12.1 C
Almanya
Pazar, Kasım 24, 2024

Yeter Gültekin’den Alevi dernekleri yöneticilerine ders gibi açıklama

Sivas’ta genç yaşta katledilen unutulmaz sanatçı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin,  son günlerde yaşanan heykel tartışmasına yönelik sert bir açıklama yaptı.

Hasret Gültekin’in heykeli ailesinin onayı alınmadan önce Dersim’in Nazımiye İlçesindeki Düzgün Baba Cemevinin bahçesine  dikilmiş ardından sökülerek, cemevinin arkasına kaldırılmıştı. Daha sonra da Nazımiye ilçesine dikileceği duyurulmuştu. Düzgün Baba Cemevi’nin bahçesin dikilmesi ve hemen ardından kaldırmasıyla ilgili Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek “Ortak bir akılla heykeli Nazımiye ilçe merkezine dikmek için kaldırdık” demişti.

Yeter Gültekin açıklamasında “Sürekli yalan söyleyen gündüz elleriyle diktikleri heykeli gece karanlıkta indiren, yaptığını savunamayan, yine yalan söyleyerek yine kimseye haber vermeden gizlice başka yere taşıyan yüzü karaların, çıkar çetelerinin de hizmet ettiği bir yerler ve bizim acılarımız üzerinden planladıkları bir gelecek var belli ki” sert ifadelerine yer verdi.  Gültekin, “28 yıldır Hasret’i ve diğer 32 Can’ımızı anarken Madımak Katliamına indirgemek haksızlıktır diyoruz.
Canımızı acıtan düşmanımızın bile açıktan yok sayamadıklarını ve 33 Canımızla ilgili kuramadığı cümleleri, kendilerini Düzgün Baba Cemevi üzerinden Dersim’in tek sahipleri ilan edebilenlerin yaptıklarına suskun kalanlar…
Vicdanı körelmişlerin, bakan körlerin, işiten sağırların, lafebesi suskunların bilgisine..” dedi.

Yeter Gültekin’in açıklamasını sosyal medyada paylaşanların sayısı  çığ gibi büyüdü. Gazeteci Fuat Ateş, “Az bile söylemiş. Alevi kurumlarında yer alan herkes(ben dahil) bu utancın ucundan bucağından payandası olmuş durumdayız….” diye yazdı.  Açıklamaya destek veren Frankfurt AKM Başkanı Cihan Özkaya da,  “Kurum başkanları/yöneticileri, sanatçılar, siyasetçiler, kısacası hepimiz özümüzü dara çekmeliyiz, yanlışa yanlış, doğruya doğru demeliyiz. Yeter Gültekin canımızın alttaki açıklaması hepimize ders olsun” dedi.

İşte Yeter Gültekin’in o açıklaması:

Bu yaşımıza kadar özellikle son 28 yıldır çok acı yaşadık, çok hüsran yaşadık, yaşıyoruz.
Çıkar hesaplarıyla acılarımızı geçim kaynağı ve siyasi kariyer basamağı yapmaya çalışanlar, kullananlar en yakınımızda zannettiklerimiz oldu ne yazık ki!
Kendisini sanatçı ilan eden ”En ünlünün ve en büyüğün gölgesinde durarak türkücü veya ozan olabilirim, hem Ramazan Şenliğinde Pir Sultan Abdal Deyişi söylerim hem 3 hafta sonra 2 Temmuz için klip çeker, bu klibte Madımak Oteli’nin yanan görüntüsünü ve katledilenlerin morg fotoğraflarını kullanırsam daha çok satar diyen kişilik bozukluklarına da tanık olduk.
Bu nefislerinin esiri gözü doymaz türkücüleri tüm toplumsal hatalarına rağmen başköşede alkışlatan, hiçbir yerden eksik etmeyen kurum yöneticilerine de tanık olduk, oluyoruz.
Bazı Dersim’lilerin kendilerine münhasır üstten bakan, başkalarından daha ayrıcalıklı ”milliyetçilikleri” de eskiden tanıdığımız bir durum.
Sürekli yalan söyleyen gündüz elleriyle diktikleri heykeli gece karanlıkta indiren, yaptığını savunamayan, yine yalan söyleyerek yine kimseye haber vermeden gizlice başka yere taşıyan yüzü karaların, çıkar çetelerinin de hizmet ettiği bir yerler ve bizim acılarımız üzerinden planladıkları bir gelecek var belli ki.
Bu entrikaları görmüyor mu bizden başkası, yoksa görüyor da neden görmezlikten geliyor diğer insanlar???
Bir yıldır toplumsal mücadeleye zarar vermemek adına sabrediyoruz , yalanları ve boş vaaadleri ifşa etmiyoruz…
Daha birkaç hafta önce Adalet,Hakikat diyerek Dersim’e gidenlerin gündeminde bu konu yok ve en başından bugüne kadar yalan söyleyen DAD yöneticisi orada konuşmacı…
Bugün içimize kor ateşler atan işte yine vicdanına güvenmek istediğimiz insanlardan yana yanılgımız ve hüsranımız…
Her konuda bir sözü olan onlarca ”mühim kişi” bir yıldır ısrarla görmüyor, duymuyor, bilmiyor, konuşmuyor. Örneğin; Komunist Belediye Başkanı, sahnede elimdeki Hasret’in bağlaması diyerek alkış toplayan sosyalist türkücü, Düzgün Baba Cemevinde 2 hafta önce Sinan Kırmızıçiçek’i de görüntüye alarak toplantı yapan devrimci sanatçı kardeşler, herdaim ”Madımak’ın Küllerinden var olanlar”, halka ve hakka hizmete talip olanlar, 33 Canımız bu YOL’a can vermeseydi bugün nerede, ne halde olacakları bilinmeyen onlarca ”önemli kişi” görmüyor, duymuyor, konuşmuyor.
Hasret ile ilgili çok şey iddia edilebilir ama gerçekler Hasret’in ürettikleridir ve yok sayılamazlar. Hasret arkasına bir siyasi örgütü veya plak şirketini almış kendisinden onlarca yaş büyük olanların, arabesk-populist mantıkla şöhret peşinde koşanların cesaret edemediği o dönem hiçte popüler olmayan ve kazanç sağlamayan mihenk taşı işleri kendi olanaklarıyla gerçekleştirmiş ve tarihe yaptığı işlerle adını yazmış bir sanatçı. Diğer 32 Madımak Ölümsüzleri de aynı inanç, cesaret ve ürettikleriyle sonsuza kadar varolacaklar.
Bu nedenle 28 yıldır Hasret’i ve diğer 32 Can’ımızı anarken Madımak Katliamına indirgemek haksızlıktır diyoruz.
Canımızı acıtan düşmanımızın bile açıktan yok sayamadıklarını ve 33 Canımızla ilgili kuramadığı cümleleri, kendilerini Düzgün Baba Cemevi üzerinden Dersim’in tek sahipleri ilan edebilenlerin yaptıklarına suskun kalanlar…
Vicdanı körelmişlerin, bakan körlerin, işiten sağırların, lafebesi suskunların bilgisine..

Yeter Gültekin kendisine destek sunanlara, “Tüm çirkinliklere rağmen bizimle birlikte unutmayan, unutturmayan insanlarımız var. Hasretin dediği gibi “yükümüz yürek”…” yanıtını verdi

Kurumsal ilişkilerimizi gözden geçiririz

Pir Sultan Kültür Derneği Genel Merkezi de açıklama yaparak, Sivas’ta katledilenlere hakarete taraf olanlarla tüm kurumsal ilişkilerimizi gözden geçireceğini duyurdu. Pir Sultan Kültür Derneği, bir yıldan beri yanlıştan dönülmesi yönünde çağrı yaptıklarını da belirtti:

BASINA VE KAMUOYUNA
Aradan geçen bir yılın ardından anlıyoruz ki, Dersim’de birileri Madımak şehitlerine hakaret etmeyi kendilerine görev edinmişler.
Bilindiği gibi bundan bir yıl önce tam da bu günlerde Hasret Gültekin’ in heykeli sökülerek bir depoya konulmuştu. Kurumumuz adına defalarca çağrıda bulunarak bu yanlıştan, bu saygısızlıktan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini belirtmiştik. Şehit aileleri başta olmak üzere milyonlarca Alevinin yüreğini sızlatan bu yanlışta ısrar edilmiş ve adeta üç maymun oynanmıştır. 16 Temmuz 2020 günü açılışının yapılacağı duyurulan ”Sivas Katliamı Şehitleri Anı Ormanı-Anıt Projesi” kapsamında, 33 canımızın isimlerinin de yerleştirildiği Hasret Gültekin heykeli 15 Temmuz 2020 gecesi yerinden sökülmüştü. Sökülme gerekçesi olarak ise bölgenin kutsal olduğu dolayısı ile heykelin dikilemeyeceği yönünde açıklamalar yapılmıştı. Fakat Cemevinin yakınlarında bir çok şantiye ve yapımı devam eden otopark vs. olduğuda görülmüştü. Aradan tam bir yıl geçti. Tüm bu olanlar yetmezmiş gibi bu sefer ise Hasret’in heykeli kaçırılarak Nazmiye’de bir yere yerleştirilmiştir. Vicdanlarımızı bir kere daha sızlatan bu davranışları anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu davranışın bir açıklaması vardır o da, Dersim’de birileri Madımak şehitlerimize hakaret etmeyi kendilerine görev edinmiştir.
Madımak bizim kırmızı çizgimizdir ve öyle kalacaktır.
Tıpkı 32 canımız gibi, Hasret Gültekin’de 1993′ ün 2 Temmuz günü direnişin ve onurun sembolü Pir Sultan Abdal’ı anmak için Sivastaydı. Hasret’i Sivas’ ta katlettiler ama Dersim’ e de ”sığmıyor”..!
Alevi kamuoyuna altını çizerek belirtiriz ki;
Şehitlerimize hakarete taraf olanlarla tüm kurumsal ilişkilerimizi gözden geçireceğimizi bildiririz.
Kamuoyuna saygılarımızla.
Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği
Genel Merkezi

Son Haberler

İlgili Haberler