Çocukların pandemi döneminde ebeveynlerinin kaygılarına, haberlere ve çevresel kaygılara daha duyarlı olduklarını söyleyen Duygu Barlas, “Pandemi ile beraber sıklıkla ayrılık kaygısının, ölüm korkusunun ve mikrop kapma kaygısının daha sık olmaya başladığını söyleyebiliriz. Öncelikle her zaman olduğu gibi çocuk hangi korkuyu yaşıyor olursa olsun, ebeveynler çocuklarının duygularını tanımlamalarına ve bu duyguların ifade edilmesine yardımcı olmalıdırlar” dedi. Daha sonra çocuğun temel korkusu ortaya çıkartılması gerektiğini vurgulayan Barlas, “Örneğin, bu dönemde ayrı yatmaktan korkan çocuğun temel korkusu ayrı kaldığında annesinin başına bir şey geleceği korkusu olabileceği gibi sadece karanlıkta kalmaktan korkma durumu da olabilir. Temel korkunun belirlenmesi, ebeveynlerin hangi tutumu benimseyeceklerine yardımcı olacaktır” diye konuştu.
PANDEMİNİN KALICI OLMADIĞI VURGULANMALI
Barlas, hızlı ve aşırı değişiklik barındıran rutinlerden uzak durmaları çocukların kaygılarını daha iyi yönetmelerini sağlayacaktır dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Duyguların tanımlanması, temel korkunun belirlenmesi adımlarının haricinde, pandemi döneminde korku yaşayan çocukların ebeveynlerinin normalleşme rutinlerini adım adım uygulamaları gerekiyor. Ebeveynler, değişen rutinlerini mutlaka çocukları ile paylaşmalı ve onun da fikrini almalılar. Bir diğer dikkat etmeleri gereken nokta bu durumun kalıcı olmadığı vurgusunun yapılmasıdır. Çocuklara pandemi gibi durumların bazı dönemlerde olabileceğinin ancak insanların bu tip durumlar ile baş etmek için gerekli donanıma sahip olduklarının bilgisi verilmelidir. Aynı zamanda her gün pandemi ile ilgili olumlu gelişmeler çocuklarla paylaşılmalıdır” (BSHA)