Federal Hükümetin Kültürden sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth Hanau’da dokuz kişinin öldürüldüğü ve bazıları ağır olmak üzere altı kişinin de yaralandığı ırkçı saldırının beşinci yıldönümünde açıklamalarda bulundu.
Bakan Roth açıklamasında “Hanau’daki aşırı sağcı saldırının kurbanları unutulmadı. Yakınları ve onlara yakın olan herkes için unutulmadılar ama aynı zamanda ülkemiz için de unutulmadılar. Her biri eşsiz ve yeri doldurulamaz olan bu genç insanların anısını canlı tutuyoruz. Ve onların korkunç, vahşi ölümlerinin yol açtığı acı ve kayıpları hatırlıyoruz.
Hanau’daki saldırıda Gökhan Gültekin, Sedat Gürbüz, Said Nesar Hashemi, Mercedes Kierpacz, Hamza Kurtović, Vili Viorel Păun, Fatih Saraçoğlu, Ferhat Unvar ve Kaloyan Velkov hayatını kaybetmiş olsa da saldırı, demokratik çeşitlilik içeren toplum modelimizi hedef almıştır. Demokrasimizin en önemli temeline, insan onurunun koşulsuz ve sınırsız korunmasına ve ayrımcılığa karşı bir saldırıydı. Anayasa’nın 1. ve 3. Maddeleri insan onurunun dokunulmaz olduğunu belirtmektedir – her insanın onuru. Bugün bu evrensel vaadi her zamankinden daha fazla kararlılıkla savunmalıyız. Bu nedenle Hanau’daki korkunç ırkçı saldırının canlı bir şekilde hatırlanması, anma kültürümüz açısından büyük önem taşımaktadır.
Yönetmen Marcin Wierzchowski’nin dün Berlinale’de prömiyerini gerçekleştiren “Alman Halkı” filmi buna önemli bir katkıda bulunuyor. Dokunaklı ama bir o kadar da rahatsız edici bir şekilde, ailelerin aydınlatılma, tanınma ve unutulmaya karşı verdikleri mücadeleye odaklanan film, saldırıdan beş yıl sonra bile acı ve kaybın hala ailelerin hayatlarının bir parçası olduğunu gösteriyor” ifadelerine yer verdi.
Kültürden sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth dünkü film galasında film ekibi ve yakınlarıyla bir araya geldi. Irkçı saldırıyı anmak üzere Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth tarafından başlatılan “Hanau Eylem Günü” 2023 yılından bu yana her yıl düzenlenmektedir. Bu yıl öğrenciler 11 Şubat’ta Berlin’deki Hanns Eisler Müzik Okulu’nda düzenlenen “Ohren auf für Hanau” konserinde kendi besteledikleri ve sahneledikleri canlı ve video performanslarını sundular. Konser öncesinde Almanya çapında düzenlenen yarışmada öğretmenler ve öğrenciler ırkçılık, antisemitizm ve aşırı sağcılık konularını müzikal olarak ele almaya davet edildi.