Türkiye’de kendini ‘Öğretmen Ayşe Çelik’ olarak tanıtan bir kişinin Beyaz Show’a bağlanarak Güney Doğu Bölgesi’nde çocukların öldüğünü, yaşananların medyada yer aldığı şekilde olmadığını söylemesi, gündemin ilk maddesi oldu.
Ayşe Çelik, programda “Türkiye’nin Güneydoğu’sunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Burada doğmamış çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak, insan olarak bir şekilde siz de yaşananlara sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz. Ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. O insanlara yazıklar olsun demekten başka bir şey diyemiyoruz. Ben öğretmenim. Öğrencilerini terk eden öğretmenlere seslenmek istiyorum. Bir daha oralara nasıl dönecekler? O güzel, masum, tertemiz yürekli öğrencilerin gözlerinin içine nasıl bakacaklar? Burada yaşananlar çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun artık bizi, bize el verin. Yazık artık insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” demişti.
Konu ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve Beyaz Show’un yayınlandığı Kanal D’den açıklama geldi.
Milli Eğitim Bakanlığı, “Beyaz Show”a bağlanan kişinin öğretmen olmadığını duyurdu. Ayşe Çelik adlı üç kişinin öğretmen olarak görev yaptığını kaydeden Milli Eğitim Bakanlığı, her üç öğretmenin de yayından rahatsız oldukları, canlı yayına bağlanmadıklarını söylediklerini duyurdu.
Konuklara sorular sormak için bağlandı
Kanal D ise “Kanal D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır. Hem böylesi bir provokasyonun hedefi olmanın hem de akla hayale gelmeyecek senaryolarla yıpratılma gayretinin üzülerek farkındayız” dedi. Kanal D açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“08.01.2016 tarihli Beyaz Show Programı’nda gerçekleştirilen bir telefon bağlantısına dair yaşananları kamuoyuyla paylaşma lüzumu hissettik.
Beyazıt Öztürk, 20 yıldır Kanal D ekranında herkesin çok yakından bildiği, eğlence içerikli show programı yapmaktadır. Dün gece yayından sonra, yaptığımız araştırma sonucunda elde ettiğimiz bilgiler aşağıdaki gibidir;
Kendisini Ayşe Çelik, Öğretmen olarak tanıtan kişi, konuklara ‘ünlü olmadan önce yaptığınız ve şimdi özlediğiniz neler var’, ‘hayranlarınızla başınıza gelen en tuhaf şey nedir’, ‘kendinizi eleştirirseniz neyinizi eleştirirsiniz’ sorularını sormak istediğini aktarmıştır. Ardından cep telefonundan yayına bağlanmıştır. Yayında bambaşka konuları dile getirmiş ve sonrasında da sosyal medyada gündem oluşturmuştur.
Beyazıt Öztürk, istisnasız bu ülkede herkesin sevdiği, programında asla siyasete yer vermeyen, toplumun her kesimini kucaklayan tarzına rağmen böylesi bir provakasyonun içine çekilmeye çalışılmıştır. 23 yıllık yayın tarihinde ülkemizin değerlerine ve menfaatlerine bakışı çok belirgin olup, terörün her türlüsüne karşı Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü ilke edinmiş Kanal D olarak hem böylesi bir provakasyonun hedefi olmanın hem de akla hayale gelmeyecek senaryolarla yıpratılma gayretinin üzülerek farkındayız. Doğan TV ve Kanal D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır.
Altını çizerek bir kez daha belirtmek isteriz ki hiçbir suistimal ve iftira çizgimizi ve duruşumuzu değiştirmeyecektir. İyi niyetle bakan gözlerin hemen farkedebileceği bu provakasyona karşı Kanal D Yönetimi söz konusu kişiye dair tüm hukuki süreçleri işletecektir.”
Sosyal medya ‘Ayşe Çelik’e sahip çıktı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ayşe Çelik’i araştırması, Kanal D’nin de Ayşe Çelik aleyhine hukuki süreci başlatacağını duyurması sosyal medyada yankı buldu. Gerçeklerin söylenmesi gerektiğini kaydeden sosyal madde kullanıcıları #AyşeÇelikBenim kampanyası başlattılar. Kampanyada Hande Arpat adlı kişi, ‘Diyarbakır’da öğretmen Ayşe diye yok diyenler, ben doktor Hande ve aynı şeyleri titreyen ses ile söylerim’ diye yazdı. Bazı kişiler ise ‘Ayşe Çelik yerine çocukları katledinleri araştırsanız’, ‘Ayşe Çelik bu ülkedeki vicdanlı, barış yanlısı insanların toplu sesidir” diye yazdılar.
Çocukların öldüğünü söylemek terör progandası mı?
İlker Beyhan adlı facebook kullanıcısı da sayfasında “Beyazıt Öztürk’ün programına bağlanarak, Güneydoğu’da yaşanan olaylarda “çocukların öldüğünü” söyleyen Ayşe Öğretmen için demediğini bırakmayan insan müsveddeleri: Çocukların öldüğünü söylemek ne zamandan beri terör propagandası oldu? Bir öğretmenin okuttuğu öğrencilerinin hayatı için endişe duyduğunu, ölen çocuklar için acı duyduğunu söylemesi, ne zamandan beri terör propagandası oldu? Asıl bu acıları görmemek, bu çocukları görmezden gelmek, insanlığa karşı terör suçu işlemektir. Asıl bu öğretmeni linç etmek, Beyazıt’ı linç etmek, insanlığa karşı terör suçu işlemektir. Terör örgütünün asıl hedefine ulaşmasını, insanlıktan uzaklaşılmasını, kin ve nefret söylemleri ile insanların, acıların, çocukların, hayatların umursanmamasını sağladınız. Asıl terör suçlusu sizsiniz! Ayşe Öğretmen, size bir insanın, bir müslümanın nasıl davranması, en başta ne için kaygı duyulması gerektiğini hatırlattığı için kızgınsınız! Ayşe Öğretmen, size ranttan, paradan, koltuktan, altın varaklı kadehten şerbet içmekten, altın kaplamalı klozette sıçmaktan daha yüce değerler olduğunu hatırlattığı için kızgınsınız Ayşe Öğretmen, PKK’nin terörünü sizlerin açgözlülüğü ile baş başa bırakıp, insanlığı ayırıp kolladığı için kızgınsınız! Utanın! Kendinizden utanın! Çocuklardan utanın! Beşiğinde ölen bebeklerden utanın! Terör, bebekleri umursamamakla değil, bebekleri sevmekle yok edilecek bu topraklarda. Ve içinde sevgiden, imandan, inançtan, insanlıktan eser kalmamış sizler, terör ile beraber silineceksiniz.” ifadelerine yer verdi.
