Gerekli olmadıkça diğer insanlarla görüşmemenin veya elektronik ortamda görüşmeler yapmanın daha doğru olacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Sur, “Ramazan ayı, Kadir Gecesi dönemi ve sonrasında gelecek olan bayram elbette çok özel günlerdir. Ramazan ayı insanlarla birlikte iftar yapma, iftarın ardından sahura kadar sohbet etme gibi güzel geleneklere sahip olduğumuz bir ay. Ancak bu sene özveri gerekiyor ve bu hareketleri yapmayacağız. İşimiz gereği veya diğer insanlara hizmet gereği bir arada olduğumuz durumlarda maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyacağız. Bu kadar basit. Ama insanlar bunu yaparken büyük bir bıkkınlık içinde yapmaya başlarsa o zaman ‘Ne olursa olsun’ psikozuna girerler. O nedenle ne olursa olsun bunun hem kendileri hem de başka insanlar için neredeyse bir ibadet kadar sevap getireceğini düşünerek bu önlemlere uyum sağlamak gerekir. Özellikle Ramazan ayında iyi bir iş yapmış olduklarına inanmış olacaklar. Böylece Allah da her zaman bir araya gelerek verdiği sevabı bu sene de Covid önlemlerine uyduğu için vermiş olacak” dedi.
TERAVİH NAMAZI EVDE KILINABİLİR
Teravih namazının sünnet olan bir namaz olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sur, “Peygamber Efendimiz ve Hz. Ömer Efendimiz zamanında da bazı dönemlerde değişik nedenlerle ‘teravih camide kılınmayacak’ denilerek evlerde kılınması kararı alınmıştır. Peygamber Efendimiz zamanında da böyle uygulamalar olduğunu biliyoruz. Dolaysıyla bunda aykırı bir durum yok. Teravih Allah’ın sevap yazacağı bir namazdır. Farz namazı da değil. Zorunlu olarak cemaatle kılınacak diye bir kural da yok. O sadece güzel bir gelenek ve hepimizin uzun bir namaz süresince birbirimizi şevklendirmek ve neşemizden faydalanmak için bir araya gelip kıldığımız bir namaz. Ama bu sene önlemler gereği evlerimizde kılmak daha doğru olacak” ifadelerine yer verdi.
İHTİYACINIZDAN FAZLA YEMEYİN
Prof. Dr. Haydar Sur, Ramazan ayında beslenmeye de dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Oruç sevabının mübarek ortamını akşamları kendimize eziyet edercesine yemek yiyerek bozmayalım. Normal bir şekilde yemeğimizi yiyerek sevap kazanmaya katkıda bulunalım. İftar saati geldiğinde vücudumuzun taşıyamayacağı kadar çok yemenin faydası yok, zararı var. Evlerde izole kaldığımız için insanlar can sıkıntısından psikolojik olarak yemeye yüklenebilirler. Ama bu iyi bir çözüm değil. Bir de şöyle düşünelim; gıdaya erişemeyip ölen milyonlarca çocuğun olduğu bir dünyada biz sadece can sıkıntısından, ihtiyacımız olmadığı kadar yemek yersek bunun hesabını da Allah bizden sorar. İhtiyacımızın dışında çok fazla yemek yemeyelim.” (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)