Merhaba,
“En güçlü şeyler, en zayıf görünüme sahip değiller miydi? Bir çiçeğin naifliği, taşın ağırlığını gölgede bırakıyorsa, sona varan her yaşanmışlığın biriktirdiği de ince ince dalların ucunda tomurcuklanan renklerde açmıyor muydu?” diye sorar Sayın Nur TÜRK “Elma Güzeli” kitabında.
Kendisi güzel yüreği ile 5N1Kitap sorularımızı yanıtlarken de tüm kelimelerin en bahar kokulularını seçmiş gibi bir röportaj derlemiş bize. Hem de öyle tatlı bir koşuşturmanın içindeyken gerçekleştirdi tüm bunları da.
Sayın Nur TÜRK e teşekkürlerimi sunuyor sizi “Elma Güzeli” kitabı ile bizlerle buluşan Nur Sevgilerimle,
Arzu DİNÇER
14 Nisan 2017
Soruları yanıtlamadan önce kısaca kendinizi ve kaleminizi bizlere hatırlatabilir misiniz?
Arkadaşlar ben edebiyatta alaylı kısmındanım onun için, çok anlatacak bir şeyim yok. Senaryo yazarak hayatımı kazanırken, yazmayı keşfettim ve çok sevdim. Senaryo yazmayı bilmek, roman yazmamı güçlendirdi.
Uzun yıllar sergi davetiyelerimin arkasına da kendimi anlatırken çok zorlanmışımdır ve hiç sevmemişimdir. Bana kalsa bu şekilde yayınlatırım ama Sevgili Arzu Hanım karar versin, altta beni anlatan yıllarım var. Teşekkür ederim.
*NUR TÜRK
*18.08.1961 BOLU DOĞUMLU
*GAZİEĞİTİM MESLEK YÜKSEKOKULU-GELENEKSEL EL SANATLARI BÖLÜM MEZUNU
*11 YIL MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI OKULLARDA ÖĞRETMENLİK YAPTI.
*1990/1992 BARTIN TV DE KADINLARA YÖNELİK PROGRAMLAR YAPTI.
*1989-1991 BARTIN ENGELLİLER DERNEK BAŞKANI
**1991-1992 BARTIN ELSANATLARI DERNEK BAŞKANI
*2001 YILINDA GELENEKSEL ELSANATLARIMIZDAN OLAN İĞNE OYALARIMIZIN, HİKÂYELERİNİ ARAŞTIRMIŞ, PROJE OLARAK SUNDUĞU TRT GAP TV NİN DESTEĞİ İLE ÇEKİMİ YAPILMIŞ, BELGESEL NİTELİĞİNDE 9 BÖLÜM OLARAK YAYINLANMIŞTIR. BÖLÜM METİNLERİNİ YAZDI.
*2003 YILINDA TRT NİN AÇMIŞ OLDUĞU RESİM YARIŞMASINDA MANSİYON ALDI.
*KENDİ ATÖLYESİNDE RESİM ÇALIŞMALARINA DEVAM ETMEKTEDİR.
*2002 TESK GALARİSİNDE- RESİM SERGİSİ
*2004 KONRAD ADENAUER VAKFI- RESİM SERGİSİ
*2005 ATATÜRK EĞİTİM HASTANESİ- RESİM SERGİSİ
*2006 ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ RESİM- SERGİSİ
*2008 EYÜP BELEDİYESİ İST-RESİM SERGİSİ
*2009 DEVLET DEMİR YOLLARI MÜZESİ- RESİM SERGİSİ
*2011 –DEVLET DEMİR YOLLARI MÜZESİ-KARMA RESİM SERGİSİ-ULUSLARARASI VE 80 SANATÇININ KATILIMINI ORGANİZE ETTİ.
*SAKÜDER ÜYESİDİR.
*SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDE KADIN ÇALIŞMALARI YAPMAKTATIR.
*GENÇ KIZ SIĞINME EVİ BAŞKAN YARDICISI.
* 10-KARMA RESİM SERGİSİ-ÇEŞİTLİ İLLERDE, FESTİVALLERE KATILDI.
*ÇEŞİTLİ YERLERİ, KÜLTÜRLERİ, İNSANLARI TANIMAYI VE ONLARIN HİKÂYELERİNİ DİNLEMEYİ, YAZMAYI, FOTOĞRAFLAMAYI SEVEN, BİRİ OLARAK YAŞADIKLARIMI SENARYO ve ROMANLARIMLA ANLATMAK İSTİYORUM.
Ne zaman
Yazmaya ilk ne zaman karar verdiniz, yayınlamayı düşündüğünüz (hazırladığınız) son kitabınız ne zaman yayınlanacak /yayınlandı?
Nur Türk: Kişinin sesini duyurmak istediği, anlatacağı konular varsa, bir yolunu bulup yazıya, resme, müziğe, filime dönüştürür. Bu süreç eğitim, yetenek, sabır ve çok çalışmakla geçer. Benim için bu süreç epey uzun oldu. “Elma güzeli “ Romanımı 2015 yılında yayımlandı.
Duygusal, psikolojik ve fiziksel şiddeti yaşamış, tanıdığım kadın arkadaşımın yaşam hikâyesinden esinlenerek, iki yıl emek verip yazdığım romanımın ismi ”SEN HAYATINDA HİÇ KADIN OLDUN MU?”
2017 yılının son aylarında, ya da 2018 yılının ilk aylarında yayınlanabilir.
Ne
Kitaplarınızı bize özetleyebileceğiniz cümleler ne olur?
Nur Türk: “ELMA GÜZEL “1960 -2007 yılları arasındaki bir yaşam hikâyesi; Irkçılığın, cehaletin ve din bezirgânlığının toplumları ne gibi felaketlere sürüklendiğini, Yakın geçmişimizin yüz kızartan gerçekleriyle oraya buraya savrulmuş insanların trajedisini ve sevginin ne kadar büyük bir silah olduğunu okuyacağınız birçok yaşamı içine alan bir roman.
“SEN HAYATINDA HİÇ KADIN OLDUN MU? “Yayınlanacak olan kitabımın kahramanı (Şehnaz) birçok kadını dillendirecek, her kadın kendinden mutlaka bir şey bulacak.
Bizi yetiştiren kadın eğer cahilse, babamız kim olursa olsun, bir ilim adamı babamız dahi olsa, sonuç değişmez. Bütün sonuç, elinde yetiştiğimiz kadındadır. İyi bir hayatımız varsa veya zor bir hayatın içindeysek, bunda tek etken hayatımızdaki kadındır.
Kadınlar uyanırsa, çocukları da uyanır aydın bir nesil olur. Aydın kesimde gerici düşünen ve uygulayan hükümete oy vermez, onlarda siyasi gücünü yittirirler, bunun için kadınların ezilmesine, şiddet görmesine, tecavüze uğramasına, çalışmamasına peşkeş çekiyorlar. Gerek medyada yer alan aşırı haberler gerekse kadınlara bu tarz hareketlerde bulunanların aldığı hafif cezalar, kadına karşı olan bakış açısını tamamen değiştirmiş ve kadının değerini ayaklar altına almaya başlamıştır. Sadece eşitsizliği derinleştirmekle kalmıyor. Adil olmayan bir kavram kargaşası yaratıyor. Bir Kadının yaşam haklarını elinden alıyor.
Nerede
Edebiyat dünyasında kendinizi nerede tanımlarsınız?
Nur Türk: Henüz edebiyat yolculuğumun çok başındayım. Kendimi bir yerlerde tanımlamayı pek sevmiyorum çünkü bu yolculuk sürekli gelişmekle devam edeceği için gitmek istediğim edebiyat yolculuğumdaki zaman dilimini önemsiyorum. . Edebiyat dünyasının da kendi içinde sistemi var. İçindeki popülariteden uzak durarak, tuzaklarına düşmeden çevreme ışık tutan, yazdıklarımla ve düşüncelerimle üretmeye odaklanan farkı yakalamaya çalışan bir yerdeyim.
Nasıl
Yazar ve okurlar arasında kurulan köprü sizce nasıl olmalı?
Nur Türk: Yazar fırından yeni çıkmış taze ekmeği yazdığında, okuyucu ekmeğin sıcaklığını, kokusunu, kıtırlığını hissediyor ve lezzeti tatmak istiyorsa, Ya da “bende öyle yapardım, tıpkı beni anlatmış, of ya sanki o laf bana söylendi ”kısacası okuduklarını okuyucu hissedebiliyorsa köprüyü kurmuş olursunuz.
Yazan ve okuyan iç içe geçebilmeli, Bu yüzden yazılarımda Samimiyete çok önem veriyorum çünkü samimiyetin karşı tarafa çok doğru geçebildiğini biliyorum. Zaten genel olarak mantığıyla değil, yüreğiyle yazan biriyim.
Neden
Okurlar sizin kitaplarınızı neden okumalı?
Nur Türk: Bu topraklarda bizim insanımızla yaşıyorum, yaşadıklarımızın çoğu ortak, sevinçlerimiz, acılarımız ama kişilere göre tepki ve farklılık gösteriyor bu kavramlarımız. Kişinin yetişme tarzı ve algısıyla ilgili oluyor. Ben toplumdaki bu tarz kişileri roman kahramanları yapıyorum.
Örneğin, yayınlanacak olan romanımdaki kadın karakter dadı ile büyüyen, eğitimli anne babanın kızı, maddi durumları iyi, Üniversite mezunu bu kadın şiddetin, tecavüzün her çeşidini yaşıyor. Sanırız ki kırsal kesimdeki kadınlar yaşar böyle şeyleri….Etki-tepki ikileminin yaşamımızda bize neler yaşattığını, ayıp, günah, sus, el alem ne der sisteminin içinde büyüyen kadınların ve erkeklerin hikayelerini yazıyorum.
Ben şanslı bir çocukluk geçirdim. Çok anı ve masal dinledim. Yıllar içinde dinlediklerimin çok değerli olduğunu anladım, Çünkü hepsi üç yüzlük sayfalık romanlar olacak şekilde.
Gerçek hayatlardan esinlenerek yazdım ve yazıyorum. Evet birazda ukalalık yapıyım, benim kitaplarım tıpkı fırından çıkmış taze ekmek gibi, kokusunu burnunuz, sıcaklığını yüreğiniz hissedecektir.