Arzu Dinçer
Bir kere incinir insanın ruhu. Ondan sonra inceltecek her ne varsa sadece yarayı derinleştirir.
Bir kereden çok şey olur hayatta. Örneğin bir kere doğar insan. Bir kere ölür. Onun haricindeki bir kereler kişilerin kendi tercihleri ile doğru orantıda ya bir olarak kalırlar ya da birden fazla.
Küçücük bir bedenin cinsellikle ilgili hiçbir tercihi olamaz. Büyükler için de o minik bedenler tercih olamaz. Ahlaken, dinen ya da düşüncelerinizi nasıl tanımlıyorsanız hiçbir tanımda minik bedenler cinsel bir tercih olmaz!
En ufak eğimli bir söz bile fazla geliyor bana. Değil ki bir defadan bir şey olmaz diyerek kulak tıkaçlarını tıkamak. Gözlere mil çekilmiş gibi görmemek.
Çocuk İstismarı ve ihmali büyük cezalara maruz kalmalı, ceza almasınlar diye el kalkmaz! El kalkmasın diye konuşanlar alkışlanmaz, teşekkür edilmez. Aksine biz nerde yanlış yaptık? Bu yanlışı nasıl ortadan kaldırırız diye gece gündüz demeden çalışma yapmaları. Sanki kendi maaşları onanıyormuşçasına hep birlikte yasalar düzenlemeliler.
Bu sorun partiler üstüdür. Bu sorun ayrımcılık kaldırmaz. Bu sorun senin zamanın benim zamanım sorgularını da barındırmaz. “Bayanlar – Baylar ülkemizde çocuklar istismar ediliyor, ihmal ediliyor, tecavüze uğruyor; ya ruhları ya bedenleri ölüyor”.
Daha önce de yazmıştım kimse ana baba olarak dünyaya gelmiyor. Ebeveynlik eğitimlerini önce kendi evlerinden öğreniyor, daha sonra da kendileri evlat yetiştiriyorlar. Bugün bu durumda isek bir yerlerde mutlak büyük bir hata yapılmış.
Ama bu konuda da zararın neresinden dönersek kâr. Kadına yönelik şiddetin, cinayetlerin çığ gibi arttığı günümüzde onların bebelerine de istismar, şiddet ve tecavüz ediliyorsa şapkayı önümüze koyup düşünmenin ve bir an evvel harekete geçmenin tam zamanıdır.
Her şehirde ve ilçe de Halk Eğit Merkezleri bulunmaktadır. Yetişkin Eğitimi ABD mezunlarının da yardımları ile “Yetişkinler için Ana Babalık” derslerinin verilmesi gerekmektedir.
Kamu binalarında, ulaşım araçlarında bilgilendirici afişler, broşürler bulundurulmalı, maruz mağdurları için de hem ana babalarına hem de kendilerine yönelik profesyonel ekipler oluşturulmalıdır.
Kötü genlerin ayıklanabildiği günümüz dünyasında kötü/sapkın huy sahiplerinin de bir şekilde ayıklanması gerekmektedir.
Çocuklarına istismar/tecavüz etmeyen, bu vahim olayı görmezden gelebilecek kadar insanlıktan çıkmamış bir toplum mümkündür.
İstismar “Dünya Sağlık Örgütü ”nün tanımına göre bir yetişkinin bilerek veya bilmeyerek çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen tüm davranışları, “çocuk istismarı” olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanım çerçevesinde istismara maruz kalmış çocuklar “Çocukluk çağı travmalarına” mahkûm kalmış durumdadırlar. Söz konusu travmaya neden olan hareket; “Birden çok” tekrar edebildiği için ve genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir.
Ve
“Fiziksel”,
“Cinsel”,
“Duygusal”,
“Ekonomik”,
“İhmale”
Bağlı travmalar olarak da başlıklar altında onlarca olumsuz davranış sıralayabiliriz. Ve bu olumsuz davranışlar sonlandırılabilir. Gelecek farkında olmadan göbeğinde durduğumuz zamandır.
Sessiz kalma,
Çocuğuna sahip çık!
Ses ver!
Sevgilerimle,
Arzu Dinçer