3.6 C
Almanya
Çarşamba, Aralık 4, 2024

AABF 30.yılı: Kübalı dans grubu eleştirisi

AABF’nin Köln’de gerçekleştirdiği 30 yıl kutlamasına 15 bin kişi katılmış, Alevilerin uğradığı katliamlar konu edinilmiş, 68 kuşağı liderleri, Ankara, Suruç bombalı saldırılarında ölenler, suikastlar sonucu katledilen aydın, akademisyen ve gazeteciler, Gezi’de öldürülenler anılmıştı. Etkinlikte Anadolu ezgileri batı müziğiyle buluşmuştu. Ancak sosyal paylaşım sitelerinde kimi kullanıcıların “AABF’nin 30. yıl kutlamalarını izliyorum. Almanya’nın bazı eyaletlerinde din toplumu statüsünde tanınmış bir kurum. Çok renkli bir program hazırlamışlar. Alevi kuruluşu ancak ne yazık ki Alevilikten neredeyse eser yok” benzeri eleştiriler yöneltmesi, Alevi yöneticileri küplere bindirdi.

Yıllarca Avusturya AABF’nin yöneticiliğini yapmış Mehmet Ali Çankaya, “Haysiyet cellatlarının hayallerinin bile ulaşamayacağı 15 bin canın katıldığı muhteşem bir kutlama, bunu çememizlik bilmem neyin neresinde bir kıl bile sayılmayacak hastalıklı beyinler kadın dedimi aklına apış arası gelen hastalıklı ruh halleriyle gericilerin kadına bakış hastalığı beyin altına yerleşmiş bar pavyon müftelalrından ne beklenir. Orada Küba halk danslarının bir gösterisini sanki dansöz oynatmış gibi gösteren ahlaksızların söylemleri boşa gelip gaz bırakan bir kişinin vızıltısıdan öte gitmez.

Alevi inancini dünyaya ve tüm evrene tanitmasini başaran,72 milete bir nazarla gören örgutlü alevilerin yaptiklarini cekemiyen gerici yobazlar özelikle islam alevilerin den ajan ertürk m cimbizliyarak yaptigi utanc kimligini sergilemiştir” diyerek sert tepki gösterdi.

Etkinliğin genel sanat yönetmeni Necati Şahin ise farklı dansların önemine dikkat çekerek şunları dedi:

Samba de Roda,
Kökleri tarihi capoeira dayanan Afrikalı kölelerin özgürlük dansıdır.

Köleliğin, Savaşların sona bulmasını, barışın gelmesini sembolize eder.

Özellikle “capoeira” felsefesindeki kardeşlik, barış ve sevginin göstergesidir.

Samba’nın kelime anlamı, Brezilya Portekizcesi’nde, “büyük ormanlarda küçük ağaçsız alan” demektir. Zira Köleler özgürlüğe firar ettiklerinde böyle alanlarda yaşarlardı.

Samba, Afrika asıllı kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdikleri danstır.

Samba Dünya’nın 48 ülkesinde, resmi olarak Barış dostluk kardeşlik adına yapılmaktadır.

Brezilya’daki “capoeira”nın kökenlerini yaratan köleler için Capoeira/Samba
‘Özgürlüğe giden yol’dur… .

Çünkü Portekizliler, 1538 yılından sonra Afrika’dan Brezilya’ya 18 milyon köle getirmişlerdir. Sambanın kökeni o tarihlere dayanır.

Köleler, 14 Şubat 1630’da ilk kez ayaklanarak kaçma imkanı buldurlar. Zumba önderliğinde “Palmarino Direnişi“ne katılan çok sayıda köle ilk kez özgürlüğü tatmıştır…

Bunun üzerine, Kölelerin bu direnişini hazmedemeyen Sömürgecilerin komutanı Velho bölgedeki tüm köyleri yakmıştır…

Direnişçilerin çok azı hayatta kalmıştır ve bunlardan birisi de Direnişin önderi Zumba’dir.
20 Kasım 1695’te Gongoro’da Zumba da yakalanarak hançerlenmiştir.

Zumba’nin ölümü ile Kölelerin Palmarino direnişi sona ermiştir.

İşte Palmarino’nun bu direniş tarihi, capoeira/Samba‘nın da tarihi olmuştur.

Ve bu dans da özgürlüğün sembolü olmuştur.

Çünkü siyah kölelerin ateşli silahlara karşı kullandıkları en büyük silahları capoeiraydı. Bundan dolayı, 13 Mayıs 1888 Brezilya’daki “abalição” ‘dan sonra, yani köleleğin kalkmasından sonra, isyancıların vazgeçilmez silahı Capoeira/Samba da yasaklanmıştır.

Bu engellere rağmen, siyah kültürün bir öğesi olan Capoeira/Samba hayatta kalmış ve milyonların özgürlük sembolü olmaya devam etmiştir…

Çünkü , Vücutları silahlarıydı. Dansları ise kamufle. Bu gizlilik aynı zamanda da onların hayat felsefesi ve kültürüydü…

Ve Biz Aleviler,

28 Eylül 2018 Köln Arena’daki,
Yol Bir Sürek Binbir – Barış senfonisi projemize

Afrika ve Latin Amerika halkları, kültürleri adına uluslararası saygınlığı olan Küba “Seis Del Sol” grubunu davet ettik.

11 kişilik Küba Sanat grubu, hiçbir ücret talep etmeden Barış Senfonisi etkinliğimize, yoldaşlık adına gelip “30.Yıl Kutlama bölümün”de yer aldılar.

Gelenekleri, kültürleri gereği olan müzikleri, dansları, kostümleri ile katıldılar…

Alevilerin birçok etkinliğinde yer alan Kızılderili, Avustralya Yerlileri Aburjinler gibi …

“Sosyal” medyada “a- sosyal” karalamlarda hayretle ve nefretle gördüm ki; Kimileri Kübalı Yoldaşlarımızın Dansını “çıplak kadınlar” olarak dile dolayıp akıllarınca etkinliğimizi aşağılıyorlar.

Canlarımız, O dansta, o kadın bedeninde, Kara Afrika’nın ak yürekli Kölelerin özgürlüğünü gördü…

Kimi de “kadının “Çıplak Bacağı”nı gördü…

Çerağı sırlamamızı “mum söndü” diye aşağılayan zihniyet ile Afrikalı Kölelerin özgürlük dansını “çıplak kadın” gören zihniyet aynıdır…

Projenin Genel Sanat Yönetmeni olarak tüm övgüler ve tüm eleştiriler başım üstüne.

Ama, Kara Afrika’nın ak yürekli kardeşlerimizin bu derin kültürüne “çıplak kadın” diyerek, aynı zamanda kadına da hakaret eden kim olursa olsun karşısında bizimle birlikte milyonları bulacaktır.

Zira bütün “cinci hocalar” da “Kadın Bedeni” üzerinden insanlığı aşağılıyorlar.

Bunlar ile her ortamda mücadelemiz devam edecektir.

“Yol Bir sürek Binbir-Barış Sefonisi”nde olduğu gibi…

Saygıyla
Necati Şahin
(Genel sanat Yönetmeni)

Ertürk M çark etti

AABF’yi etkinliğin içeriği nedeniyle eleştirenlerden  Ertürk M. yoğun tepki sonrasında paylaşımını kaldırıp Necati Şahin’den özür diledi. Ertürk M.

“DEĞERLI DOSTLAR, SAYFAMI TAKİP EDEN GÜZEL CANLAR

AABF’nin 30. kuruluş yılı “Yol bir sürek binbir” etkinliği ile ilgili bir eleştiri yazarak, paylaşımda bulundum. Bu paylaşımım ne yazık ki amacı dışında yerlere çekildi ve yorumlandı.

Burada değerli sanat insanı sevgili Necati Şahin dostu ve onun sanatını eleştirmek amacım olmadı, olması da zaten mümkün değil. Hele hele herhangi bir konuda cinsiyetçi yaklaşım sergilemeyi bir insan olarak zul sayarım. O türden bir bakış, inancıma, dünyaya bakışıma tamamen zıttır ve reddettiğim bir zihniyettir.

Dostlarımdan edindiğim kanaatim ve yapılan yorumlar, yanlış bir algının olusabileceğini göstermektedir. Bu nedenle bu paylaşımımı sayfamdan kaldırdim.

Sevgili Necati Şahin’in bu paylaşım nedeniyle haksız eleştirilere uğraması, sanat insanının sanatının gereksiz ve yıpratıcı eleştiri konusu yapılmasını uygun bulmuyorum. Kendisini ve sanatını, hakkında kastım olmadan, tartışma konusu yaptığımdan dolayı üzgünüm ve kendisinden özür diliyorum.

Demek ki, bizlerinde öğrenmesi gereken, bir anlık kızgınlıkla hareket edilmemesi gerektiğidir. Bunu da bu tecrübeyle yeniden öğrenmiş olduk.

Umarım değerli sanat insanımız Necati Şahin dost bu özürümü kabul eder.
Bir özürde paylaşımda yer alan fotoğraftan dolayı bayan canlardan.
Ayrıca hiç bir ülkenin kültürünü küçümsemek ve yermek gibi ne bir amacım oldu ne de anlayışım. Bana gelen eleştirilere kulak veren ve gereğini yerine getirmeye çabalayan bir insanım. Bu maksadını aşan paylaşımı bu nedenle kaldırıyorum.

Hünkar, gördüğünü ört, görmediğini söyleme demiş. Bu düsturdan çıkınca, yanlış yapıyoruz.

Aşk ile
Ertürk M”diye yazdı.

Son Haberler

İlgili Haberler