AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden işçilerin sayısının 41’e yükseldiğini duyurdu.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı maden ocağında dün akşam saatlerinde grizu patlaması meydana geldi. Bartın Valiliği’nin açıklamasına göre patlama saat 18.15 sıralarında -300 kotunda yaşandı.
110 işçinin mesaide olduğu sırada yaşanan patlamada, 58 kişi kurtarıldı, 41 işçi ise hayatını kaybetti. 11 madencinin de tedavisi sürüyor. Ayrıca bir işçinin durumu belirsiz.
ERDOĞAN AÇIKLADI: ÖLÜ SAYISI 41’E YÜKSELDİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamanın yaşandığı maden bölgesinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “En son 41. işçimize ulaştık. O da rahmetli olmuş ve 40 olarak daha önce ilan edilmiş olan merhumlarımızın sayısı 41 oldu” dedi.
SOYLU: 40 MADENCİMİZ HAYATINI KAYBETTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez son olarak yaptıkları açıklamada ölü sayısını 40 olarak duyurdu. Soylu ayrıca 1 madencinin durumunun belirsiz olduğunu belirtti.
Fatih Dönmez ise madende başlayan yangının soğutma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Hastaneye kaldırılan 11 madencinin de tedavisi sürüyor.
Soylu açıklamalarında şunları kaydetti:
“Arzu ederdik ve isterdik ki karşımızda hiçbir kaybımız olmadan sizlere bu açıklamayı yapabilelim. Ancak o saatten itibaren yapılan çalışmalarda hakikaten 350 metre yerin altında büyük bir seferberlik ve tüm arkadaşlar tarafında büyük bir çaba sarf edildi. Sabah saat 07.30 itibariyle gece yaptığımız 26 şehidimizin açıklamasından sonra 14 şehidimize daha ulaştık. Yani 40 şehidimize ulaşmış olduk. Bir madencimizle ilgili belirsizlik var. 40 madencimiz de kimliği belirlendi. biraz sonra da yine geri kalan 14 madencimizin kimliğini de kamuoyuyla paylaşacağız.”
İŞÇİLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
Patlamada hayatını kaybeden işçilerin isimleri şöyle:
Ali Doğru, Aziz Köse, Berkay Pınarcıoğlu, Emrah Kaval, Enes Aydın, Ercan Akdeniz, Fikret Kansız, Gökhan Mercan, Murat Ergin, Rahman Özçelik, Ramazan Özer, Selçuk Ayvaz, Serkan Nakaş, Şuayip Okul, Yener Saygın, Mehmet Kara, Rasim Bulut, Sabri Akdere, Murat Öztan, Serhat Kahraman, Suat Demirkıran, Yasin Çelik, Güldal Serenli, Orhan Altun, Emrah Kaya ve Rıdvan Acet olduğu bilgisini paylaştı.
Yaşamını yitiren diğer 2 işçinin ismi henüz açıklanmadı.
“BİZE SAYI OLARAK BAKIYORLAR”
İleri Haber’e açıklamalarda bulunan bir maden işçisi, “Bizim bir kıymetimiz yok, bize sayı olarak bakıyorlar” dedi.
Maden işçisi şunları söyledi:
“Akşam ses duyduk, ambulanslar gördük, ‘Patlama oldu’ dediler geldik. Hep arkadaşlarımız öldü, burada belki 500 kişi çalışıyor ama vardiyalar sebebiyle herkes birbirini tanır. Benim arkadaşlarım öldü, insanların çocukları öldü. Fıtrat deyip geçiyorlar işte. Türkiye’nin kömürü hep buradan çıkıyor ama bizim bir kıymetimiz yok ki, sayı olarak bakıyorlar. Hepsi genç çocuklar ölenlerin.”
“İNSAN HAYATI PARADAN DEĞERLİ OLSAYDI BU KATLİAM OLMAYACAKTI”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş ile TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve beraberindeki parti heyeti, gelişmeleri yerinden takip etmek için Bartın’da yaşanan patlamanın gerçekleştiği maden ocağına gitti.
Burada açıklamalarda bulunan Erkan Baş, katliamın, alınması gereken önlemlerin yerine getirilmemesi nedeniyle yaşandığına dikkat çekti. Baş, “İnsan hayatı paradan daha kıymetli görülüyor olsa yaşanmayacak bir toplu cinayetle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Erkan Baş açıklamalarının devamında şunları söyledi:
“Devletin bütün olanaklarını seferber ettik’ açıklamalarını yapan Cumhurbaşkanından bakanlara, emniyet müdürlüklerine, AFAD’a kadar bütün kurumlarının asıl yapmaları gerekeni yapmamasıyla karşı karşıyayız.
Örneğin Sayıştay raporunda yayınlanan eksikler, Sayıştay raporunda yapılan uyarılar… Üstelik konuyla doğrudan ilgili bakan henüz 30-35 gün önce buraya denetime gelmişken, kontrolleri yapmadıkları için Sayıştay’ın yaptığı uyarıların hayata geçirip geçirilmediği denetlemediği için yaşanmış katliamla karşı karşıyayız.
Biz her seferinde bu katliamların son olması umudu taşıyoruz. Fakat iktidarın bu yaklaşımları sürdükçe son olmuyor. Her yıl ortalama 2 bin işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetlerinden doğrudan sorumlu bir iktidarla yönetilen bir ülkedeyiz. Bu gidişatı durdurabilmenin tek yolu her birimizin işçi kardeşlerimizin yanında durması ve bu katliamların üzerinin örtülmesine, geçiştirilmesine izin vermemek.
Biz elimizden geldiğince sorumluların yargılanması ve hesap vermesi için görev sorumluluk üstlenmek için buradayız.”
MADENCİ YAKININDAN ERDOĞAN’A: “KARDEŞİM ‘BURADA GAZ KAÇAĞI VAR’ DEMİŞ”
Madenci yakınının “Kardeşim ‘Burada gaz kaçağı var’ demiş” sözlerine Erdoğan’dan “Cümleten başımız sağ olsun” diye yanıt verdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin aileleriyle görüştü.
Makaracı köyünde bir maden yakınının Erdoğan’a anlattıkları sosyal medyada gündem oldu. Madenci yakını Erdoğan’a, “Kardeşim 15 gün önce ‘burada gaz kaçağı var, bizi yakında patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmal oldu?” diye sordu.
Erdoğan madenci yakınına yanıt vermezken, yurttaşlara dönerek, “Cümleten başımız sağ olsun” diye yanıt verdi.
***
SAYIŞTAY UYARMIŞ!
Sayıştay’ın üç yıl önce Bartın’daki TTK maden ocağında grizu patlaması riskine karşı uyarıda bulunduğu ortaya çıktı. Sayıştay raporunda, “2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Buna göre, Sayıştay’ın 2019 tarihli raporunda maden için grizu uyarısı yapıldığı ortaya çıkarken, raporda şu ifadeler yer aldı:
“2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu neden müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra ‘Kurum Degaj Yönergesi’ hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir.” İleri Haber