Suriye’deki “Güvenli Bölge”nin oluşturulması amacıyla Türkiye ve Rusya arasında gerçekleşen Soçi Zirvesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Aytuğ Atıcı, varılan mutabakatın sahada ne gibi değişiklikler getireceği konusunda açıklamalar yaptı.
Mutabakat öncesinde, operasyona ara verilen 5 günlük sürecin çok değerli olduğunu belirten Atıcı, “Operasyonun durduğu günlerde zaman zaman saldırılara maruz kalsak da silahların susması, barış görüşmeleri açısından umut vericiydi. Rusya ile varılan mutabakat sonucu verilen 150 saatlik süre de barış süreci için çok sevindirici. Harekâtın bu şekilde durmasını barışa giden yolda önemli olarak görüyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin mutabakat öncesi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile yaptığı 120 saatlik anlaşma sonrası beklediği geri çekilmeyi göremediğini vurgulayan Aytuğ Atıcı, “Bunun en büyük sebeplerinden biri Türkiye’nin 480 km’lik alanda etkili olmak istemesidir. Öte yandan Rusya ile varılan mutabakat sonucu 120 km’lik alan içerisinde kontrolü sağlayacaktır. Mutabakatın 3. maddesine bakarsak eğer Tel Abyad – Resulayn arasındaki bölgede, mevcut Barış Pınarı Harekât alanında, şu ana kadar Türkiye’nin elde etmiş olduklarını koruyacağını anlıyoruz” dedi.
YPG mevcut durumu koruyacak
“Türkiye’nin 30 km derinliğe inemediğini, belli başlı alanlarda kontrolü sağladığını görüyoruz.” diyen Atıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılan bazı açıklamalarda 120 km’lik alanda 30 km’lik derinliğe inildi ve YPG/PYD çekildi deniliyor. Hayır, bu böyle değil. Bunu anlayabilmek için mutabakatın 6. maddesine göz atmamız gerekiyor. Münbiç ve Tel Rıfat yani Fırat nehrinin hemen batısındaki iki bölge için YPG/PYD gibi unsurların tamamının çıkarılacağı belirtiliyor. Ancak geri kalan 120 km’lik alan için mevcut durumun korunacağı ifadelerini görüyoruz.”
“Kazanım olarak görmemiz mümkün değil”
Anlaşmanın diğer bir maddesine dikkat çeken Aytuğ Atıcı, şunları kaydetti:
“Biz bütün dünyaya 32 km’lik bir alanı etki altına alacağız diye haykırmış iken, sadece 10 km’lik bir alanda Rusya ile ortak devriye gezmeyi kabul ettik. Yani istediğimizin çok daha gerisinde bir kazanım elde etmiş olduk. Soçi anlaşmasına bakınca Suriye ile oluşturulan 10 km’lik güvenli bölgenin sınırında Rusya Askeri Polisi ve Suriye’nin silahlı güçleri olacak. Kontrol Türkiye’nin elinde olmayacak. Burada da istediğimizi elde edememiş oluyoruz. Rusya’nın Türkiye’yi tamamen sınırın arka hattına itmemesi ve 120 km’lik bölgede mevcut durumunuzu koruyun demesinin sebebi ise o bölgede IŞİD teröristlerinin varlığıdır. Daha önce de Türkiye’nin ABD ile yaptığı anlaşmada denildiği gibi eğer Türkiye oraya askeri birlik gönderirse IŞİD’lilerin de sorumluluğunu üstlenmiş olacaktı ve oldu. Bütün bunların hiçbirini kazanım olarak görmemiz mümkün değil.”
Suriye’den gelen bilgilerin YPG/PYD unsurlarının Suriye rejimine katılmak istediğini, yönetimin de buna sıcak baktığını aktaran Atıcı, “Daha önce sınırımızda bulunan YPG/PYD unsurlarının sadece üniforma değiştirerek kendi yerlerini muhafaza edecekleri anlaşılıyor. Hâl böyle olunca Suriye’ye girmemize sebep olan güvenlik tehdidini çözememiş olduğumuzu görüyoruz. Bütün bunları göz önünde bulundurunca hiçbir kazanımımızın olmadığını söyleyebilirim” değerlendirmesini yaptı.