Alman birinci televizyon kanalı ARD, yayınladığı bir belgeselde, ‘Atatürk’ün Almanya’dan satın alınan zehirli gazı Dersim’de Alevilere karşı kullandığı ve “Atatürk’ün Nazi Almanya’sıyla birlikte çalıştığı” iddialarına yer vermişti. Atatürkçü Düşünce Derneği, ARD’ye iddialarla sert tepki göstererek “haddinizi bilin” dedi. ADD yayınladığı bildirileride iddiaları, “asılsız, utanç verici iftiralar’ olarak niteledi ve “O dönemin Türkiye Cumhuriyeti özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikrini temel ilke edinmiş bir Cumhuriyettir. Hukuka olan inancıyla birlikte güçler ayrılığı ile hümanist ve aydınlanmış bir devlet fikri ile bağnazlığa, gericiliğe ve feodal sisteme son vermiştir. Farklı ırklara, dinlere saldırı Atatürk Cumhuriyeti’nin politikası değildir. Söz konusu dönemde yabancı istihbarat elemanları Anadolu da kol gezmektedir. Hiçbir istihbarat raporunda ARD kanalının iddialarına dair bir belge yayınlanmamıştır. Tarih literatüründe böyle bir tarih kaydı yer almamaktadır. Dersim olaylarında gaz kullanıldığına dair bir belge, rapor yoktur. ARD Televizyonunun uydurmasıdır” ifadelerine yer verdi. Atatürkçü Düşünce Derneği, UNESCO’nun doğumunun 100.yılını, yani 1981’i ATATÜRK YILI ilan ettiğine dikkat çekerek ARD’nin algı operasyonu yaptığını iddia etti. ADD, yayınladığı kınama bildirisinde “Cumhuriyet’i ilan eden, her seferinde seçilerek Cumhurbaşkanlığı makamına oturan, Ortadoğu ve Balkanlar barış getiren Atatürk ile parlamentosunu feshederek, führerliğini ilan, eden soykırımcı Adolf Hitler’in isimlerinin aynı cümlede kullanılması dahi büyük bir saygısızlıktır.
ADD Genel Yönetim Kurulu ve tüm yurda yayılmış şubeleri olarak Alman televizyonunun çirkin benzetmesini ve provokasyonunu şiddetle kınıyoruz.” dedi.
ADD açıklaması şöyle
“Almanya’nın Devlet Televizyonunun Atatürk’e saldırısı manidardır.
ARD Televizyonu, yayınladığı bir belgeselde, ‘Atatürk’ün Almanya’dan satın alınan zehirli gazı Dersim’de Alevilere karşı kullandığı ve “Atatürk’ün Nazi Almanya’sıyla birlikte çalıştığı” iddiaları asılsız, utanç verici iftiralardır.
Atatürk ve Cumhuriyet Türkiye’si 2. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarını, aydınlarını ülkesinde barındırarak özgür ve refah içinde bir yaşam sürmelerine vesile olmuştur. Bahsi geçen aydınlar ve niceleri, Nazi Almanya’sının işkence, baskı, zulüm ve ölüm tehdidinden kurtulmuş, aydın fikirlerini Türkiye Cumhuriyeti’nde yeşertmiştir.
O dönemin Türkiye Cumhuriyeti özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikrini temel ilke edinmiş bir Cumhuriyettir. Hukuka olan inancıyla birlikte güçler ayrılığı ile hümanist ve aydınlanmış bir devlet fikri ile bağnazlığa, gericiliğe ve feodal sisteme son vermiştir. Farklı ırklara, dinlere saldırı Atatürk Cumhuriyeti’nin politikası değildir. Söz konusu dönemde yabancı istihbarat elemanları Anadolu da kol gezmektedir. Hiçbir istihbarat raporunda ARD kanalının iddialarına dair bir belge yayınlanmamıştır. Tarih literatüründe böyle bir tarih kaydı yer almamaktadır. Dersim olaylarında gaz kullanıldığına dair bir belge, rapor yoktur. ARD Televizyonunun uydurmasıdır. Bugüne kadar böyle bir iddia yokken bugün ortaya atılması üzerinde düşünülmelidir. Bu sözde belgeyi (!) Almanya’ya servis edenler de iddiayı ortaya atanlar kadar onursuzdur. Bunlar biliyorlar ki Ortadoğu’da tek laik ve ulus devlet olan Türkiye’nin Atatürk ile bağları koparılabilirse, bir şekilde bulunduğu bölgenin de kontrolü denetimleri altına alınmış olacaktır.
Atatürk’e, Cumhuriyet’e saldırıların asıl amacı budur.
Türkiye 21’inci yüzyılda emperyalist devletlerin tek ve ortak hedefi haline dönüşmüştür. Bu nedenle geçmişte gösterdikleri çabadan çok daha yoğun ve sinsi bir saldırı ile Atatürk’ü ortadan kaldırma planları yaptıklarını cumhuriyet devrimlerini aşındırmak istemektedirler.
Ulus Devlet’e karşı küresel güçler tarafından açılan ve karşı devrimci işbirlikçiler tarafından hayata geçirilen mücadelede amaç, Ulus Devlet’i, Atatürk’ü yok edip çok kimlikli, çok dinli, çok ırklı, Ilımlı İslam modeli ile kökten dinciliği dönüştürme projesini uygulamaya koymaktır. Atatürk’e saldırı Emperyalist devletlerin TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMAYA YÖNELİK PLANLARININ BİR PARÇASIDIR”
UNESCO’nun doğumunun 100.yılını, yani 1981’i ATATÜRK YILI ilan ettiği gerçeği ortada iken Alman televizyonunun yaptığı tam bir algı operasyonu çabasıdır.
Bu çarpıtma; “Tarih yazanların yapanlara sadık kalmaları” gereğine dikkat çeken Atatürk’ün haklılığı ortaya koymaktadır. Atatürk’e dil uzatmak bütün Türk halkına dil uzatmaktır.
Cumhuriyet’i ilan eden, her seferinde seçilerek Cumhurbaşkanlığı makamına oturan, Ortadoğu ve Balkanlar barış getiren Atatürk ile parlamentosunu feshederek, führerliğini ilan, eden soykırımcı Adolf Hitler’in isimlerinin aynı cümlede kullanılması dahi büyük bir saygısızlıktır.
ADD Genel Yönetim Kurulu ve tüm yurda yayılmış şubeleri olarak Alman televizyonunun çirkin benzetmesini ve provokasyonunu şiddetle kınıyoruz.
Yaşasın Atatürk! Yaşasın Barış! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!”
Bir tepki de CHP Köln derneğinden
CHP Köln Derneği de ARD’yi kınama bildirisi yayınladı. Bildiride şu ifadeler yer aldı:
ARD televizyon kanalında ‘ttt – titel, thesen, temperamente’ adlı programda gösterilen ‘Unutulan Katliam – Atatürk Alevileri Nasıl Öldürdü’ adlı belgesel yayınında Atatürk hakkında mantık ve vicdan sınırları aşan gerçek dışı iddialar ortaya atılmıştır.
Dersim’de yaşanılan ve bugün hala içimizi kanatan olayların Atatürk’e bir saldırı aracı olarak kullanılmaya çalışılması, yalanlar üzerinden Atatürk ve adını anmak dahi istemediğimiz kimi şahsiyetler arasında benzerlik kurulmaya çalışılması her şeyden önce Dersim’de hayatını kaybeden insanlarımızın anısına saygısızlıktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Aydınlanma Devriminin Anadolu coğrafyasındaki önderi olan Mustafa Kemal Atatürk, ülkesinin yönünü çağdaş uygarlık olarak belirlemekle kalmamış, Dünya’nın örnek liderleri arasında yer almıştır. Etnik ve dini ayrımcılığa dayanmayan yeni bir devletin temellerini atan Atatürk, Cumhuriyet rejimini kurarak ve laiklik ilkesini benimseyerek din ve vicdan özgürlüğünün önünü açmış, cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırarak kadının özgürle şmesi idealini hayata geçirmiş, eşit yurttaşlık temelinde bir toplumsal ve siyasi düzeni yerleştirmeyi hedeflemiştir. Cumhuriyetin ‘’fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller gerektirdiğini’’ ifade eden, ‘’Yurtta ve Dünyada Barış’’ politikasını benimseyerek miras bırakan Atatürk’ün yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu coğrafyasında başarabildikleri bugün dahi birçok toplumun erişemediği değerlerdir. Özgürlüğe, laikliğe, eşitliğe, kadının toplumsal ve siyasal hayatta özgür ve eşit olarak yer edinmesine karşı olan, Atatürk Devrimlerini hedef alarak ortadan kaldırmaya çalışan karşı devrimci güçlerin Atatürk’e ve Atatürk Devrimlerine saldırıları yirmi birinci yüzyılda hala devam ederken, güncel siyasal çıkarların dar görüşlülüğü ile Atatürk’e atılan her iftira çağdaş uygarlık anlayışına savaş açan bu güçlere hizmet edecek, Türkiye halkını bu güçlerin kucağına atmaktan başka anlamı olmayacaktır.
Atatürk hiçbir bilimsel temele ve tarihsel gerçeğe dayanmayan iddia ve yayınlar ile yıpr atılamayacak kadar büyük bir lider olarak tarihteki yerini almış olmasına rağmen, ciddiyet ve sorumluluk anlayışı ile bağdaşmayan söz konusu saldırgan yayını kınıyoruz
.
CHP KÖLN DERNEĞİ