Rüsseslheim
Rüsselsheim Uluslararası Kültür Festivali kapsamında düzenlenen yeni bir etkinlikte sanatın değişik kolları ve tatları izleyiciyle karşı karşıya bırakılacak. Şenlikte İzel Erkson-Hendek’in tabloları da “Mein Gesichtfeld” (Gözüme Takılan Hayat) başlığı altında sergileniyor. Sanatçının çalışmalarında halen yaşadığı Mainz kentinde 1970’lerdeki izlenimlerine özel bir ağırlık verdiği belirtildi.
Rüsselsheim Barışevi’nin, Bridges ve Griechische Gemeinde Rüsselsheim ile birlikte düzenlediği ve müziğin resim ve dansla iç içe sunulacağı etkinlik, Rüsselsheim, Evreuxring 25 adresindeki Immanuel-Kant-Schule’de 23 Eylül Cumartesi günü, saat 19.00’da başlayacak.
Sanatçı gözüyle algıladığı çevresini milimetrik basılı kağıt parçacıklardan oluşturduğu kolajlar ve bu kez çok sınırlı ölçüde kullandığı çini mürekkebi taramalarla kağıda döken İzel Erkson-Hendek, “yanından geçerken göze çarpan, neredeyse ‘binlerce’ minicik noktacıklardan oluşan, şu ya da bu köşede siyah bir desenle görünür kılınmış bir bina silueti dışında pek de kesin formların algılanamadığı, bol renkli resimlerden ibaret bir sergi” düzenledi.
MAİNZ VE HAYAT İZLENİMLERİ
Bu resimlerin ortak bir sloganının “Bizler, sadece bize biraz vakti ayıran ve merakla bize bakanlara gösteririz kendimizi” olduğunu ileri sürüyor, sanatçının çalışmalarını yakından bilenler. Gerçekten de, bu resimlere dikkatli ve meraklı bir bakış atan herkes, her resmin ayrı bir “keşif gezisine” layık olduğunu fark ediyor. İşte o anda meraklı gözler bu yarı soyut izlenimi veren resimlerde kesin biçimler görmeye başlıyor. Caddesiyle, binalarıyla, ağaçlarıyla ve tabii ki, oraya ait insanlarıyla kentten bir kesit, hiç beklenmedik ayrıntılarıyla gözler önüne seriliyor. Bunlar sadece karakteristik çizgileriyle tanınmış yapılar ve caddelerden ibaret değil. Şurada bir köpek sahibiyle gezinmekte, ötede bir güvercin kanat çırpmakta… Bu resimlerde örneğin bisiklet yolunda yürümekte olan yayalar gibi ironiler de fark edene…
İzel Erkson-Hendek’in resimlerine sadece vakit ayırmak değil, elde bir mercekle eğilmek gerektiği de belirtiliyor.
İZEL ERKSON-HENDEK KİMDİR?
İzel Erkson-Hendek 23 Eylül 1943’te, İstanbul’da doğdu. Heybeliada’da büyüdü. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde, ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olarak 10 sömestirlik resim eğitimi ardından 1967’de yüksek lisansla mezun oldu. Daha öğrenciliği sırasında Ahmet Andiçen sanat ödülünü kazandı. Mezuniyet projesinden büyük bir yağlıboya tablosu da Devlet Resim Heykel Müzesi’ne seçildi.
İlk kişisel sergisini 1971 yılında İstanbul Darüşşafaka Galerisi’nde açtı. 1973 yılında Almanya’ya yerleşti. Resimleri o tarihten itibaren Moers Sanatçılar Birliği ve Türkiyeli Sanatçılar Birliği’nin etkinlikleri kapsamında Almanya’nın birçok kentinde sergilendi.
Frankfurt, Mainz, Duisburg, Rheinberg, Geldern, Gelsenkirchen, Oberhausen, Bochum, Dorsten, Dortmund, Gent ve İstanbul’daki galerilerde de kişisel sergiler açtı. 1980’li yıllarda Duisburg’da açtığı kendi atelyesinde sadece çalışmakla kalmadı. Orada sürekli olarak resimlerini sergilediği galeri bölümü yanı sıra birçok sanatsal, kültürel etkinlikler de düzenledi.
Başından bu yana ‘insan ve makineler’, ‘endüstri ve doğa’, ‘insan ve kent kültürü’, gibi insanla bağlı, kimi yerde karşıtlık ve çatışkı içeren temalar işledi. Sanatçı, kendisine yöneltilen sorulara, geçmişte şu yanıtları vermişti:
(Kendi tabloları hakkında sorulan soru üzerine): “Son dönemde kafamda ve kalbimde olan ne varsa desene ve resme döktüm. Lütfen resimlerimle konuşun, bana değil, onlara sorun.”
(Sergilenip, satıldıktan sonra resimlerine olan ilgisizliği, bir arşiv bile yapmayışı üzerine): “Ben koleksiyoncu ya da müze çalışanı değil, sanatçıyım. Görevim yaratmaktan ibaret. Yapıtlarım elimden çıktıktan sonra kendi yollarına gidiyorlar. Hangisinin ne zaman, kimlerin eline geçeceğine, hangi duvara asılacağına karışma olanağım yok. Bu zaten doğru da olmazdı.”
(Eskiz yapmayı sevmemesi üzerine): “Eskiz yapmam. Motifleri, kompozisyonları kafama yerleştirip, olgunlaştırdıktan sonra başlarım resme. O andan itibaren resim benimle, ben resimle birlikte yaşamaya başlarız. Yaşamdaki gibi… Yasallıklar, kurallar ve raslantılarla örülmüş bir birliktelikten, birbirini sürüklemekten bahsediyorum. Buna karşın eskiz çoktan yaşanmış ve geçmişte kalmış bir şeydir. Geçmişi tekrar yaşayabilir misiniz?”
İzel Erkson-Hendek’in 23 Eylül 2023 tarihinde, 80 yaşını doldurduğu doğum gününde açtığı bu sergi için seçtiği motifler, 1976-77 yıllarında yaşamış olduğu ve hayatında derin izleri olan Mainz kentinden. (gk)