OBERURSEL
Kenan Taşkesen’in ‘Kadının Çığlığı’ adlı kısa oyunu, Hochtaunus Alevi Kültür Merkezi’nde (AKM) sahnelendi. AKM salonunda sahnelenen sekiz dakikalık oyunda Nagihan Yurttaş, Deniz Çevrim, Gülay Bulut, Emine Özden Uvaçin, Emel Dikkaya, Yasemin Fil, Nilgün Bakırşahin, Sakine Şahin, ve Nurettin Güneş sahne aldılar. Amatör oyuncular üç aylık hazırlık döneminin ardından sahneledikleri oyunla büyük alkış aldılar. Tek bölümlük oyun farklı coğraflardaki kadının üzerindeki baskıdan kurtulmak için mücadeleyi anlatıyor.
Oyunu yıllar önce on dakikayı geçmeme koşullu bir yarışma için yazdığını ve 21 eser arasında birinci seçildiğini aktaran Kenan Taşkesen, „Lirik dans ve erbaniyi kullanmıştım. Erbani, Afrika’da bir kabilede de eski Roma döneminde İngiliz süvarileri, Fransız ve Osmanlı’da savaş anlamına geliyor. Dans, ışık ve erbani kadının dış etkenlerinden dolayı iç dünyasında yarattığı hapishaneden kurtulma mücadelesini sembolize ediyor. Avrupa’da da kadın ötekidir. Bir kadın kendi mücadelesinde başa çıkamadığı sürece özgür olamaz. Kimi erkeğin çerçevesi esnek, ona ait kadının hareket alanı daha geniş, kimi erkeğin daha dar ve kapsamlı, ona ait kadının da daha dar. Bu oyunu şöyle algılarsak gerçekci olur. Erbani soyut, mücadele demek. Arkadaki ses, oyuncunun kendi içindeki ses, içses. Erkeğin sesi, egemen ses. Ayıp, günah, sağa bakma, sola bakma, gülme, konuşma, nefes bile alma. Buna karşı kadının mücadelesi, en sonunda çığlık atarak üzerindeki ölü toprağı atması. Oyun bizim için çok önemli. 2011 yılından beri farklı sürelerde farklı tiyatrolarca sahnelendi. Bu ekip ise üç aylık, daha önce tiyatro deneyimi olmayan bir ekip“ dedi.
Tiyatro gösteriminin ikinci bölümünde profesyonel oyuncu Öznur Bakırcıoğlu, Kenan Taşkesen’in Aşil Topluluğu’ eserinden kesit sundu. Kadının psikolojik dünyasına ayna tutan Bakırcıoğlu performansıyla büyük alkış aldı.