Öyle ki dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i yaşamlarının bir noktasında omurgasında bir sorun yaşıyor. Omurga sağlığı hakkında farkındalık yaratmak için kutlanan ‘16 Ekim Dünya Omurga Günü’nün önemine değinen Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, “Hareketsiz yaşam tarzı ve egzersiz eksikliği nedeniyle omurga ağrıları genç nüfus arasında en yaygın rahatsızlıklardan biri haline geldi. Özellikle dijital bağımlılık bu durumu daha da arttıran nedenler arasında yer alıyor.Bu kapsamda ‘Hayat Harekettir, Hareket İlaçtır’ düşüncesini hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kafatası ile kuyruk sokumu arasında yer alan omur adlı kemik parçalarından oluşan omurga, insanların duruşunu destekleyen ana yapıyı oluşturarak sağlığımız için büyük önem taşıyor. İyi bir duruşa sahip olmak ise omurga ile ilgili sorunların oluşmasını engellerken kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak rahatlamasına da neden oluyor. Burada ise kilit noktayı hareket ve egzersiz oluşturuyor. Her yıl düzenli olarak kutlanan ’16 Ekim Dünya Omurga Günü’ omurga sağlığına ve önemine dikkat çekiyor.
Omurganın Birçok İşlevi Var
Vücudun merkezi destek yapısı olan omurganın bizi dik tuttuğuna ve iskeletimizin farklı kısımlarını birbirine bağladığına dikkat çeken Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, “Bir kişinin omurgasının uzunluğu, boyuna bağlıdır. Ortalama uzunluk erkeklerde 71 cm, kadınlarda 61 cm’dir. Omurganın birçok işlevi vardır: Başınızın, gövdenizin ve kollarınızın ağırlığını taşır ve vücudunuzun her yöne hareket etmesini sağlar. Omurganın bazı bölümleri diğerlerinden daha esnektir. En esnek kısım servikal omurgadır (boyun bölgesi). Omurgayı oluşturan kemikler aynı zamanda omurilik kanalından geçen omuriliği de korur” dedi.
Omurga Sağlığı Hayati Önem Taşıyor
Dinç sözlerini şöyle sürdürdü: “Ofiste ya da evde günde ortalama 8-9 saat çalışırken hareketsiz kalan bireylerin omurgalarına ortalama 60 kilogram yük biniyor. Bu durum da bel-boyun ve sırt ağrıları başta olmak üzere bağ dokusu, kas ve eklem hastalıkları, bel ve boyun fıtıkları ve kireçlenme gibi birçok riskleri barındırıyor. Pandemi sürecinde bel ve boyun ağrısı şikayetleri iki kat artmış durumda. Bu dönemde omurga sağlığına dikkat etmek, hareketsiz yaşamdan kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak çok daha önemli hale geldi.”
Hibya Haber Ajansı