CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 30 Mart’ta Büyük Birlik Partisi kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıoğlu için yapılan anma törenine katıldı. Törene katıldığını sosyal medya hesabından duyuran CHP’li Kuşoğlu, “BBP Kurucu Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 9’uncu yılında düzenlenen anma programına CHP adına katıldım” şeklinde mesaj attı ve fotoğraf paylaştı.
CHP’li Bülent Kuşoğlu’nun paylaşımı tartışmalara neden oldu. Kuşoğlu’nun mesajına CHP’ye oy verdiğini söyleyen bazı kullanıcılar tepki gösterdi. Kullanıcılardan bazıları 30 Mart tarihine atıf yaparak, 30 Mart 1972’de Tokat’ın Kızıldere köyünde katledilen devrimci lideri Mahir Çayan ve 9 yoldaşını hatırlatırken, kimileri de 1978 yılında öldürülen 7 Türkiye İşçi Partili gençli hatırlattı.
”KAOS VE KATLİAMLARDAN SORUMLU OLANLARDAN ÖVGÜ İLE SÖZ EDİLMESİNE İTİRAZIMIZ VAR”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) da yazılı bir açıklama yaparak, Milletvekili Bülent Kuşoğlu ile partinin Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı’nın Büyük Birlik Partisi (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarı başında yapılan anma programına katılmalarına ve birlikte sosyal medya hesabından yaptığı payalaşımlarina sert tepki gösterdi.
CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı’nın yaptığı paylaşımda, şu ifadeler yer alıyor: “Bugün BBP Genel Başkanı Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nu Tacettin Dergahı’ndaki kabri başında ziyaret ettik. Kabir başında rahmetlinin eşi Gülefer Hanım ve rahmetlinin danışmanı Bilal Habeşi Özkaynar ile birlikte dertleştik. Ruhu şad, mekanı cennet olsun…‘‘
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) yaptığı yazılı açıklamada, “Elinde yüzlerce canın kanı olan katillere methiyeler düzmek, buradan da siyasi rant elde edilebileceğini düşünmek, en hafif deyimle; vicdansızlıktır” dedi. AABK, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de, Alevi köylerinde karakoldan ezan okutulurken, partiler kapatılırken, vekiller Meclis’te tutuklanırken, bir imza ile İstanbul sözleşmesi iptal edilirken, ülkenin en yüksek puan ile girilebilinen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri terörist ilan edilirken, Corona ile mücadele ve aşılamada sınıfta kalınırken, öğrencilerin, insan hakları savunucularının, gazetecilerin evleri basılırken, biraz itiraz edenin hayatı mahvedilirken, gazeteciler, siyasetçiler dövülürken, AİHM kararları uygulanmazken, kadınlara adeta orta çağ kuralları dayatılırken, Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, Romanlara, LGBTİ’lere, İnsan Hakları Savunucularına, aydınlara, ülkenin ötekilerine vebalı muamelesi yapılırken, memleketin bu hale gelmesinden, kaos ve katliamlardan sorumlu olan faşist, ırkçı, Türk-İslam ideolojisi ve zihniyetinden beslenen bir çok isimden övgü ile söz ederek, basına ve kamuoyuna açıklama yapılmasına, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu olarak itirazımız var.”
”ALEVİLERİN KATİLLERİNİ KAHRAMAN İLAN ETMEK VİCDANSIZLIKTIR ”
Türk-İslam ideolojisi ve zihniyetinden beslenen ırkçı –faşistlerin Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta ve Gazi de Alevileri katlettilkerine vurgu yapılan açıklama şu ifadelerle devam etti: ‘‘Toplumda umut, direnç, aydınlanma damarını güçlendirmek yerine, ülkenin koşar adım totaliter rejime gittiği, demokrasinin tabutuna son çivinin çakıldığı şu günlerde, geçmişten günümüze ülkeye yayılan dalga dalga kötülüğün sorumlularına, elinde yüzlerce Canın kanı olan katillere methiyeler düzmek, Alevilerin katillerini, Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın, Gazi’nin sorumlularını kahraman ilan etmek, saygın kişiler olarak topluma tekrar pazarlamak, buradan da siyasi rant elde edilebileceğini düşünmek, en hafif deyimle; vicdansızlıktır.‘‘
” KİRLİ İLİŞKİLERE ONAY VERMİYORUZ SESSİZ KALMIYORUZ ”
Alevilerin, Kürtlerin, devrimcilerin, sol-sosyalist kesimlerin ve tüm ötekilerin katliamlarından sorumlu olan kişilerden övgü ile söz edilmesi, bu kişler tarafından katledilen insanların yakınlarının yüreklerini kanatıp sızlatacağı belirtilen açıklanın devamında şunlar kaydedildi:
“Tüm ötekilerin oylarıyla seçilen, belediye başkanları ve parti yöneticileri boy boy resim vererek, kamuoyunda Alevilerin, Kürtlerin, devrimcilerin, sol-sosyalistlerin, kısacası tüm ötekilerin katliamlarından sorumlu bu şahıslardan övgü ile söz etmesi, başta kayıp yakınları olmak üzere, vicdanı olan herkesin kanayan yarasına tuz basmaktır.
Bundan dolayı, akrabalarımızın, arkadaşlarımızın, bu ülkenin aydınlık yüzlü insanlarının katillerini aklamanızdan, demokrasinin yılmaz bekçileri gibi göstermenizden endişe duyuyoruz.
Alevi kurumları olarak, asla kabul edilemeyecek bu tür politik varyasyonlara, kirli ilişkilere onay vermiyor ve sessiz kalmıyoruz.
Katliamlara adı karışmış kişi, örgüt ve partilerle yan yana duranları, onları işledikleri suçlardan aklamaya kalkanları, en az o katiller kadar sorumlu tutuyoruz.
Herkesten vicdan terazisini bozmadan, sorumluluklarının gereğini yerine getirmesini bekliyoruz.” odatv.com / alevihaberagi.com