BERLİN
Almanya’nın başkenti Berlin’de ilk kez düzenlenen Türkische Film Festival Berlin, Berlinale`nin Panorama bölümünden ödülle dönen Cem Kaya´nın yönettiği “Aşk, Mark ve Ölüm” filmiyle açılışını yaptı. 18 Eylül’e kadar sürecek festivalin programında güncel Türkiye sinemasından 25 uzun metraj filmin yanısıra, kısa filmler, belgeseller ve sinema sektöründen isimleri bir araya getiren söyleşiler var.
Festivalin sanat yönetmeni Nesligül Satır ve Francesca Vantaggiato, sanat filmlerine ilgi duyan herkesi keşfe çıkarmak istediklerini söyledi. Son yıllarda uluslararası film festivallerinde yarışmış, ödülle dönmüş filmlere odaklandıklarını söyleyen Satır ve Vantaggiato, Rusya – Ukrayna savaşı esnasında küçük bir köyün parçalanmasına odaklanan “Klondike”, Ferit Karahan`ın 2021`de Berlinale’de gösterilen ve Altın Portakal’da en iyi film ödülünü kazanan filmi “Okul Tıraşı” ve Ahmet Necdet Çupur’un otobiyografik hikayesinden yola çıkan “Yaramaz Çocuklar” belgeselinin aralarında olduğu eserleri Berlinli izleyiciyle buluşturduklarını söylediler
AÇILIŞ FİLMİ İŞÇİ GÖÇÜNÜ ANLATIYOR
Festivalin açılış filmi “Aşk, Mark ve Ölüm”, 1960`lı yıllarda Türkiye`den Almanya`ya misafir işçi olarak gelen insanların göç tarihine, zaman içinde oluşturulan müzikal üretime, müzik kültürüne odaklanıyor. Yıllar süren Westdeutscher Rundfunk gibi Almanya`daki kamu televizyonlarının göçmenlerin yaşamlarına yönelik yaptığı kayıtlar ile özel arşiv çalışmaları, duygusal olarak yoğun, temposu yüksek bir filme dönüşüyor.
KENDİ MÜZİKLERİNİ YAPMAYA BAŞLADILAR
Filmin ilk bölümünde, göç tarihinin başlarında hasretle şekillenen ve sadece çalışma gücüne indirgenen işçiler; ardından da elinde bağlaması ile ‘heim`larda (yurtlarda) kendi müziklerini yapmaya başlayan insanların hikayesi anlatılıyor. Filmde, Almanya kurulan kaset yapım şirketleriyle dinleyiciye birinci elden üretimin yapıldığı dönemden Aşık Metin Türköz ile yüz binlerce albüm satan “Köln Bülbülü” Yüksel Özkasap gibi örnek isimlere yer veriliyor. İkinci bölümde ise sektörün müzik kaseti dükkanları şeklinde pazar oluşturması anlatılıyor. Filmin son kısmında ise 90’ların başından itibaren Türkiyeli göçmenleri hedef alan ırkçı saldırıların etkisiyle müziğin geçirdiği dönüşümü, genç kuşak göçmenlerin geliştirdikleri rap ve hip hop kültürüne odaklanıyor.
YÖNETMEN CEM KAYA SORULARI YANITLADI
Gösterimin ardından seyircilerin sorularını yanıtlayan filmin yönetmen Cem Kaya, 2014`ten beri bu projeyle uğraştıklarını ve yoğun bir arşiv çalışması sonucunda göçün altmış yıllık tarihini yansıtan önemli bir veri tabanına ulaştıklarını söyledi. Kaya, plak ve kasetlerden kendi dijital arşivlerine yaptıkları aktarmaların yanısıra pek çok uzun metrajlı film, belgesel gibi kaynakları da taradıklarıyıp çok geniş bir havuz oluşturduklarını belirtti.
Festival programda son yıllarda çekilen Anadolu Leoparı, Anons, Hayaletler, İşe Yarar Bir Şey, Klondike, Mimaroğlu, Yaramaz Çocuklar gibi filmlerin yanı sıra Aslı Özge, Azra Deniz, Cem Kaya, Ferit Karahan, Mahmut Fazıl Coşkun, Mert Fırat, Pelin Esmer, Özlem Sarıyıldız’ın da katılacağı panel ve söyleşiler de yer alıyor. Festivalle ilgili ayrıntılı bilginin http://tuerkischesfilmfestivalberlin.com/ sitesinden alınabileceği kaydedildi
BirGün BERLİN – Seçil Kalenderoğlu