Geçtiğimiz hafta vefat eden Avrupa’daki Türkçe basının duayenlerinden Gazeteci – Yazar Doğan Pürsün Frankfurt’ta toprağa verildi.
Heiligenstock Park Mezarlığı’nda yapılan cenaze töreni ve namazına Pürsün’ün eşi Ülkü Pürsün, oğulları Yarış, Yaman ve Yankı Pürsün ve onların aileleriyle, Frankfurt ve çevresinden dostları, meslektaşlarından oluşan kalabalık bir katılım oldu.
Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu İlknur Akdevelioğlu, Kültür ve Tanıtım Ataşesi Ferruh Parmaksız, Hessen Eyaleti Milletvekili Turgut Yüksel ile Frankfurt Belediye Meclisi Üyesi Hüseyin Sıtkı ve Frankfurt Türk Alman Kulübü’nün çok sayıda üyesinin katıldığı törende din görevlisinin dualarının ardından Pürsün’ün oğullarının babaları için kaleme aldıkları mesaj okundu.

Özel sektörde yönetici olarak çalışan oğulları Yarış ve Yaman ile Hessen Eyalet Milletvekili Yankı Pürsün’ün babalarının Frankfurt’tan İstanbul ve Kapadokya’ya kadar uzanan yaşam öyküsünün aynı zamanda bir “cumhuriyet öyküsü” olduğunu vurguladıkları mesajları şöyle:
“Sevgili dostlar ve Pürsün ailesi,
Bugün burada, Mevlüt Doğan Pürsün’ü son yolculuğuna uğurlamak için bir araya geldik. Hayatı aynı zamanda bir nevi Cumhuriyet’in hayat öyküsüdür. Uçhisar Nevsehir’den İstanbul’a, oradan da Frankfurt’a kadar uzanan bir öykü. Yeniliğe hep açık, çalışkan ve meraklı, aynı zamanda köklerini unutmadan.
Doğan Pürsün, 1939’da Beşiktaş’ta doğdu, kökleri Kapadokya, Uçhisar’dır. Dedesi Uçhisarlı Mevlüt bir Çanakkale gazisi olarak, İstanbul‘da hastanede tedavi gördükten sonra Dolmabahçe Sarayı’nda bahçıvan olarak çalışmıştır. Sonra Babası, Faik Bey 1930’da köyden İstanbul’a yürüyerek babasının yanına Beşiktaş’a gelmiştir. Doğan eski ahşap evli Beşiktaş’ta, Rum, Ermeni ve Türk dostluklarının yaşandığı bir ortamda büyüdü. Babası okuma yazmayı kendi başına öğrenmişti. Ama oğlu, Dogan‘ın eğitimine çok önem veriyordu.
Dogan Pürsün‘ün babası şimdi Deniz Müzesi olarak bilinen yerde küçük, ama canlı, günlük gazete dağıtımımın da yapıldığı bir kahve işletiyordu. Burada işçiler, zanaatkârlar ve şoförler bir araya geliyordu. Doğan küçük yaşlarda orada babasına yardım etmiştir. Ve belki de onu şekillendiren, dünyaya ve insanlara olan merakı ve onu gazeteciliğe yönelten ilgi burada filizlenmistir.
Babasının çok erken kaybından sonra İstanbul Gazetecilik ve Ticaret Okulu’ndan mezun oldu. Aynı zamanda çok değer verdiği annesinin, kardeşleri Ülker ve Ahmet’in mesuliyetini üstlenmişti.
Gazeteciliğe 1956 yılında İstanbul Ekspres Gazetesi’nde başladı. Akşam, Hürriyet ve Tercüman gazetelerinde görev yaptı. Eşi Ülkü Hatice ile 1967 yılında İstanbul’da evlenip hemen akibetinde, Almanya’da lisan ve meslek öğrenimi gördü. 1967- 1969 yılları arasında Alman Die Welt, Bild gazeteleri ve Alman Haber Ajansı DPA’da çalıştı.1967-2004 yılları arasında Tercüman ve Dünya‘da devam etti. Hürriyet Gazetesi yurtdışı baskılarında “Emeklinin Danışmanı” köşesini yönetti.
Ayrıca Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı sahibidir, ‘Nasıl Kazandılar?‘ ve ‘Nasıl Emekli Olunur?‘ kitapları kalıcı eserler haline geldi, ödüllendirildi.
Sadece bir gazeteci değildi – Türk toplumunun sesi, danışmanı, ve tarihçiydi. 1960’larda, ‘Uçun kuşlar uçun – Almanya’ya doğru‘ adlı bir dizi makalelerle Almanya’ya işçilerin ilk göçünü anlatmıştır.
Yazıları, insanların Türkiye ve toplum hakkında bilgi sahibi olmalarına yardımcı oldu. Ancak onu özel kılan sadece gazetecilik başarısı değil, insanlığıydı. Her zaman yardımsever, hayata bakış açısı pozitif olan, iyi dinleyen ve başkalarını cesaretlendiren ve çalışkan biriydi.
Almanya’da neredeyse 60 yıl çalıştı. Burada Ülkü ile birlikte bir hayat kurdu, Türkiye ve Almanya arasında köprüler kurdu. Ve hiç bir zaman köklerini unutmadı. Türkiye ve İstanbul‘u hep kalbinde taşıdı.
Sevgili eşi Ülkü’nün desteğiyle Frankfurt onun ve ailesinin memleketi oldu. Oğullarına sağlam değerler ve her zaman eğitime önem verdiler. Başarılarıyla ve onların eşleri, aileleriyle, çok sevdiği torunlarıyla gurur duyabileceklerini düşünüyoruz. O, her zaman insanlarda iyiliği görmek isteyen sevgi dolu bir eş, baba ve dede olmuştur.
Biz oğulları olarak anne ve babamızı her zaman arkamızda bildik. Bizi daima desteklediler ve bizlerden hiç bir zaman sevgi esirgemediler. Babamıza her şey için çok minnettarız ve başarılarıyla gurur duyuyoruz.
Bugün Dogan Pürsün’e, sevgi dolu bir eş, baba ve dedeye, Türk ve Avrupa topluluğuna gazeteciliğiyle iz bırakmıs başarılı gazeteciye veda ediyoruz. Biz ailesi olarak onu her zaman kalbimizde yaşatacağız ve o her zaman yazdığı makaleler ve kitaplarda yasayacak.“ (gk)

