Almanya’nın Bielefeld kentinde 14 – 28 Ekim tarihleri arasında Türk Kültür Günleri düzenlenecek. Etkinlik kapsamında Türk edebiyatı üzerine söyleşiler, yazar – okur buluşmaları gerçekleşecek ve Çağdaş Türk Resim Sanatı’ndan örnekler sergilenecek. Programda “Kalpten Gelen Resimler” adlı resim sergisi ile “Adanmış Yürek” kitabının imza günü yer alıyor.
Türk Kültür Günleri kapsamında ressam ve yazar Hurşit İlbeyi’nin yaptığı çeşitli boylarda ve farklı temalarda yağlı boya tablolar Brackwede Kent Kütüphanesi Sergi Salonu’nda gezilebilecek. “Kalpten Gelen Resimler” adlı sergi, hafta içi 10:00 – 13:00 ve 15:00 – 18:00 saatleri arasında, Cumartesi günleri ise 10:00 ile 13:00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.
21 ve 22 Ekim tarihlerinde ise Hurşit İlbeyi ise son romanı “Adanmış Yürek”i imzalayacak. Cuma günü saat 10 ile 18 arasında Cumartesi günü de saat 10 ile 14 arasında yazar – okur buluşması gerçekleşecek.
BİNEMO tarafından organize edilen etkinliğe, Bielefeld Stadt Bibliothek ve Rundertisch Brackwede destek veriyor.
“Adanmış Yürek” bir yol öyküsü
“Adanmış Yürek” adlı romanda mitolojik bir araştırma serüveni egzotik yol öyküsü biçiminde anlatılıyor. Anatolia başkenti İstanbul’da beliren, Çanakkale’de antik kentlerin zaman tünelinde görünen işaretleri takip eden romanda, ana tanrıça kültü ve mitler ışığında insan – tanrı ve kadın-erkek ilişkisi irdeleniyor.
İstanbul’un birçok tarihi ve turistik mekanlarını anlatan kitap edebiyatseverleri İstanbul’un tarihsel kültürünün izlerinde gizemli bir gezintiye çıkarıyor. Sultanahmet meydanı tarihsel anıtları, Sultanahmet Camii, Dolmabahçe Sarayı, Boğaziçi’nin eşsiz güzelliğiyle İstanbul, kültürel mirasıyla belleklerde yer ediyor.
Roman, İstanbul’un büyüleyici egzotik gizemini saklayan Yerabatan Sarnıcı’nın efsanesini ve antik Roma mimarisi Ayasofya’nın tarihe gömülen kültürel mirasını gelecek kuşaklara ulaştırması bakımından önem taşıyor.
Antik çağlardan modern zamanlara uygarlık ve barbarlık çatışmasıyla insanın dönüşümünü, sinemasal bir kurguyla işleyen ”Adanmış Yürek”, kitapseverlerin beğeniyle okuyacağı iddialı bir roman.
Hurşit İlbeyi kimdir?
Hurşit İlbeyi, 1963’te Suriye sınırındaki Ceylanpınar’da dünyaya geldi. Eğitim yaşamına Ceyhan’da devam etti. İstanbul’da 1990’lı yıllarda çeşitli dergilerde sinema ve tiyatro eleştiri yazıları yayımlandı. Çeşitli kültür projeleri kapsamında Türkiye’yi dolaşarak Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ve toplumun farklı kesimlerini yakından tanıdı.
İlbeyi’nin ilk eseri olan “Sam Amca’nın Kulübesi” adlı oyun Atlas Gösteri’nin düzenlediği Radyofonik Senaryo Yarışması’nda birinci oldu ve teyp kaseti olarak yayınlandı. Daha sonra ”Berzah” adlı sinema senaryosu ve ”Mavera Yolcusu” adlı romanı ile ödüller aldı.
İstanbul’da yayınevlerinde editörlük ve çeşitli dergilerde yayın yönetmenliği yaparken, toplumsal-gerçekçi izlekte roman, senaryo, piyes ve öyküler yazdı.
1993-2022 yılları arasında “Adanmış Yürek”, “Mavera Yolcusu”, “Umut Emekle Büyür”, “Yere Düşen Bulutlar”, “Yitik Ülkenin İnsanları”, “Irmaklar Denize Akar” ve “Berzah” adlı romanları yayınlandı.
Çeşitli dönemlerde gittiği Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda, İran ve Arabistan gezilerinde Doğulu ve Batılı toplumların sosyo-kültürel yapısını gözlemleyip eserlerine yansıttı.
1999-2001 döneminde Avrupalı Türklere yönelik denizcilik kültürü içerikli Kaptan-ı Derya dergisini yayınladı.
Türkiye’nin yakın geçmişinde ve Osmanlı döneminde yaşanan tarihsel olayları, araştırmacı-gazeteci titizliğiyle senaryo tekniğiyle yazdı. Dünyanın ilk haritasını alan “Atlasın Ruhu: Piri Reis” adlı senaryosunu kaleme aldı.
Eski varlıklı düzenleri bozulan çiftlik sahiplerinin kaygılarını ironik bir dille anlatan “Çark” adlı piyesi, 2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Repertuarına seçildi.
Üsküdar’da, 2000’li yıllarda, İstanbul’un ilk kent kültürü medyası olan aylık ”Kızkulesi Gazetesi”ni yayınladı.
2009’da Türkiye’nin internette ilk kültür-sanat medyası olan ”Kültür Vadisi” portalını hayata geçirdi.
2011’de damar hastalığı ve geçirdiği şiddetli kalp krizi sonrası engelli yaşamında resim yapmaya başladı. Figüratif izlenimci tarzda tuval üzerine yağlıboya tekniğiyle yaptığı resimleri İstanbul, Ankara ve İzmir’de açılan kişisel ve karma resim sergilerinde sanatseverlerden büyük ilgi gördü.