HANAU
Hanau’da katledilenlerin yakınlarının kurduğu Hanau 19 Şubat İnisiyatifi, ırkçı saldırının 4. yıldönümünde 17 Şubat 2024 Cumartesi günü, saat 14.00’de, Kurt-Schumacher-Platz, Hanau adresinde düzenledikleri anma mitingine katılım çağrısı yaptı.
Almanya’da 1990 yılından bugüne 219’den fazla farklı köken, dil, inançtan insan, ırkçı terörün kurbanı oldu. Möln, Solingen, NSU terörü bunlardan bazıları. 19 Şubat 2020 tarihinde de Hanau kentinde 9 göçmen ırkçı Tobias Rathjen tarafından katledildi. Aşırı sağcı terörist, iki nargile bara yaptığı baskında dördü Türkiye kökenli en genci 21, en yaşlısı 37 yaşında 9 göçmeni, (Ferhat Ünvar, Gökhan Gültekin, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ile Hamza Kurtovi (Bosnalı), Mercedes Kierpacz (Polonyalı), Kaloyan Velkov (Bulgar), Vili Viorel Pun (Romanyalı), Said Nasser El Hashemi’yi (Afganistanlı) hunharca hayattan kopardı. Saldırganın daha sonra da evinde önce annesini, ardından kendisini öldürdüğü açıklandı.
Akabinde Hessen Eyalet Parlamentosu’nda kurulan Araştırma Komisyonu 03 Aralık 2021 -30 Mayıs 2023 tarihleri arasında 29 oturumunda biraraya gelmişti. Ancak komisyon, katliamla ilgili iddiaları soruşturmak kaçınmış, kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmamış, katledilenlerin yakınlarının katliam ve kurumların hatalarına dair sorularını da yanıtsız bırakmıştı.
Hanau 19 Şubat İnisiyatifi anma çağrısında, “Yetkililerin yapısal beceriksizliği ve isteksizliği nedeniyle 19 Şubat 2020’deki gibi ırkçı saldırılar ne önlenebilmekte ne de çözülebilmektedir. Bu saldırıların ölümcül sonuçlarına yol açan etkileşim budur ve bu nedenle sağcı terör eylemleri asla bireysel suçlar değildir” dedi.
Hanau 19 Şubat İnisiyatifi’nin miting çağrısı şöyle:
İsimlerini Söyleyin!
Hanau’da 19 Şubat 2020 tarihinde işlenen ırkçı cinayetlerden sonra kendimize bir söz verdik: Kurbanların isimlerini unutmayacağız. İsimlerinizi her yerde taşıyacağız. Dört yıl boyunca. Ve dinlenmeyeceğiz.
Unutmaya karşı
Her yıl, her ay, sağcı, ırkçı ve antisemit şiddetin tüm kurbanlarını kastederek 9 isim söylüyoruz. Hepsini anıyoruz ve hepsini kastediyoruz.
Onların isimleri bize gündelik yaşamda, resmi makamlarda, siyasette, medyada ve güvenlik birimlerindeki ırkçı normal durumla sürekli mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor ve çağrıda bulunuyor. Bu durum, faillerin nefretinin ilk etapta yeşerebileceği bir zemindir. Onların isimleri, aşırı sağcı ağların yok etme fantezilerinin ve yıkma planlarının ölümcül bir şekilde sona erdiğini hatırlatmaktadır.
Yetkililerin yapısal beceriksizliği ve isteksizliği nedeniyle 19 Şubat 2020’deki gibi ırkçı saldırılar ne önlenebilmekte ne de çözülebilmektedir. Bu saldırıların ölümcül sonuçlarına yol açan etkileşim budur ve bu nedenle sağcı terör eylemleri asla bireysel suçlar değildir.
Sonuçlar olmadan adalet olmaz
Yaşadığımız şoku sadece sözde bırakmak yeterli değildir. Artık tam bir açıklama ve somut sonuçlar elde etme zamanı gelmiştir. Bizi dikkatle dinlemelerini ve etkilenenlerle dayanışma göstermelerini talep ediyoruz. Sorumlular için artık aynı şey söz konusu olamaz. Sessiz kalanlar için değil. Görmezden gelenler için değil. Örtbas edenler için değil. Ve kurbanları değil failleri koruyanlar için de değil. Artık bizim için hiçbir şey eskisi gibi değil. Acı ve öfke, norm haline geldi.
Korkuya karşı birlikte
Geçtiğimiz dört yıl boyunca hayatta kalanlar ve yakınları tekrar tekrar bir araya geldi. Hanau, Halle, Dessau, Köln, Duisburg, Münih, Dortmund ve daha birçok kentin kurbanlarını anmak üzere bir araya geldik. Şu anda en önemli şey, sağcı şiddetten etkilenen herkesin bir araya gelmesi, birbirini desteklemesi ve birlikte mücadele etmeye devam etmesidir.
Hanau’da ve diğer pek çok şehirde, tam da bu nedenle adalet ve siyasi sonuçlar için, her gün sağcı, antisemist ve ırkçı cinayetlerin ve şiddet eylemlerinin eksiksiz bir şekilde soruşturulması için kampanya yürütüyoruz. Uygun bir hatırlama için. Ve hepsinden önemlisi: Hiç kimse için değil, ırkçılığın, Müslüman karşıtı ırkçılığın, antiziganizmin ve antisemitizmin norm olmadığı bir toplum için. Bir sonraki saldırıyı beklemediğimiz, ancak güven içinde ve birlikte yaşayabildiğimiz bir toplum için.
17 Şubat 2024 tarihinde, Hanau’da hepinizle birlikte bir anma gösterisi için bir araya gelmek istiyoruz. Birçok kişiyle birlikte yas tutmak ve hatırlamak için.
Onların adlarını söyleyelim. Hatırlamak değişmektir.”