GÜRSEL KÖKSAL
Almanya’da önce Baden Württemberg eyaletine bağlı Heilbronn’da, sonra da Hessen eyaletine bağlı Bad Homburg ve Oberursel’de yaklaşık 30 yıl Türkçe anadil dersi öğretmenliği yapan Akpınar’ın kitap tanıtım toplantısına öğrencilerinden bazıları da kendi çocuklarıyla katıldı.
Frankfurt yakınlarındaki Oberursel Belediyesi’ne bağlı “Yaşlılar Buluşma Evi“nin (Seniorentreff) lokalinde bölgedeki Türkiye kökenli toplumun dört kuşağının da temsil edildiği etkinlik aynı zamanda Akpınar’ın artık yetişkin, meslek sahibi anne-babalar olan öğrencileri ve onların anne-babalarıyla emekliye ayrıldıktan 15 yıl sonraki ilk buluşması oldu.
Turan Akpınar ile kendisi gibi, yine bu bölgede Türkçe anadil dersi öğretmenliği yaptıktan sonra emekli olan eşi Yüksel Akpınar katılanların hemen hepsini yakından tanıdığı için toplantı oldukça sıcak ve duygusal bir havada gerçekleştirildi.
Önce öğrencilerine seslenen Akpınar, “Bu ülkede göçmen ailelerin çocuklarısınız. Dede ve büyükannelerinizden farklı bir ortamda büyüdünüz. Pek çoğunuz beyaz yakalı olarak görevler yapıyorsunuz. Evlenip çocuk sahibi oldunuz ama kökeniniz Türk. Burada entegre olmanız sizin çocuklarımızdan doğacak çocuklarla mümkün olacak. Sizlerin dedeleri bu ülkede ağır işçilik yaparak yaşamlarını sürdürdü. Onların emeklerine saygı duymak zorundasınız. Ama onlardan farklı düşünce ve yaşam biçimine sahip olmak zorundasınız“ dedi.
Akpınar, daha sonra da velilere şöyle seslendi:
“Anne babalar… Sizleri 25-30 sene önce tanıdım. Çoğunuz emekli oldunuz, torun sahibisiniz. Torunlarınız bu ülkenin vatandaşları olarak doğdular. Gelecekleri hem sizlerin hem de anne babalarınınkinden farklı olacaktır. Ama köken olarak geldiğiniz ülke adı ile anılacaklar. Bu bir kültürel zenginliktir. Üçüncü kitabım işte bu konuları hikayeleştirdi. Avrupa ülkelerinde göçmen edebiyatı, sanatı oluştu. Çünkü insanın olduğu yerde bunların olması gereklidir. Sizler de anılarınızı, yaşadıklarınızı yazılı yoldan gelecek kuşaklara bırakmak zorundasınız.“
Toplantının en ilginç bölümü ise Akpınar çiftinin bu bölgedeki yaklaşık 25 yıllık öğretmenlikleri döneminde diğer meslekdaşları ve velilerle birlikte gerçekleştirdikleri 23 Nisan, 19 Mayıs bayram kutlamalarından, okul etkinliklerinden görüntüleri içeren fotoğraf gösterisi oldu. Toplantıya katılanlar kendilerinin yıllar önceki halleriyle gösteren fotoğrafları sıcak yorumlar eşliğinde izlediler.
Eski yıllardaki etkinliklerde olduğu gibi öğrencileri ve velilerin getirdiği pasta, kurabiye ve çöreklerle zenginleşmiş bir büfe eşliğindeki toplantıya katılanlar, Akpınar’ kaleme aldığı ve katkıda bulunduğu kitaplardan edinip, imzalatma şansı da buldular. Akpınar, kitap satışlarından elde edilen paranın da Türkiye’de lösemili çocuklara yardım amacıyla faaliyet gösteren LÖSEV’e (Lösemili Çocuklar Vakfı) gönderileceğini açıkladı.
Erzincan’da 1949’da dünyaya gelen Akpınar, Hakkari-Yüksekova ve İstanbul’da 10 yıla yakın öğretmenlik yaptıktan sonra, 1979 yılında Türkçe anadil öğreteni olarak Almanya’ya atandı. 12 Eylül askeri darbesinden sonraki siyasi soruşturmalar nedeniyle memuriyetten istifa eden Akpınar, 1985 yılından emekli olduğu 2009 yılına kadar Hessen Kültür Bakanlığı bünyesinde öğretmenliğini sürdürdü. Emeklilik dönemini Frankfurt yakınlarındaki Steinbach’ta ve Bodrum’da sürdüren Akpınar’ın şimdiye kadar üç kitabı yayınlandı:
Ak Yakalı Önlükler (2021), Geride Bıraktıklarımız (2022) ve Malamat Parkı (2023).
Toplantıya katılan öğrenci ve velilere, Almanya’daki okul sistemine ve okullarda karşılaştıkları olaylara ilişkin soruları içeren birer form dağıtan Akpınar, alacağı yanıtların şimdiden “Özür Borcu“ adını verdiği dördüncü kitabına büyük katkısı olacağını söyledi.