0.8 C
Almanya
Perşembe, Kasım 21, 2024

NSU‘nun kurbanı Halit Yozgat’ın anısına ödül

Neo nazi terör örgütü NSU‘nun en genç kurbanı Halit Yozgat, dünyaya geldiği ve öldürüldüğü Kassel’da adına verilecek bir ödülle anılacak.

GÜRSEL KÖKSAL
12 yıl önce neo nazi terör örgütü NSU tarafından gerçekleştirildiği açıklanan ve halen açıklığa kavuşturulmamış olan bir cinayete kurban giden Halit Yozgat‘ın doğduğu ve son nefesini verdiği Kassel kentinde her yıl verilecek bir ödülle anılması önerildi.

Kassel Büyükşehir Belediye Başkanı Christian Geselle‘nin (SPD), il genel meclisine sunduğu önergenin pazartesi günü görülüşecek ve büyük bir olasılıkla kabul edilecek. Buna göre her yıl ayrımcılık ya da siyasal şiddete ilişkin toplumsal girişimler ya da bilimsel çalışmalar Halit Yozgat adına ödüllendirilecek. Ödülün parasal karşılığı da 3000 euro olacak. Halit Yozgat 6 Nisan 2006 tarihinde babasıyla birlikte işlettikleri internet cafede „infaz edilmiş“ ve kendisini ağır yaralı olarak bulan babası İsmail Yozgat‘ın kollarında son nefesini vermişti. Almanya‘nın çeşitli yerlerinde 1999-2007 yılları arasında 8‘i Türkiye kökenli 10 kişinin yakın mesafeden başlarına ateş edilerek kurşuna dizildiği seri cinayetlerin ardında olduğu ileri sürülen NSU (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) örgütünün kurbanlarından Halit Yozgat öldürüldüğünde 21 yaşındaydı.

Kassel‘daki cinayet, soruşturma sırasında ortaya çıkan çok önemli bir gelişme nedeniyle dikkat çekmişti ve halen de öyle… Saldırının gerçekleştiği anlarda Alman istihbarat örgütünün bir ajanı da olay yerindeydi ve cinayetten bir-iki dakika sonra olay yerinden ayrılmıştı. Bu durumun ortaya çıkmasının ardından kamuoyunda NSU cinayetleriyle ilgili algılama yeni bir boyut kazanmıştı. Ancak dönemin Hessen İçişleri Bakanı, şimdi Hessen Başbakanı Volker Bouffier‘in (CDU) engel olması nedeniyle aşırı sağcı eğilimleri olduğu ileri sürülen ve çevresinde „Küçük Adolf“ lakabıyla anılan ajan Andreas Temme olayı soruşturan polis tarafından sorguya alınamadı ve konu uzun süre karanlıkta kaldı. Olayın duyulmasının ardından görevinden alınarak bir başka devlet dairesinde görevlendirilen ajan, daha sonra NSU‘ya karşı açılan mahkemede ve meclis soruşturma komisyonlarında olayla ilgili ifade verdi. Olay sırasında internet kafede olduğunu kabul etti ama her defasında oturduğu yerden birkaç metre uzaklıkta gerçekleşen kurşuna dizme olayını farketmediğini, oradan ayrılırken de kasanın arkasında kanlar içinde yatan Halit Yozgat‘ı görmediğini ileri sürdü. Temme‘nin bu ifadeleri olayı soruşturan polis, bilirkişi ve parlamenterlerin önemli bir bölümü tarafından da kuşkuyla karşılandı. Sonuçta aradan 12 yıl geçti ve bu konu halen kamuoyunu tatmin edecek bir düzeyde açıklığa kavuşturulmamış durumda. Hessen Eyalet Meclisi‘nin konuyla ilgili soruşturma komisyonu da, hükümetteki Hıristiyan demokrat ve Yeşiller koalisyonunun engellemeleri nedeniyle ortak bir sonuç raporu yayınlayamamıştı.

Bu arada 2013 yılında başlayan Münih‘te NSU örgütü ve bu örgütün yardakçılık yapanların yargılandığı mahkeme de sonuçlanmış (Temmuz 2018) ve örgütün hayatta kalan tek üyesi olduğu ileri sürülen Beate Zschaepe ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış, örgütün yardımcısı ve yardakçısı olduğu ileri sürülen diğer sanıklar da kısa süreli hapis cezaları almışlar ve hepsi serbest kalmıştı.

Seri cinayetlerin yanısıra bir çok silahlı banka soygunu ve bombalı saldırıyı da gerçekleştirdikleri ileri sürülen „üç kişilik örgüt“ün tetikçi iki üyesinin ise polise yakalanmamak için intihar ettikleri kabul edildiği için dava şekilsel olarak sona ermiş görülüyor.

Ancak başta acılı baba İsmail Yozgat olmak üzere NSU kurbanlarının yakınlarıyla avukatlarının hemen hepsi, cinayetlerin tam olarak aydınlatılmadığı yolundaki uyarıları dikkate alınmadığı ve soruşturmanın genişletilmesi talepleri sürekli reddedildiği için bu kararı tanımıyorlar. Konuyu yakından takip eden birçok sivil toplum girişimi ve gazeteci, çok sayıda politikacı da ailelerin ve avukatlarının bu tavırlarını haklı buluyor.

ANMA TÖRENİNİ İPTAL EDEN KASSEL ELEŞTİRİLİYOR

NSU terör örgütünün varlığının „tesadüfen“ ortaya çıkması ve Halit Yozgat‘ın da bu örgütün kurbanları arasında yer aldığı resmen kabul edilmesi üzerine, başta babası İsmail Yozgat olmak üzere çok sayıda kişi ve girişim cinayetin gerçekleştirildiği caddeye bu genç adamın adının verilmesini talep etmişti. „Hollaendische Strasse“nin (Hollanda Caddesi) adının „Halit Yozgat Strasse“ olarak değiştirilmesini istiyorlardı. Genç yaşta öldürülen Halit Yozgat doğduğundan beri ailesiyle bu caddede yaşamıştı. Öldürüldüğü internet cafe de bu caddenin ortasındaydı, tüm hayatı orada geçmişti neredeyse.

Ancak belediye bu talebi kabul etmemiş, cinayetin gerçekleştiği internet cafenin karşısındaki bir meydana onun adını vermeyi ve meydanın ortasına da üzerine tüm NSU kurbanlarının adlarının yer aldığı bir anıt dikmeyi tercih etmişti.

Konuyu takip edenler hatırlayacaktır, acılı baba İsmail Yozgat, polis, olayın ardında mafya, Türk-Kürt çatışması, aile içi şiddet, kan davası gibi boyutlar arar, kendisini ve aile üyelerini kuşkulu olarak görüp, sorgularken de bunun aşırı sağcılar tarafından gerçekleştirilen bir „infaz“ olduğunu ısrarla savundu, ama ciddiye alınmadı.

Polis soruşturma kapsamına Yozgat ailesinin Türkiye‘deki akrabalarını da dahil ederken, onlar daha önceki seri cinayetlerin kurbanlarının aileleriyle temasa geçip, Kassel‘de olayın bir ırkçı saldırı olduğunu açıkça haykıran kitlesel yürüyüşler düzenlediler.

Ardından dava açıldı, yıllarca sürdü, kurban ailelerini ve kamuoyunun önemli bir bölümünü hayal kırıklığına uğratan bir kararla sonuçlandı.

Elbette Kassel şehir yönetimi Halit Yozgat ve diğer NSU kurbanlarını anmak için çeşitli adımlar atıyor. Halit Yozgat adına verilecek ödül

Ama İsmail Yozgat ve ailesinin „Halit Yozgat Caddesi“ talebi halen devam ediyor.

BU YIL ANMA TOPLANTISI YAPILMAMIŞTI

Öte yandan Halit Yozgat adına ödül önergesi, Kassel‘da bu yıl nisan ayında yaşanan ve belediye yönetiminin ağır eleştirilerle karşı karşıya kalmasına neden olan „anma töreni iptali“ni hatırlattı.
Her yıl cinayetin işlendiği 6 nisan tarihinde „Halit Meydanı“nda gerçekleştirilen anma toplantısı bu kez güvenlik gerekçesiyle iptal edilmişti. Şehir yönetimi gerekçe olarak da Türkiye‘nin Suriye‘nin kuzeyindeki operasyonlarına yönelik protesto eylemlerini göstermiş ve anma toplantısının bu çerçevede saldırıya uğrayabileceğine dair güvenlik endişelerine işaret etmişti. Tabii iptal için de Yozgat ailesinin onayının alındığını açıklamıştı.

Ancak bu karar başından itibaren eleştirildi ve halen de eleştiriliyor. Gerekli güvenlik önlemlerini almakla yükümlü olan polisten yapılan açıklamada da bunu yapabilecek durumda oldukları vurgulanmaştı.

Zaten resmi iptale rağmen yine de yüzlerce kişinin katılımıyla bir anma töreni gerçekleştirilmişti.

Son Haberler

İlgili Haberler