Doğal Omega-3 almanın en kolay yolu olan ton balığı tüketimi, bağışıklığın güçlenmesinden kalp sağlığına, güzel ve sağlıklı bir cilde kadar sağlıkla ilgili her alanda mucizeler yaratırken, 2021 sofralarının da vazgeçilmezi olacak.
Pandeminin gölgesi altında yaşadığımız 2020’de evlere kapandık ve bol bol kilo aldık. Yeni yıla sayılı günler kalmışken hepimizin ortak hayali alınan bu kiloları geri vermek. Ancak dikkat! Uzmanlar, kısa süre içerisinde kilo vermek amacıyla yapılan şok diyetlerin ve yanlış beslenme yöntemlerinin, son bir yıldır önemini daha iyi kavradığımız bağışıklık sistemine zararlarına dikkat çekiyor. Diyet listelerinin vazgeçilmezi ton balığı ise, aynı zamanda bağışıklığa katkı sunan onlarca özelliğiyle 2021 sofralarının vazgeçilmezi olacak.
Protein ve vitaminlerin en saf hali
Düzenli uyku, doğru egzersiz ve bol su tüketimi sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları. İşte bu listede bağışıklığa katkı sunan protein, Omega-3, vitamin ve mineraller de göze çarpıyor. Tüm bunları içeren konserve ton balığı, hem sağlıklı beslenmenin hem de bağışıklığı güçlendirmenin yıldızı olarak yeni yıl sofralarımızda yerini alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bağışıklığı güçlendirecek besinler arasında sıraladığı konserve ton balığı, düşük kalorisinin aksine yüksek Omega-3, protein ve mineralleriyle en sağlıklı ve bir o kadar da lezzetli bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Ton balığının bağışıklığa faydası bununla da sınırlı değil. Ton balığı, aynı zamanda selenyum, D ve B vitamini kompleksi gibi değerli vitamin ve minerallerin temini açısından önemli bir gıda. Doğru beslenmenin en zengin kaynağı olan ton balığının, günlük 100 ila 300 gram tüketilmesi, ihtiyacımız olan Omega-3 miktarını karşılayarak, bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde en büyük desteği sağlıyor.
Çiftlik balığı aynı katkıyı sağlamıyor
Konserve ton balığının sofraların yükselen yıldızı olmasının bir diğer önemli nedeni, çiftlik balığı olmaması. Çünkü balığın Omega 3 bakımından vücuda gerçekten fayda sağlaması, aynı zamanda bağışıklığı güçlendirmesi için, derin ve temiz denizlerde yetişmesi ve doğal ortamında yakalanması şart. Somon başta olmak üzere bağışıklığı güçlendirmek amacıyla tüketilen bazı balık türleri ise, çiftlik ürünü olduğu için, birçok vitamin ve minerali içermediği gibi, Omega-3 açısından zenginliğini de kaybediyor. Hatta çiftliklerde üretilen somonlara uygulan antibiyotik ve gıda boyası gibi malzemelerin bağışıklığa negatif etkisi olduğunu da ekleyelim.
Ton balığı ile kilo vermek mümkün
Ortaya koyulan istatistikler de uzmanların ne kadar haklı olduğunu kanıtlayacak türden. Öyle ki yapılan araştırmalar, dünya genelinde her beş ölümden birinin beslenmeye bağlı rahatsızlıklardan kaynaklandığını gösteriyor. Araştırmacılar kötü beslenmenin tüm dünyada diğer tüm risk faktörlerinden daha fazla ölüme yol açtığını da belirtiyor.
Kalp rahatsızlıkları ve kanser yalnızca “obezite”nin değil, tüm “kötü beslenme alışkanlıkları”nın sonucu olarak ortaya çıkıyor. İşin sırrı ise yine ton balığında bolca bulunan Omega-3’te yatıyor. Omega-3, vücutta yağ depolanmasını engelleyerek, hızlı yağ yakımı sağlarken, bağışıklık sisteminin korunmasında, beyin damarlarının güçlü ve sağlıklı kalmasında da etkili oluyor. Omega-3 mucizesi bundan ibaret değil. Ton balığı tüketimiyle birlikte vücuda alınan Omega-3’ün diğer 10 faydası ise şu şekilde sıralanıyor.
- Bağışıklığı güçlendirir: Ton balığı içinde bulunan Omega-3, bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde en büyük desteği sağlar.
- Kalp sağlığınızı korur: Omega-3 yağ asitleri, kandaki lipid seviyesini düşürür. Yüksek kötü kolesterolü olan insanlara fayda sağlar. Kalp ritmini kontrol eder, enflamasyonu düşürürken damarları açar.
- Beyin sağlığını destekler: Dopamini ve serotonini dengeleyerek, beyin işlevlerini düzenler.
- Cilt görünümünü güzelleştirir: Güneş ışınları tarafından tetiklenen enzimlerin serbest bırakılmasını engeller, cildi optimum koşullarda çalışır halde tutar.
- Göz sorunlarını tedavi eder: Göz sağlığını geliştirir, katarakt gibi göz sorunlarına iyi gelir.
- Felci önler: Kan damarlarını güçlendirip, kan dolaşımını desteklediği için felç olasılığını azaltır.
- Alerjilerle savaşır: Omega-3 mevsimler değişikliklerin neden olduğu alerjilere sebep patojenlerle savaşır.
- Kemikleri güçlendirir: Osteoporoz, dünyadaki yetişkin nüfusta gittikçe daha büyük bir sorun haline geliyor. Bu hastalık kemiklerin zayıflamasından kaynaklanıyor. Omega-3 ise bu duruma neden olan kaynakları tersine çevirmeye yardımcı oluyor.
- Kanseri önler: Omega-3 farklı kanser türlerini önleme etkisine sahip; yağ asitleri hem kötü huylu hücrelerin gelişimini engelliyor, hem de karaciğer ve böbreklerdeki toksinlerden kurtulmayı kolaylaştırıyor.
- Depresyonu ve anksiyeteyi engeller: Yeterli miktarda alınan Omega-3 yağ asitleri, zihinsel hastalıkları azaltmada önemli bir rol üstleniyor. Kronik stres belirtileri, uykusuzluk ve sinirlilik tedavisinde etkili oluyor.