OFFENBACH
Suart Derneği’nin Offenbach’ta 11.nci kez düzenlediği “MainWeltmusik Festival”inde Latin Amerika’dan, Avrupa ve Balkanlara duygusal köprü kuruldu. Büsing Palast’ın tarihi atfosmerinde muşteşem tınıların yükseldiği festivalde, Dünya müziğinin en önemli sesleri arasında sayılan, UNESCO ödüllü Alim Kasımov (Azerbaycan), İspanya, Fransa, Sırbistan, İtalya kökenli müzisyenlerden oluşan yüksek ritimli Barcelona Gipsy Balkan Orkestrası, klasik Türk müziğinin seçkin üçlüsü Dilek Türkan, Derya Türkan ve Mete Aslan (Türkiye), çok sayıda ödül sahibi şarkıcı ve besteci, Avrupa’daki Brezilya müziğinin önde gelen seslerinden Denise Krammer (Brezilya), ünlü caz şarkıcısı Céline Rudolph AMARÉ (Almanya/Brezilya), Dervish of Anatolia (Türkiye), Vural Güler, Dijle Yükselir ve Hasan Yükselir, festivale katılan sanatçılardan oluşan MainWeltmusik Festival Topluluğu sahne aldılar.
Hasan Yükselir: “Bu bir barış projesidir”
Festivali düzenleyen Suart’ın Genel Sanat Yönetmeni, ünlü sanatçı Hasan Yükselir, müziğin birlikte yaşam kültürüne büyük katkısına dikkat çekti.
Yükselir, “Yılmadan, usanmadan buraya kadar taşıdık. 11.nci yılımız. Artık kabul gördüğünü düşünüyorum. Kültür takviminin bir parçası olarak görülüyor. 11.nci yılımızla bu kadar güzide seyirciyle buluşmak, çok keyif veriyor. Farkı ülkelerden insanlar var. Bu bizim amacımıza ulaştırıyor. Tek derdimiz, çeşitlilik, farklılık konusunda, insanların davranışlarına, hayatlarına dokunmak. Ne kadar farklı olursak olalım, yine de birlikte yaşamak zorundayız. Bu bir barış projesidir. Bütün halkları biraraya getirip birlikte şarkı söylemekten daha güzel barış projesi olabilir mi. Müzik, birlikte yaşam kültürünün harcıdır” diye konuştu.
Sunuculuğunu Mehmet Harmancı’nın etkinliğin açılış konuşmasını yapan Hessen Bilim, Sanat ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Christopf Degen, müziğin herkesin anladığı bir dil olduğunu, insanların da birlikte severek müzik yaptıklarını belirterek “Bu nedenle programa dahil olun. Bence tüm bunlar insanların hayatları boyunca kullanabilecekleri ve aynı zamanda biraz daha barışçıl hale getirmeye katkıda bulunacak özelliklerdir. Bence kültürün insanlarının müziğe yatırdığı her bir Avro, insanlar birlikte müzikle uğraştıklarında barışı korumaya yatırımdır. Sadece insanların birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir, bu yüzden şimdi size harika bir müzik akşamı diliyorum” dedi.
“Dünya daha iyi bir yer olurdu”
Festivalin ilk yıldan itibaren hamiliğini üstlenen eski Hessen Başbakan Yardımcısı ve Hessen Ekonomi, Ulaştırma, Enerji ve İmar Bakanı, Federal Milletvekili Tarek Al Wazir de konuşmasında, „Geçtiğimiz yıl Donald Trump gibi birinin tekrar aday olacağını ve hatta seçilme şansına sahip olacağını söylediğini belirterek „Bu dünyanın durumuna bakarak çıldırabilirsiniz. Neler olup bittiğine bakarak çıldırabilirsiniz. Bu dünyanın haline bakıp çıldırabilirsiniz, insanların nasıl birbirlerinin üzerine itildiğine bakıp çıldırabilirsiniz. ‘Bu konuda daha fazla şey bilmek istemiyorum, daha fazla şey duymak istemiyorum, daha fazla şey yapmak istemiyorum, bununla hiçbir ilgim olsun istemiyorum’ diyebilirsiniz. Ama Siz tam tersini yapıyorsunuz. İnsanların birbirlerinden nefret etmemesi, birbirlerini anlaması, kültürlerin birbirine karşı olmaması, insanların birlikte çalışması, böylece dünyanın daha kötü bir yer değil, daha iyi bir yer haline gelmesi. Bunu sizin yaptığınızdan daha iyi hayal edemezsiniz. Eğer bu dünyadaki herkes Hasan Yükselir ve Hülya Özkaya Güler’in yaptığını yapsaydı ve o zaman bu dünya gerçekten daha iyi bir yer olurdu. Ben sadece birlikte çalışalım demek istiyorum“ ifadelerine yer verdi.
Offenbach Belediye Encümeni Gabrieala Tümer de “Sınır tanımayan şarkılar, her şeyden önce inanılmaz enerjileri ve şarkıları, bu fikre olan inançları, bu fikri hayata geçirmek için tekrar tekrar girişimde bulunmaları. Müzik her birimizin sezgisel olarak anladığı bir dildir. Müzik duyguları ifade edebiliyor. Neşe, heyecan her şeyin müzikle ifade edildiğini ve bir çevirmene ihtiyacımız olmadığını anlıyoruz. Müzik gerçekten de bu dünyadaki tek evrensel dildir ve bugün bunu kutlamak istiyoruz. Sanatçıların bugün sahnede bize gösterdikleriyle büyülenelim, hepimize harika bir akşam diliyorum ve geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim” diye konuştu.
Festivalin ilk bölümünde slov şarkılar seslendirilirken ikinci bölüm ise Barcelona Gipsy Balkan Orkestrası’nın hareketli Türkçe ve Balkan müziğiyle büyük coşkuya dönüştü. Büsing Palast avlusunu dolduran konuklar gruba alkış ve coşkulu danslarıyla eşlik ettiler.