FRANKFURT
SOL Parti’nin Parti Meclis Üyesi Bülent Forta, Frankfurt’ta katıldığı ‘Rejim krizi ve sol çıkış’ konulu konferansta, AKP’nin Türkiye’yi büyük bir felakete sürüklediğini söyledi. Toplumsal muhalefetin çıkışına dikkat çeken Bülent Forta, “Fabrikalarda grevler başlıyor. Sokakta insanların protestoları var. Televizyonlarda daha cesur konuşmalar var. Ekonomik krizin derinleşmesi AKP’nin çatırdağının bir göstergesi haline geliyor. Türkiye’yi toplumsal bir felakete doğru sürükleyen, attıkları adımlarla düzeltemeyecekleri bir ekonomik tablo var. Bu kriz giderek halk kitlelelerinin gündelik hayatını derinden etkiliyor. Ancak hikaye bitti. Bir hikaye ile etrafında büyüme sağlayan siyasal İslam, sonuç olarak hiçbir toplumsal talebi karşılamaya gücü yetmeyen bir siyasi harekete dönüştü. Ne ekonomik olarak orta sınıfları besleyebilmesi, milliyetçilikle insanları mobilize edebilmesi mümkün olmayan bir siyasal hareketle karşı karşıyayız” diye konuştu.
“Sol toplumsal muhalefete kılavuz olmalı”
Sol Parti Frankfurt‘un düzenlediği toplantıda AKP’yi var eden bütün planlar ve nedenlerin hem dünyada hem de ülkede ortadan kalktığını savunan Bülent Forta, “Ilımlı İslam politikalarının Suriye’de nasıl bir yıkıma yol açtığı, Afganistan’ı Taliban rejimine teslim ettiği, Orta Doğu’daki iç savaşların ve insan dramlarının nasıl bir İslamcı yayılma siyasetinin parçası olduğu görüldü. Halk artık AKP’nin Türkiye’yi götürdüğü kötülüğün farkına vardı” dedi. Muhalefet bloğunun bozulma ihtimali görmediğini dile getiren Forta, liderler farklı düşünseler bile, AKP’nin zulmünü yaşamış insanların iktidara mesafeli durmaya devam edeceklerini söyledi. Bülent Forta, solun toplumsal muhafelete kılavuzluk etmekle yükümlü olduğunu ancak bunu yapmadan önce ‘kendi meşrebini ete kemiğe büründürmek’ zora olduğunu söyledi. Forta, 77’de CHP’nin de en çok yükseldiği dönemde devrimci hareketin de güçlü olmasına dikkat çekti.
AKP, MHP büyük kentleri kaybetti
Sosyalistlerin AKP iktidarı ve tek adam rejimine karşı baştan beri tutum aldıklarını kaydeden Bülent Forta, “Bu tutum Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesine engel olamadıysa da AKP’nin toplumsal taleplerini karşılayamaz bir hale gelmesine ve onun Türkiye’ye bir demokrasi değil, kendi ideolaojisine uygun bir rejim kurmaya yöneldiğini gözler önüne serdi. Karşılarında çok geniş bir muhalefet bloğu oluştu. AKP ve MHP, Türkiye’nin bütün üretken ve büyük kentlerinde yerel yönetimlerini kaybetti. Devrimciler bu muhalefet bloğunun içinde kendi siyasal programlarıyla bir tavır sergilediler” dedi.
“Sol’un iki temel görevi var”
Türkiye’yi zorlu bir seçim süreci beklediğini kaydeden Bülent Forta, “Türkiye bu kez bir medeniyet seçimi yapacak. Türkiye yalnızca Cumhurbaşkanı seçmeyecek, aynı zamanda siyasal bir rejim seçimi yapacak. Başkanlık rejimi her açıdan dökülüyor. Bu rejim Türkiye halkının ne barış, ne ekonomik refah, ne de demokrasi talebine denk düşüyor. Türkiye yeni bir rejimin kurucu iradesini bekliyor. Solun iki temel görevi var. Birinci görevimiz AKP – MHP bloğunu iktidardan indirmek. Bu bloku sökmeden Türkiye’de demokratik açılım yapılamaz. İktidarı biz onlara bıraktırabiliriz. Esasta örgütlenerek, sokaktaki toplumsal muhalefeti örgütleyerek, bir dayanışma ilişkisi içeresinde siyasal bir programla tamamlayarak toplumsal taleplerin nasıl sözcüsü olabiliriz, Millet İttifakı’nın ulaşamadığı kesimleri kendi etrafımızda bir güç olarak nasıl toplayabiliriz? Bunu becerebilirsek sayısal dengelerin çok daha farklı noktalara gittiğini de görebiliriz. Sokakta başlayan yürüyüşler, muhalefet hareketleri, elektrik zamları, kadın hareketleri gerçek toplumsal talepleri içerdiği için AKP – MHP iktidarını yenilgiye uğratabilmenin en temel dinamiğini buradan kurmak gerekir” diye konuştu.
İkinci görev, toplumsal talepler
Sol’un ileri devrimci güçlerle seçim ittifakı yapma olanağının her zaman bulunduğunu kaydeden Forta, barış, laiklik mücadelesi, sınıf hareketinin toplumsal taleplerinin, yoksulluğa, işsizliğe karşı taleplerin üstlenilmesi, özelleştirme furyasının bize kaybettirdiklerinin kamucu anlayışla geri kazanımı ile emperyalist politikaların geriletilmesinin Sol’u bekleyen diğer görevler olduğunu söyledi.
İttifak konusunda da Sol’un elli yıllık siyasi geleneğine vurgu yapan Forta, “Toplumsal muhalefeti örgütleyelim ki muhalefet Millet İttifakı’na sıkışmasın, AKP sonrası bir AKP restorasyonu olmasın. “HDP ile ittifak yapmayalım” diye düşünmüyoruz. Biz bir takım siyasi hareketler gibi de davranamayız. “HDP bizi içine alacak, milletvekilliği konuşacağız”, bu bizim işimiz değil. Kuracağımız ilişkide eşitlik isteriz. Bunun sağlam politik temeller üzerinde kurulmasını isteriz. Bizden Kürt haraketinin mücadelesiyle ilgili tek kötü laf çıkmaz. Kürt hareketiyle ittifak yapan siyasi partiyiz. HDP, SHP, ÖDP ittifak yapmıştık. Farklı iki siyasal hareket, Kürt ve devrimci siyasal hareket, pekala birlikte mücadele edebilir. Kimsenin kimseye tabi olmadığı bir eşitlik temelinde. Bunun en onurlu devrimci tutum olduğunu söylüyoruz. Sol ancak kendi toplumsal programıyla bağımsız çizgisini derinleştirebilirse sol olur. Solu belirleyen bir özellik ezilenden yana olması, diğeri kapitalizme karşı olmasıdır. HDP’ye “hep beraber bir cephe kuruyoruz” manasında bir imaj yaratmanın doğru olmadığını, henüz bu konuda bir mutakabata vardığımızı iki gün önce bildirmiştik” ifadelerini kullandı. egazete.de