Ağla Türkiye! Bugün ağla Türkiye! Bugün Atamızın dünyaya gözlerini yumduğu gün!
10 Kasım… Ne hüzünlü günsün sen öyle. Her sene içimizde bir buruklukla geçirdiğimiz bir günsün sen.
Atam… Vatanına hayatını adayan Atam. Sana borcumuz öyle çok ki… Sen olmasan ben nasıl yaşardım istediğim gibi? Nasıl giderdim okula? Yaptığın devrimler olmasa nasıl ayakta kalırdı, gelişirdi bu ülke?
Keşke 10 Kasımlar hiç olmasa, keşke hiç gitmesen bu dünyadan Atam… Keşke senin çocuklara olan sevgini, şefkatini bir kere tatsaydım Atam…
Ah bu 10 Kasımlar… İçimizi hüzünle dolduran saat dokuzu beş geçe bütün ülkenin ağladığı o kara gün bugün.
Çocukken bana saatleri öğretirken ilk olarak dokuzu beş geçeyi öğrettiler. Dediler ki “Bu saatte bir kahraman gözlerini hiç açmamak üzere kapattı.”
Keşke kahramanlar ölümsüz olsa…
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Bize verdiğin vazifeyi yerine getirmek için çalışıyoruz Atam! Sakın gözün arkada kalmasın. Vatan gençlere emanet!
Damarlarımızdaki asil kanla beraber ülkemizin geleceği umudu olacağız Atam. Ardında bıraktığın bu vatan bize emanet ve biz de bu vatanı güzel bir şekilde ileriki nesillere emanet edeceğiz.
Verdiğin vazife nesilden nesile aktarılacak ve hiç şüphem yok ki tüm bu nesiller vazifelerini yerine getireceklerdir.
Ben seni hiç görmeden sevdim. Görmeden de sevilebiliyormuş bir insan, dokunmadan da, bir kere bile olsun sarılamadan da…
Kalbimizde yaşıyorsun Atam… Dün de yaşıyordun, bugün de yaşıyorsun, yarın da yaşayacaksın… Son nefesimi verene kadar, kalbim atmayı bırakana kadar orda yaşayacaksın. Kalbimin en sıcak köşesinde…