Frankfurt’ta düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamasında anadil öğretmenlerinin Türkçe ve Türk öğrenciler için önemine dikkat çekildi. Frankfurt Konsolosu Özkan Durmaz, yurtdışında Türkçe için yapılan çalışmalar ve fedekarlıkların çok değerli olduğunu söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk’e „Başöğretmen“ ünvanının verilişinin 87.nci, bugünün de Öğretmenler Günü olarak kutlanışının 34. yıldönümü Frankfurt’ta kutlandı. Hessen Türk Öğretmenler Derneği’nin (TÖDER) İKS Okulu’nda düzenlediği kutlamaya Konsolos Özkan Durmaz, Eğitim Ataşesi Şadan Özdirik ile öğretmenler ve yakınları katıldı. Kutlamada TÖDER korosu ile Anıl Altıntaş ve Kenan Fırat sahne aldılar.
‘Yurtdışındaki Türkler için o kadar önemlisiniz ki..’
Konsolos Özkan Durmaz öğretmelere seslenerek “Yeni nesil sizlerin sayenizde halen Türk kalacak, kendi kültürünü bilecek. Yurtdışındaki Türkler için o kadar önemlisiniz ki çocuklarımızı geleceğe hazırlamak noktasında çok değerli çalışmalar yapıyorsunuz. Sorunların da farkındayız” dedi.
Frankfurt’ta yeni atanan Eğitim Ataşesi Şadan Özdirik de Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra güçlenmesinin tek sebebinin eğitim ve öğretmenler olduğunu belirterek, “Ülkelerin en büyük dinamikleri öğretmenlerdir. Öğretmenler insanların ayakları üzerinde durmalarında, bir ülkenin ekonomisinde, kalkınmasında en çok emekleri olanlar. Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun” dedi.
‘Gençler fanatik akımlara kapılıyor’
Almanya Türk Öğretmenleri Dernekleri Fedarasyonu (ATÖF) Başkanı Yücel Tuna da ırkçılık, aşırı milliyetçiliğin arttığı dönemlerde yabancı düşmanlığının da yükseldiğini, göçmen gençlerin suça itilme oranının arttığını söyledi. Toplumda azınlıkların her türlü ayrımcılığa, düşmanlığa ve dışlanmaya karşı korunması gerektiğini kaydeden Tuna, „Gençler kültürlerini iyi tanımadıkları ve anadillerini öğrenmedikleri zaman gelecek konusunda umutsuzluğa ve aşırı fanatik ideolojik akımlara kapılıyorlar. Çok kültürlü toplumun kabul edilmemesi göçmen öğretmenleri de olumsuz etkiliyor. Öğretmenler öğrettikleri dil ve kültür eşit sayılmadığı için kendilerini işlevsiz olarak görüyorlar“ dedi. TÖDER Başkanı Zeynel Fırat ise “Mustafa Kemal benim mirasım akıl ve ilimdir” diyor. Bizler Mustafa Kemal’in mirasıyla aklı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Betül öğretmen topluma seslendi
Kutlamada Öğretmen Betül Akdağ’ın okuduğu metinle ayakta alkışlandı:
Ben bir öğretmenim. Yedi yaşından beri mezun olamadığı bir okulun tebeşir tozlarından, pırıl pırıl hayatlar inşa eden biriyim.
Ben bir öğretmenim. Sevgiyi, barışı, hoşgörüyü, estetiği, sanatı, bilgiyi, doğayı ve evreni görecek gözün perdesini indirenim.
On bin yıllardan yoğalıp elime düşen, o simsiyah mermeri incelikle yontan ve içerdeki cevheri aydınlığa çıkaran benim.
Ben bir öğretmenim. Bütün dünyayı belki de tek bir dokunuşuyla değiştirme gücüne sahip biri. …
Kimdir tarihe malolmuş ender insanlar? İşte onların aklına ışığı, eline meş’aleyi, ayaklarına mecali veren benim.
Hiç tevazu gösteremem, bağışlayın.
Bütün ezgilerin notalarını kendi ellerimle yazmışım sayın.
Sayın ki bütün bu tarih bendendir.
Yazılmış yazılacak bütün kitaplar, keşifler, ilerlemeler hep benim sayemdedir. Çünkü emanet edilen bütün o bahçelere, o bütün tohumları sesimle ektim.
Bana kalsa dünyayı rengârenk bir çiçek bahçesinden bile güzel resmederdim yaaa…
Keşke insana insanı yem eden, çağların artığı o simsiyah kuzgunu vurabileydim.
Ne ki ben bir öğretmenim
Daha demin bir okulda ana dilini bilmeyen çocuklarım “Orda Bir Köy Var Uzakta” şarkısını söyleye söyleye evlerine dönerken, arkalarından bakıp yüreğini gözyaşlarıyla yıkayan yumuşacık bir yürekten ibaretim.
Siz – minicik sıralarda büyüyüp, kocaman koltuklarında dünyayı yönetenler
Siz – sayı saymayı benden öğrenip dünyanın bütün finansını şekillendirenler
Siz – daha dün çamurdan arabalar yapmayı öğrettiğim, şimdi tanklar tüfekler silahlar yapan çocuklarım
Lütfen anımsayın.
Işığı anımsayın ve aydınlığa el verin.
