MAINZ
Almanya’da dil, kültür, edebiyat ve çeviri alanlarında yüksek öğrenim yapmak isteyen gençler için yeni bir fırsat. Mainz Üniversitesi’nin (Johannes Gutenberg-Universitesi) Germersheim Kampüsü’nde Çeviri, Dil ve Kültür Çalışmaları Fakültesi’ndeki çeşitli dillerden Almanca’ya ve Almanca’dan bu dillere çeviri alanındaki lisans ve yüksek lisans programlarına ek olarak yeni bir lisans programı eklendi. “Dil, Kültür, İletişim” (Bachelor of Arts Sprachen, Kulturen, Kommunikation) başlığını taşıyan bu yeni lisans programı dil ve kültür alanında uzman kültürlerarası iletişim uzmanları yetiştirmeyi hedefliyor.
Hem “Alman Dili ve Edebiyatı“ ve hem de Türkçe bölümlerinin başkanlığı yürüten Prof. Dr. Dilek Dizdar‘ın bu yeni bölümle ilgili, hem Almanya’dan, hem de Almanya dışından üniversite öğrenci adaylarına yönelik olarak sosyal medya üzerinden çağrısı özetle şöyle:
“Toplam 12 yabancı dil ve bu dillerin kültürel bağlamı üzerine çalışmaların, anadili o dillerden olan eğitimci ve araştırmacılar tarafından yürütüldüğü benzersiz fakültemizde 90 ülkeden öğrenci eğitim görüyor. Çok kültürlü ve dilli kampüsümüz, kişinin kendini dünya vatandaşı olarak geliştirebildiği, ufuk açıcı bir yer.

Küçük, şirin bir kent olan Germersheim da öğrencilere güvenli, büyük kentlerin trafik ve ulaşım sıkıntılarından uzak, aynı ilgileri paylaşan gençlerle hızla dostluk kurabilecekleri derli toplu bir ortam sağlıyor.
B2 düzeyinde Almanca biliyorsanız programlarımıza başvurabilir, birinci yabancı dil Almanca olmak üzere farklı diller seçerek burada eğitim görebilirsiniz. Almanya’da liseyi bitiren ve Türkçe ile çalışmak isteyen adaylar da, birinci ya da ikinci yabancı dil olarak Türkçe‘yi seçebiliyorlar. Almanya’dan lise diploması olanlar ‘Türkçe değil de başka diller seçmek istiyoruz‘ diyorlarsa, dil yelpazemize bir göz atsınlar!
Çok dilliliğe ve kültürlerarası iletişime vurgu yapan yeni lisans programımızın zengin içeriği toplumbilim, siyasetbilim gibi alanlardan konular da kapsıyor. Devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörde iletişimi sağlamak, kültür ve dil uzmanı olarak çalışmak isteyen gençler için biçilmiş kaftan.
Dil yelpazesine yeni diller katmak, öğrendiği dilleri derinleştirerek kültürlerarası iletişim yetkinliği kazanmak isteyen adaylar için Germersheim gerçekten özel bir yer. Böyle olmasaydı 2008 yılında, öğretim görevlisi olduğum ve o zamanki haliyle pırıl pırıl, özgür bir akademik dünya sunan, öğrenciliğimden beri bağlı olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nden ayrılıp buraya gelmezdim.
Mezunlarımız özel sektörde, devlet kurumlarında ya da serbest meslek olarak sürdürdükleri çevirmenlikten tutun da sanat ve kültür etkinlikleri yapan kuruluşlarda yöneticiliğe, mülteciler ve göç alanında çalışan kurumlarda iletişim uzmanlığına, oyun yazılımı şirketlerinde yerelleştirme uzmanlığına, şirketlerin dil birimlerinde proje yöneticiliğine, yayınevlerinde çevirmen ve editörlüğe uzanan ve büyük çeşitlilik gösteren işlerde çalışıyorlar.
Yapay zeka ve çeviri teknolojileri, eğitim programlarımızda önemli bir yer alıyor. Onları kullanmak, eleştirel olarak değerlendirmek ve dijital dünyada varlık gösterebilmek her alanda olduğu gibi üniversite eğitiminde de önemli günümüzde. Bunları hem uygulamalı olarak ele alıyoruz hem de kuramsal, toplumbilimsel açıdan irdeliyoruz. Meslekler nasıl dönüşüyor, hangi kapılar kapanırken hangileri açılıyor? Bu soruların yanı sıra kültürler arası güç dengeleri ve iletişim etiği de üzerinde durduğumuz konular arasında.
Yeni lisans programıyla ilgili fakültenin web sayfasında bilgi bulabilirsiniz. Sorularınız varsa tü[email protected] adresi üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hem Alman Dili ve Edebiyatı hem Türkçe bölümlerinin başkanlığını ben sürdürüyorum. Ekibimiz çok güzel, öğrencilerimiz harika!

Bu dönem aramızda Türkiye’den gelen ya da Türkçe‘yi seçen 72 öğrencimiz lisans, yüksek lisans ve değişim (Erasmus) programlarında öğrenim görüyor. Sıcak bir dostluk ortamında buluyorlar kendilerini. Güzel etkinlikler de yapıyoruz, iki hafta önceki Gülsin Onay konserimiz gibi!
Bekliyoruz gençlerimizi!“
Yapay zeka ve yabancı dil öğrenimi üzerine!
Öte yandan Prof. Dr. Dilek Dizdar, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda son zamanlarda büyük gelişme gösteren yapay zeka programları nedeniyle yabancı dil öğreniminin artık gereksiz olduğuna dair yaklaşımlar üzerine de önemli uyarılarda bulunuyor:
“Bu arada, yapay zeka dil öğrenmeyi gereksiz hale getiriyor gibi bir düşünceye kapılanlar var. Bunu son derece tehlikeli buluyorum. Dil öğrenmek, dilbilgisi ve sözcük çalışmaktan ibaret değildir. Bir dili öğrenmek, o dilin dünyasına girmenin anahtarıdır. O dili konuşanların kültürünü, düşünce ve duygu dünyasını, tarihini, günlük yaşamda verdikleri tepkileri, birbirleriyle iletişim biçimlerini anlama ve edinmenin koşuludur. Dil öğrenerek önce kendimizi, kişiliğimizi geliştitir, ufkumuzu genişletiriz. Dil çeşitliliğini korumak ve buna emek vermek de değerli bir entelektüel çaba olmanın ötesinde canlı türlerinin çeşitliliğini korumak gibi bir dünya vatandaşlığı görevidir. Korunamadığı, konuşanları göçe zorlandığı ya da tükendiği için her gün ölen diller var. Onlarla birlikte bir toplumun kültür belleği de kayboluyor.“ (gk)
Ayrıntılı bilgi burada:
Mainz Üniversitesi’ndeki yeni bölümle ilgili bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak için….
Prof. Dizdar ve ekibiyle doğrudan iletişim için:
tü[email protected]