Batı Avrupa ülkelerindeki Türkiye kökenli göçmenlerin çocuklarına Türkçe ve Türk kültürü öğretmekle görevli öğretmenlerin yılda bir de olsa biraraya gelmelerine vesile olan kutlamalar aynı zamanda geride kalan dönemin muhasebesinin yapıldığı, yaşanan zorlukların, geleceğe ilişkin görev ve taleplerin dile getirildiği bir platform olarak değerlendiriliyor.
Almanya‘daki Türkçe ve Türk kültürü öğretmenlerinin çatı örgütü Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu (ATÖF) ile Hessen Türk Öğretmenler Derneği‘nin (TÖDER-Hessen) kutlama da böyle geçti.
Frankfurt ve çevresinden öğretmenlerin saz ve mandolin, Frankfurt‘ta müzik eğitimini sürdüren genç piyanist Utku Asan‘ın da piyano eşliğindeki verdikleri dinletilerle müzikal zenginlik kattıkları kutlama Türk Alman Klübü‘nün (TDK) lokalinde gerçekleştirildi.
Türkiye‘nin Frankfurt Başkonsolu Erdem Tunçer ve Eğitim Ataşesi Dr. Bora Başaran‘ın da katıldığı kutlamada Hessen‘in çeşitli kent ve kasabalarında görev yapan öğretmenlerle, emekli olduktan sonra da yaşamlarını bu bölgede sürdüren eğitimciler buluştu.
Mandolin eşliğinde hep bir ağızdan söylenen İstiklal Marşı, ‘Öğretmenler Marşı’ ve ‘Ankara‘nın Taşına Bak’ şarkılarıyla başlayan kutlamanın moderasyonunu TÖDER-Hessen Başkanı Zeynel Fırat gerçekleştirdi, öğretmenler adına konuşmayı da genç kuşak öğretmenlerden TÖDER-Hessen Başkan Yardımcısı ve TDK‘nın Başkanı Yadel Oktay Coşkun üstlendi.
„Öğretmenlik mesleğinin yılda bir kez de olsa hatırlanmasından mutluluk verdiği“ni vurgulayan Oktay-Coşkun, göçün 60‘ncı yılı dolayısıyla yoğun ve kapsamlı etkinliklere işaret ettikten sonra „Göçmen kökenliler olarak zor koşullara rağmen yaşadığımız toplumda önemli konumlara gelip, sorumluluklar üstlendik. Hayatın her alanında varız. Öğretmen olarak rol model olup, çocuklarımızın geleceğine ışık tutuyoruz. Bunu yaparken onların anadilleri Türkçemizi de geliştirmeleri için çaba harcıyoruz. Türkçe‘nin Alman eğitim sisteminde seçmeli yabancı dil olarak yer alması için konunun paydaşlarıyla dayanışma içindeyiz“ dedi.
ATÖF Başkanı Yücel Tuna da kısa selamlama konuşmasında öğretmenler örgütlenmesinde genç meslektaşların artık daha çok sorumluluklar üstlendiğini vurguladı.
Kendisinin de bir öğretmen çocuğu olduğu, eğitimci bir aile ortamında yetiştiğini vurgulayan Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer de konuşmasında yurtdışında görev yapan öğretmenlerin, iki kültür arasında bocalama riski olan gençlerle ilgilenmek zorunda oldukları için Türkiye‘deki meslektaşlarına göre daha zor, çok daha özel koşullarla karşı karşıya olduklarına işaret etti.
İçinde bulunduğumuz 2021‘in UNESCO tarafından „Yunus Emre ve Türkçe Yılı“ olarak kutlandığını hatırlatan Tunçer, „Türkçe ve Türk kültürü öğretiminin yeni nesillerin ülkeleri ve kültürleriyle bağlarının korunması açısından sadece Almanya‘da değil, dünyanın genelinde de çok önemli“ olduğunu vurguladı ve „Burada öğretmenlerimize çok kritik roller düşüyor“ dedi.
Öğretmenleri „yılın 365 günü hayatımıza dokunan insanlar“ olarak tanımlayan Tunçer, „Öğretmenlik sadece bir meslek değildir. Bir öğretmen bir çocuğun hayatını tamamen değiştirebilir“ diyen Tunçer, büyük ozanımız Yunus Emre‘nin mirasından hareketle tüm öğretmenlerin öğrencilerinin gönüllerine dokunması dileğinde bulundu (gk).