Metin ES / KÖLN
AVRUPA Alevi Birlikleri Konfederasyonu(AABK), Köln kentinde geniş katılımlı başkanlar kurulu toplantısı düzenledi. Bu toplantıda özellikle son dönemlerde Avrupa’daki Alevi örgütlenmesine yönelik olarak yapılan bilinçli saldırı ve tartışmalar masaya yatırıldı. Bütün yöneticilerin hazır olduğu başkanlar kurulu toplantısında Avrupa’daki Alevi örgütlülüğünün yükselişini engellemek adına bazı konuların bilinçli bir şekilde gündeme getirildiği, derin devlet bağlantılı saldırılara çok kez maruz kalındığı, oldukça sistematik bir saldırıyla karşı karşıyaya oldukları ve ‘Alisiz Aleviler’ anlayışını asla kabul etmedikleri dile getirildi. Toplantı sonucunda bir basın bildirisi yayınlandı.
AABK’nın bildirisi şu şekilde:
GRİ PASAPORTLU DEDELER
Türk-İslam Sentezi’nin günümüzdeki siyasi hamisi olan AKP Hükümeti, gri pasaportlu dedelerle sonuca ulaşamadığı gibi, artık Avrupa’da bulunan yerli işbirlikçileriyle birlikte saldırmaktadırlar. Geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz ki; zalimlerdirenen toplumları kendi içinden var ettikleri ihanetçilerin aracılığıyla yıkmaya çalışırlar. Bugüne kadar bu saldırıların hepsini başarıyla püskürttük. Bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
ALEVİLERİN İBADETHANESİ CEMEVİDİR
Alevilik, kendine özgü bir inançtır. Alevilerin yegane ibadethanesi ise cemevidir ve hiçbir mabedin alternatifi de değildir. İnanç önderlerimiz Analarımız ve Dedelerimizdir. Avrupa’da bugüne kadar elde ettiğimiz hakların ve kazanımların tamamını “Alevilik kendine özgü bir inançtır” söylemi üzerinden elde ettik. “Alevilik kendine özgü bir inançtır” tanımlaması; Ehlibeyti, Oniki İmamları ve Geleneksel Aleviliğin değerlerini reddeden veya onlarla çelişen bir durum değildir. Aksine asimilasyon politikalarından kaynaklı tahribatları ortadan kaldıran ve inancımızı kendi öz değerleriyle buluşmasına zemin hazırlayan bir tanımdır.
ASİMİLASYONCULARA KARŞI ÇIKIYORUZ
Bizler, Türkiye’de ve diğer ülkelerde yaşayan Alevilerin meşru temsilcileri olarak, hükümetlerin Aleviliği klasik anlamda “tarikat,” cemevlerini “tekke” dedeleri de “devlet memuru” mertebesine indirgemeyi öngören asimilasyoncu politikalarına şiddetle karşı çıkıyoruz.
Son dönemlerde sıklıkla kullanılan Alevi-İslam söylemi ise, Aleviliği Türk-İslam Senteziyle uzlaştırma çabalarının son nüvesidir. Bu kapsamda; yıllardır Alevileri asimile etmeye çalışan ve cemevlerimizi minaresiz camilere dönüştürmeyi planlayan Diyanet İşleri Başkanlığı asla bizim muhatabımız değildir.
Bu nedenle Siyasal İslam ile flört eden kurumlar ve kişilerle aramıza hep mesafe koyduk, bundan sonra da bu mesafeyi korumaya devam edeceğiz.
AABK, umutsuzluğa, karamsarlığa, korkuya ve yılgınlığa teslim olmayı reddedenlerin birliğidir. Aleviliğin asimilasyonuna karşı duran yüzüdür.
ALEVİLİĞİ ASLA KATEGÖRİZE ETMEDİK
Avrupa Alevi Hareketi’ni bu kadar güçlü ve başarılı kılan özellik; çoğunluğu değil çoğulculuğu esas alan anlayışı temel prensip olarak kabul edilmesidir. Bugüne kadar canlarımızı etnik kökenine, siyasi görüşüne veya Aleviliğe bakışına göre asla kategorize etmedik. Böylesi bir anlayışın cemevlerimize sirayet etmesine müsaade etmedik. Bu noktada ‘Alisiz Aleviler’ gibi gerçeklerle bağdaşmayan ve düşmanın söylemlerini ödünç alan bir anlayışı da asla tasvip etmiyoruz.