Eğitim Sen Başkanı Nejla Kurul, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü için yazdığı mektupta öğretmenlerin güvencesizlik ve cezalandırma tehdidi ile suskunluğa itilmeye çalıştığını belirterek, “15 Ekim’de, ‘Emeğimiz, mesleğimiz ve çalışma barışımız İçin’ Ankara Mitingi’nde mutlaka olmalıyız! Görüyorsunuz ancak birleşerek kazanabiliriz!” dedi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Başkanı Nejla Kurul, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim ve bilim emekçilerine mektup yazdı.
OHAL dönemi ve arkasından gelen pandemi süreci ile okullardaki öğrenme yaşamının askıya alındığını belirten Kurul, ücretli öğretmenlik ve sözleşmeli öğretmenliğin istisna olmaktan
çıkarılıp, norm haline geldiğini ifade etti.
Eğitim sürecine zarar verecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı “Emeğimiz, mesleğimiz ve çalışma barışımız için” şiarıyla 15 Ekim’de Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda yapacakları mitinge katılım çağrısında bulunan Kurul, “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü biz eğitimcilere ‘başka bir öğretmen mümkün!’ ‘başka bir eğitim hikâyesi de var!’ diyor. Bunun sevinciyle ortak bir belge olarak kabul edildiği 1994 yılından beri kutlanan 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününüzü kutluyorum” dedi.
“Öğretmenlik Meslek Kanunu, emek sürecimizi belirleyemez”
ÖMK’ye karşı meslek onurlarını korumaya çalıştıklarını vurgulayan Kurul, mektupta şu ifadeleri kullandı: “Siyasal iktidar, yaprağın kımıldamadığı, yaşamın sivil ölüme yol açarcasına kısıtlandığı koşullarda eğitim sürecine çok zarar verecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkardı. Yasa “Benden sonrası tufan!” diyen neoliberalizmin “bencil bireyi”ni inşaya koyuldu. Genç öğretmenleri düşük maaşla yaşamaya, güvencesizlik ve cezalandırma tehdidi ile suskunluğa itmeye çalıştı. Anlıyoruz ki öğretmenleri “kariyer basamakları” adı altında bölerek, sınavla maaş artışına yol açacak bir çalışma rejimi hayata geçirilmek isteniyor. Değerli eğitim emekçisi arkadaşlarım, Bize yaşatılan hikâye bu ve daha çoğu! Ancak başka bir hikâyemiz de var kuşkusuz, iki şehrin hikâyesinde olduğu gibi 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü biz eğitimcilere “Başka bir öğretmen mümkün!” “Başka bir eğitim hikâyesi de var!” diyor. Bunun sevinciyle ortak bir belge olarak kabul edildiği 1994 yılından beri kutlanan 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününüzü kutluyorum.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı mesleğimizi, emeğimizi, onurumuzu ve çalışma barışımızı korumaya çalışırken 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni önümüze örnek bir belge olarak koyuyor. Bu belge ILO ve UNESCO arasındaki iş birliğinin sonucunda ortaya çıkmış uluslararası bir belge, 1966 yılında çıkarıldı ve 56 yıldır güncellenerek yaşıyor. Belge adeta öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin uluslararası yasasıdır. Tavsiye’yi, UNESCO ve ILO’nun tavsiye kararları üzerine uluslararası öğretmen kuruluşları oluşturmuştur. Metnin ortak bir belge olarak kabul edildiği 1994 yılından beri 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Sözü edilen Eğitim Enternasyonali ve Avrupa Eğitim Sendikaları Komitesi’nin Türkiye’den tek üyesi Eğitim Sen’dir, başka bir sendika yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutlamamaktadır. Ne kadar da içe kapanmışız değil mi Eğitim Sen olarak Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni yeniden basıyoruz, internet sayfamızdan okumanızı içtenlikle dilerim.
Bize ve öğretmenlerimize göre maaş artışını sınava bağlayan, öğretmenleri ayrıştıran ve aralarında eşitsizlikler yaratan sahte Öğretmenlik Meslek Kanunu derhal iptal edilmeli ve “eğitim emekçilerinin uluslararası yasası”nı temel alan, devlet ve özel öğretim kurumlarında çalışan tüm emekçileri kapsayan, Tavsiye’ye uygun biçimde eğitim sendikalarının tamamının katılımıyla yeni bir eğitim emekçileri yasası hazırlanmalıdır. Değerli arkadaşlarım, 15 Ekim’de, “Emeğimiz, Mesleğimiz ve Çalışma Barışımız İçin” Ankara Mitingi’nde Tandoğan Meydanı’nda mutlaka olmalıyız! Godot’yu, bir kurtarıcıyı beklememize gerek yok! Gelmeyecek! Çünkü o biziz! Gücümüzün farkında olmalıyız! Çalışma yaşamımız dâhil bu yaşam bizimdir, öğretmenlere rağmen çıkarılmış Öğretmenlik Meslek Kanunu bizim yaşamımızı, emek sürecimizi belirleyemez! 15 Ekim’de gündelik yaşamın rutinini kırmalıyız cesaretle, bir otobüse binmeli ve alanda buluşmalıyız! Görüyorsunuz ancak birleşerek kazanabiliriz!”
Sendika.Org