam eden tweetlerinde Cumhuriyet’in Türkiye’deki diğer bağımsız gazetelerden farklı olduğunu belirten Schulz, “AB’nin darbe girişiminin ardından demokrasiyi savunan Türk vatandaşlarının cesaretini takdir ettiğini daha önce söylemiştim. Ama sürmekte olan tasfiye, hukuk ve güvenlik saiklerinden ziyade siyasi kaygılarla yapılıyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın tutuklanmasını ve OHAL kapsamında yayımlanan son kanun hükmünde kararname (KHK) ile rektörlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanacak olduğunu da hatırlatan Schulz, “Bunlar, Türk hükümetinin birlikten çok kutuplaştırma peşinde olduğunu gösteriyor” dedi.
AP RAPORTÖRÜ KATİ PİRİ: DURUM KÖTÜDEN DE KÖTÜYE GİDİYOR
Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik düzenlenen operasyona tepki gösteren Kati Piri, Türkiye’nin ‘kötüden daha kötüye’ gittiğini söyledi.
‘FETÖ ve PKK adına suç işlemek’ iddiasıyla düzenlenen operasyonda, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yazarlar Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya, Güray Öz, Hakan Kara ve Turhan Günay da dahil olmak üzere 19 kişi gözaltına alınmasına kişisel Twitter hesabından tepki gösteren Piri, “Türkiye’deki durum, kötüden daha kötüye gidiyor. Türkiye’nin en eski bağımsız gazetesi Cumhuriyet’e yapılan operasyon kabul edilemez” dedi.
‘TÜRKİYE, DEMOKRASİSİNİ ZAYIFLATIYOR’
Türkiye’nin ‘gerçek’ terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan AP raportörü, “Gazetecileri gözaltına alarak ve basın kuruluşlarını kapatarak bu tehdit azaltılamaz” diye konuştu. Piri, şöyle devam etti: “Avrupa Parlamentosu olarak gazetecilerin acilen serbest bırakılması için hep birlikte çağrı yapıyoruz. Türkiye bu zorlukları ancak demokrasisini güçlendirerek aşacak, şimdiki gibi zayıflatarak değil.”
CUMHURİYET’E OPERASYON DIŞ BASINDA
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ): “Cumhuriyet Gazetesi GYY Murat Sabuncu gözaltına alındı. Türk makamları istenmeyen gazetecilere yönelik operasyonlara devam ediyor. Rejim karşıtı Cumhuriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu gözaltına alındı. Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve yazar Güray Öz başta olmak üzere 13 gazete çalışanı hakkında gözaltı kararı daha bulunduğu belirtiliyor. Türk makamları yaklaşık bir yıl önce de Cumhuriyet GYY Can Dündar ve arkadaşı Erdem Gül’ü tutuklamıştı.”
Bild: “Türk polisi, sabahın erken saatlerinde muhalif Cumhuriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’yu gözaltına aldı. Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve yazar Güray Öz’ün de gözaltına alındığı belirtiliyor. CNN Türk televizyonuna göre, 13 gazete çalışanı hakkında gözaltı kararı bulunuyor”
Zeit: “Türk polisi gazetecilere yönelik operasyonlara devam ediyor. Hükümet karşıtı Cumhuriyet gazetesinin GYY Murat Sabuncu da olmak üzere 13 yazarı gözaltına alındı. Hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesinin bildirdiğine göre, gazeteciler Fethullah Gülen ile bağlantıda olmakla itham ediliyor.”
Tagesspiegel: “Türk makamları olağanüstü durumu muhalif gazetelere darbe için kullanıyor. Cumhuriyet gazetesi yeniden hedefte. Türk muhalif gazetelerinin en önemli Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu İstanbul’da gözaltına alındı. Gazete İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın evinin arandığı belirtiliyor. CNN Türk, Atalay ve 13 gazete çalışanına yönelik gözaltı kararı olduğunu duyurdu. DHA’nın bildirdiğine göre, gazeteciler PKK ve Gülen’e destek vermekle suçlanıyor.”
Le Figaro, Le Monde, Le Parisien gibi büyük tirajlı gazeteler haberi manşetten son dakika olarak girerken, Europe 1, France Info, RMC gibi radyolar ve BFM TV, İ TELE, LCİ gibi haber kanalları haberi flaş olarak geçtiler.
Bu gözaltıların, hükümetin FETÖ terör örgütünü bitirmek için başlattığı operasyonların yapıldığı bir dönemde olduğunu hatırlatan Fransız basını, Cumhuriyet gazetesinin “MİT tırları” konusunda haber yaptığını ve video yayınladığını ve bu yüzden iktidarın hedefinde olduğunu vurguluyor.
“RBC Ukraina” ajansı, “Türkiye’de muhalif gazetenin genel yayın yönetmeni gözaltına alındı” başlığıyla haberi duyurdu.
Murat Sabuncu’nun ve bazı yazarların gözaltına alındığı belirtilen haberde, “Türkiye’de darbeye karışma, muhaliflerle ve Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olma ihtimalinden dolayı 10 binden fazla kişi işinden kovuldu, 15 medya kuruluşu kapatıldı” denildi.
“Türkiye’de muhalif gazetenin genel yayın yönetmeni gözaltına alındı” başlığını kullanan Gordonua.com sitesi, “Sabuncu ve diğer gazeteciler, terör örgütüyle bağlantılı olmakla suçlanıyor. Türkiye’de Gülen ile bağlantılı olmakla suçlanan 35 bin kişi gözaltına alındı, 10 bin kamu görevlisinin görevine son verildi, 15 medya kuruluşu kapatıldı” diye yazdı.
Haberi duyuran 112 TV kanalı ise, “Türkiye’de muhalif gazetenin genel yayın yönetmeni ve bazı yöneticileri düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarının ve gazetede yapılan aramanın sebepleri henüz açıklanmadı” ifadelerini kullandı.
İskandinavya basını Cumhuriyet gazetesine yönelik polis operasyonunu son dakika haberi olarak duyurdu.
CNN Türk televizyon kanalına dayandırılan haberlerde ‘‘Türkiye’nin en büyük muhalefet gazetesi Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun gözaltına alındı’’ denildi.
Yayınlanan haberlerde gazetenin birçok yazar ve yöneticisinin evlerinde de polis aramaları yapıldığı belirtildi.
Odatv.com