FRANKFURT
Gazeteci Hrant Dink, katledilişinin 17 yılında, Frankfurt’ta anıldı. Soykırım Karşıtları Derneği adına yapılan açıklamada Hrant Dink’in katilinin serbest bırakılmasına dikkat çekilerek, “Gelinen noktada Hrant Dink davasına sanki devlet içinde belli bir kanadın işlediği yönünde yön vermeleri, bu davadan kendilerine paye çıkararak, çıkar çatışması içinde olduğu kutuplara karşı ir araca dönüştürerek, kazanç elde etemeye çalışmaları ayrı bir ayıp, ayrı bir yüzsüzlük.
Kollektif suç, bireyselleştirilmeye çalışılıyor. Türkiye devleti ve toplumu, İttihat ve Terakki’den bu yana gelenekselleşmiş olan siyasi cinayetleri, katliamları ve soykırımları, bunların aynı zamanda haklı çıkarma kültürünü sürdürmeye devam ediliyor.
Hrant Dink davasında 17 yıllık süreç, insan hak ve özgürlükleri bağlamında her şeyin adım adım kötüye gittiğini, hukukun ayaklar altına alındığını ve bireysel özgürlüklerin ortadan kaldırıldığını gösteriyor. Genel olarak bireyin yasal haklarını daha da çökertildiğini, binlerce insanın sırf düşüncelerinden dolayı hapislerde çürütüldüğüne tanık oluyoruz.
Bu çaresiz gibi gönüren toplumsal ve siyasi durum Hrant Dink’in uğruna çaba sarfettiği, toplumsal barış, halklar arasında eşitlik, tarihle yüzleşmesi meselelerinin bugün Türkiye toplumu için önemsiz hale geldiği anlamına geliyor? Bizce kesinlikle hayır. Tam tersine Bu meselelerin 10-15 yıl içinde siyaset tarafından geri plana atılmış olması aslında Türkiye toplumunun ve siyasetinin daha da derin bir krize girdiğinin bir göstergesi ve aynasıdır.
Kendi tarihiyle yüzleşmeyen devlet ve toplum, işlediği suçları kabul etmeyip, aksine mağdur halklara fail muamelesi yapmaya devam ediyorsa eğer. o zaman bu toplumda derin bir çürüme yaşanıyor demektir.
Toplumu katliamla, şiddetle ve zorla dinsel ve etnik anlamda homojenleştirme politikası, Türklük açısından başarılı görünse de Türk egemenliği altındaki bu topraklar bugün kültürel zenginlik, dinsel çeşitlilik, bilim, bilgi, eğitim, kadın hakları, gelişmişlik gibi pek çok konuda tam çöl haline gelmiştir. Türkiye toplumu inanılmaz şekilde farkirleşmiştir” ifadelerine yer verildi.
Bağdat: Hrant abinin düşüncelerinin gerçeklile örtüşmediğini öğrendik
Diğer yandan Frankfurt Türk Halkevi’nde düzenlenen anmada, gazeteci Hayko Bağdat, Türkiye’de en fazla bir stadyumu dolduracak kadar Ermeni kaldığını, sorunun çözülebileceğine artık inanmadığını söyledi. Diyalog konusunun Hrant Dink ile yok olduğunu kaydeden Bağdat, “Benden nefret eden bir toplumla eşit ilişki bir kuramayacağımızı anladığım bir zamandayız. Romantik mücadeleden vazgeçtim. Hrant abinin düşüncelerinin gerçeklikle örtüşmediğini hayat bize öğretti. Karşımızdaki duymak istemiyor ve teammülden cinayet işleyerek arkadaşlarımızı aramızdan alıyorlar. Daha gerçekci olmanın daha faydalı olacağını düşündüğüm bir süreç yaşıyorum. Türkiye’de çok ciddi bir direniş var. Kadınlar ve gençler direniyor. Gezi dünyada hiçbir örneğine benzemeyen bir direnişti. Arkadaşlarımızın cezavinde direnişi var. Direnişi büyütme ihtimali var. Daha kötüsü de olabilir. Zira çok ciddi bir saldırı var. Direnmeye devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Anma etkinliğinde Hrant Dink’in Halkevi konferansında barışçıl, diyalog yanlısı görüşünü aktardığı sinevizyona yer verildi. Dink, konferansta daha önce Türk ve Ermeni toplumunu birbirine kırdıran Avrupalılardan bir çözüm beklemenin yanlış olacağını, ABD’nin soykırım tanıma kararının da kimseye bir faydasının olmadığını, tek çözümünün iki toplumun diyalogu olduğu yönündeki düşüncesini aktarmıştı.