GÜRSEL KÖKSAL – DÜSSELDORF
Avrupa’daki Türkiye kökenli göçmen toplumunun içinden çıkan ilk ve en önemli gişimciler örgütü ATİAD (Avrupa Türk İşadamları ve Sanayiciler Derneği), 30’ncu kuruluş yıldönümünü kutladı. Siyaset ve ekonomi dünyasından tanınmış insanları katıldığı kutlamada ATİAD’ın desteklediği ya da ATİDA’ı destekleyen sanatsal ve kültürel projeler de yer aldı.
Düsseldorf Havalima’nı yakınlarındaki Van der Valk Airporthotel’de düzenlenen çoğu ATİAD üyesi iş insanlarından oluşan 300’e yakın misafirin katıldığı etkinlikte, Türkiye eski bakanlardan Lütfullah Kayalar, Bahattin Yücel ve Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Almanya’daki en üst düzey diplomatları Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ve NRW eyaletindeki başkonsoloslar, Almanya ise derneğe ev sahipliği yapan eyaleti temsilen “Federal ve Avrupa İşleri, Uluslararası İlişkiler ve Medya Bakanı Nathanael Liminski tarafından temsil edildi.
Federal Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve NRW Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst’ün video mesajlarıyla katıldığı etkinlikğe, bu bölgeyi Federal Meclis’te ve NRW Eyalet Meclisi’nde temsil eden SPD’li (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) milletvekillerinden Gülistan Yüksel ile Volkan Baran da katıldı. Türkiye ve Almanya’dan seçkin müzisyenlerin konserleri eşliğinde gerçekleştirilen balo, gecenin ileri saatlerine kadar sürdü.
Balonun açılış konuşması yapan ATİAD Başkanı Aziz Sarıyar, derneğin 30 yıllık faaliyet dönemini anlattı, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin ve Almanya’daki Türkiye kökenli toplumun gelişimine katkılarına işaret etti. Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen Türk Alman dostluğunun tarihsel önemine değinirken, Eyalet Bakanı Nathanael Liminski de ATİAD’ın hükümetinin Türk toplumuyla ilişkileri açısından uzun yıllardır çok önemli bir partneri olduğunu vurguladı.
Etkinlikte, şu an İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda en değerli Türk şirketi olarak bilinen Erdemoğlu Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu ile ilk Başkan Kemal Şahin’in ATİAD’a katkılarından dolayı ödüllendirildi.
Erdemoğlu Holding, İşadamı Mehmet Erdemoğlu (1931-2006) tarafından kurulmuş olan Merinos AŞ’ye dayanıyor. Mehmet Erdemoğlu’nun onursal başkanı olduğu Erdemoğlu Holding, günümüzde dünyanın en büyük makine halı üreticisi. Bünyesindeki Dinarsu ve Merinos markalarıyla yapılan üretimin yüzde 85’nden fazlasını 75 farklı ülkeye ihraç eden Erdemoğlu Holding, günümüzde Almanya’da satılan her dört halıdan birinin üreticisi. Holding’in başkanlığını kendisi de bir ATİAD üyesi olan Mehmet Erdemoğlu tarafından yürütülüyor.
ATİAD’ın kurucu başkanı Kemal Şahin, Almanya’ya mühendislik eğitimi için gelen ve burada işhayatına atılan bir sanayici. Günümüzde 170 ülkeye ihracat yapan Şahinler Holding’in başkanlığını yürüten Şahin, Almanya’da “1997 Yılın İşadamı“ seçilmişti. TD-IHK’nın da (Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odası / Türkisch-Deutsche Industrie- und Handelskamme) kurucu başkanı (2003) olan Şahin, Türkiye ve Almanya’dan başta olmak üzere çeşitli ulusal ve uluslararası ödüllerin sahibi.
BAŞKAN SARIYAR: BİRLİKTEN GELEN GÜÇ
Türkçe ve Almanca yaptığı konuşmasında 30’ncu yıl etkinliklerini “Birlikten Gelen Güç“ vurgusuyla paylaşmaya karar verdiklerini belirten ATİAD Başkanı Aziz Sarıyar, “Ulaşmak istediğimiz hedeflere, çözmek istediğimiz sorunlara veya gerçekleşmesini arzuladığımız isteklere hep ‘birlikte‘ olarak, birlikte hareket ederek ulaşabilmişizdir. Üyelerimiz, paydaşlarımız, resmi otoriteler ve bize inanan destekçilerimizle beraber hareket ederek, birlik içinde ilerliyoruz“ dedi.
ATİAD’ın Almanya’daki Türk iş dünyası için “çok önemli bir değer“ olduğunu vurgulayıp, “Bunı hep birlikte sahiplenmemiz ve daha da ileriye taşımamız gerekmektedir“ diyen Sarıyar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geride bıraktığımız 30 yıla kısaca baktığımızda, Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesinde, her iki ülkede yerine getirilen sosyal sorumluluklarımızda, iş insanları yararına düzenlenen organizasyonlarda, eğitim ve iş alanınıdaki projelerimizde ATİAD olarak doğru şeyler yaptığımıza olan inancımız tam. ATİAD’ın bugün varolmasındaki en önemli unsur, 30 yıl önce yola çıktığı değerlerden hiç bir sapma göstermeden aynı şekilde yoluna devam etmesidir. 30 yıl önce olduğu gibi bugün de partilerüstü, liberal, hukukun üstünlüğü ile inanç ve düşünce özgürlüğüne inanan duruşunu aynı kararlılıkla sergileyebilmesidir.“
BAKAN LİMİNSKİ:
ATİAD’ın 30’ncu yıl kutlamasına memnuniyetle katıldığını belirten Bakan Nathanael Liminski de “Sizler Almanya ve özellikle de KRV ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirdiniz, buradaki Türk girişimcilerinin işlerini kolaylaştırdınız. Burada geliştirdiğiniz ilişki ağlarıyla Türk iş insanlarını Almanya’da ve tüm Avrupa’da desteklediniz. Genç insanların eğitim ve öğretim süreçlerini, onların çalışma dünyasına katılımını güçlendirdiniz. Uzun yıllardır hükümetimizin güvenilir bir partnerisiniz. Buraya katılımımı, bizim de hükümet olarak sizler için güvenilir bir partneri olma isteğimizin bir göstergesi olarak görünüz“ dedi.
NRW’nin yaklaşık bir milyona yakın Türkiye kökenli insan için “vatan“ olduğunu vurgulayan Bakan Liminski, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Almanya, özellikle de KRV için çok önemli. Almanya’daki Türk işletmelerinin yaklaşık yüzde 40’nın merkezi NRW’dedir. Türk iş insanlarının en çok tercih ettiği eyalet bizimkidir. Dünyanın çeşitli yerlerinden insanların buraya gelmesinden gurur duyuyoruz. Göç, eyaletimiz NRW için iyidir, yararlıdır. Türkiye’den 60’lı yıllardan beri buraya gelen kadınlar ve erkekler ekonomik gelişmemize katkıda bulunmuştur. Çok kültürlülük, hoşgörü ve insan hakları ATİAD’ın temel değerleridir. O nedenle böyle zamanlarda sizlerin çabaları özellikle çok önemlidir. Gelecekteki ortak çalışmalarımız için çok mutluyum. Birlikte genç insanların eğitimi ve çalışma yaşamına katılımı için daha da birlikte çalışacağız.“
BÜYÜKELÇİ ŞEN: ARTIK BURALI OLMUŞ İŞ İNSANLARIMIZ
Konuşmasına yaşamının büyük bir bölümünü etkinliğin gerçekleştirdiği salona çok fazla uzakta olmayan Solingen kentinde geçiren ve 29 yıl önce yaşanan katliam sonucu çocukları ve torunlarından beşini yitiren, kendisi de kısa bir süre önce vefat eden “Mevlüde Ana“mızı (Mevlüde Genç) saygıyla anan, O‘nun Türk ve Alman toplumlarının her şeye rağmen dostluk ve barış içindeki yaşama ilişkin mesajlarını hatırlatan Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen de “Almanya ile çok eskiye giden tarihsel dostluğumuz bugün gittikçe artan oranda ekonomik alana da yansımaktadır. Böylece ikili ilişkilerimizin geleceğine daha da fazla güvenle bakmamıza sebep olan muazzam bir sinerji ortaya çıkmaktadır“ dedi.
Almanya’nın Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında başı çektiğini, ithalatımızda ise üçüncü sırada yer aldığını vurgulayan Büyükelçi Şen sözlerini şöyle sürdürdü: “40 milyar euroya yakın dış ticaret hacminin yaratılmasında artık buralı olmuş Türk kökenli insanlarımız ile onların kurdukları sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ve organizasyonlarının katkıları da inkar edilemez bir gerçektir. Bu nedenle başta ATİAD üyeleri olmak üzere, Türk ve Alman iş insanlarının bir araya gelerek yeni iş bağlantıları kurmalarına ve birçk konuda fikir alışverişinde bulunmalarına imkan tanıyan herkese ülkem adına teşekkür ediyorum.“
Almanya genelindeki Türk ve Türkiye imajının güçlendirilmesinin ekonomik ve ticari faaliyetlere de olumlu yansıması olacağına dikkat çeken Şen, “ATİAD gibi birçok sektörden iş insanlarımızın yer aldığı derneklerimizin Alman iş insanlarına ve yatırımcılara yönelik lobi çalışmalarının çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Ama henüz istediğimiz seviyede değil. Almanya Türklerinin ortak çıkarları doğrultusunda, daha fazla ve daha güçlü örgütlenmeye ihtiyacı bulunmaktadır. Derneklerimizin daha profesyonel ve kapsayıcı bir yapıya kavuşması, içinde faaliyet gösterdikleri toplumun siyasi karar alım süreçlerine daha fazla etki edebilmeleri, bunun için de siyasetle yakın ve sağlıklı bir ilişki kurabilmeleri gereklidir“ dedi. Şen, ATİAD’ın her yıl düzenlediği “Türk-Alman Ekonomi Günü“ etkinliği ve ATİAD Kadınlar Konseyi’nin çalışmalarının bu açıdan çok önemli örnekler olduğunu vurguladı.
ATİAD’ın eski başkanlarından Prof. Dr. Recep Keskin ve Hüseyin Kuru’nun korona nedeniyle bizzat katılamadığı baloda Kurucu Başkan Kemal Şahin de, kendisine verilen ödülün ardından yaptığı konuşmada derneğin 30 yıl gibi uzun bir sürede gelişerek, kurumsallaşmasının çok önemli bir başarı olduğuna işaret etti. Kuruluş döneminde Türkiye Başbakanı Turgut Özal’ın desteklerini vurgulayan Şahin, “Türkiye’yi de, Almanya’yı da seviyoruz. Güçlerimizi birleştirebilirsek çok şeyler yapabiliriz“ dedi.
Balo, Türkiye ve Almanya’dan Yılmaz Morgül, Gürkan Gider, Almina ve Nihan Ulutan (piyano) gibi tanınmış ve genç sanatçıların konserleriyle renklendi.
16 şirket temsilcisi kurmuştu
Çoğunluğu Almanya’da faaliyet gösteren 16 Türk şirketinin temsilcilerinin 1992 yılında Düsseldorf’ta biraraya gelerek kurduğu ATİAD‘ın (Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği) günümüzde toplam yıllık cirosu 15 milyar euroya ulaşan, 110 bin kişinin çalıştığı 86 üyesi bulunuyor.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yaşayan Türkiye kökenli göçmenleri girişimciliğe özendirmeyi ve nitelikli iş insanları yetiştirmeyi, Avrupa’daki Türk girişimcilerinin sorunlarına çözüm üretmeyi, Türk¬-Alman ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini desteklemeyi, özellikle Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenlerin eğitim sorunlarının giderilmesine katkıda bulunmayı, özellikle de gençler arasındaik işsizliği önlemeye hedefleyen ATİAD’ın bundan önceki başkanları şöyle:
Kemal Şahin, Ahmet Aydın, Hüseyin Kuru, Zeki Şafak Sözer, Eşref Ünsal, Prof. Dr. Recep Keskin.
Eski başkanlardan Eşref Ünsal’ın (1945-2011) onur başkanlı olduğu ATİAD’ın şimdiki başkanı 2013 yılında bu göreve seçilen hukukçu işadamı Aziz Sarıyar.
Avrupa’daki en aktif ve eski Türk işadamları örgütü olarak bilinen ATİAD’ın yönetimi şu iş insanlarından oluşuyor:
Aziz Sarıyar (Başkan), Müfhit Tarhat (Başkan Yardımcısı), Volkan Kuru, Çağlar Kepekçi, Uğur Bayram, Zülül Tahtakıran, Cenk Özöztürk, Tolga Halıcı, Sedat Atılgan, A. Gani Eren.
Partilerüstü ve bağımsız tutumuyla istikrarlı bir duruş sergileyen ATİAD, Avrupa’daki Türkiye kökenli toplumun kültürel alanda gelişimine ve bu toplum içindeki kültürel çalışmaları takip edip, desteklemeye özen gösteriyor.
Nitekim 30’ncu yıl galası kapsamındaki kültürel etkinlikler de bunu gösteriyordu.
Kutlamanın gerçekleştiği salonların bir bölümünde Hürriyet gazetesinin Türkiye’den Avrupa’ya göçün 60’ncı yılı dolayısıyla hazırlanmış serginin bir bölümü yer alıyordu.
Salonun hemen girişinin büyük bir bölümü ise çalışmalarını uzun yıllardır Düsseldorf yakınlarındaki Rattigen kentindeki atölyesinde sürdüren tanınmış sanatçı Yıldırım Denizli’nin eserlerinden oluşan sergiye ayrılmıştı.
Bir diğer köşede büyük bir edebi proje sergileniyordu.
Yaşamının son yirmi yılını (1979-99) Almanya’nın NRW eyaletinin Duisburg kentinde geçiren çağdaş Türk edebiyatının büyük yazarlarından Fakir Baykurt’un Almanca’ya çevrilen üç romanından oluşan proje, “Duisburg Üçlemesi“ (Die Duisburg-Triologie) adını taşıyor. Duisburg-İstanbul merkezli Dialog Edition Yayınevi (Verlag Dialog-Editon) tarafından ATİAD’ın desteğiyle gerçekleştirilen üçleme büyük yazarın Eva Lacaur tarafından Almanca’ya çevrilen romanı “Koca Ren“ (Vater Rhein), Hartwig Mau tarafından Almanca’ya çevrilen “Yüksek Fırınlar“ (Hochhöfen) ve Sabine Adatepe tarafından Almanca’ya çevrilen “Yarım Ekmek“ten (Halbes Brot) oluşuyor. Kapakları Almanya’da yaşayan çağdaş resim sanatının önde gelen isimlerinden Prof. Dr. İsmail Çoban tarafından armağan edilen kitapların sergilendiği bölümü fazla ziyaret eden olmadı. Ancak ziyaretçiler arasında Türkiye kökenli işinsanlarının desteği ve teşvikiyle Almanya’daki kültürel ortamı zenginleştirmeye yönelen bu iddialı katkının farkında olanlar da vardı. Ve onlar bu projeyi, çoğunluğu Almanya’ya vasıfsız işçi olarak çalışmaya gelen ve burada göçmen olmaya karar veren insanların torunlarının sadece para kazanmayı değil, içinde yaşadıkları toplumun kültürel ve sanatsal gelişimini, dolayısıyla dönünüşümü, değişimini hedeflediklerine dair önemli bir atılım olarak selamladılar