FRANKFURT
Tiyatro Frankfurt’un düzenlediği 11. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, Ayla Algan anma etkinliği ve John Steinbeck’in ‘Fareler ve İnsanlar’ adlı oyunuyla başladı.
Festival Başkanı ve Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu, açılışta yaptığı konuşmada festivalin onursal başkanı Ayla Algan’ın “Türk tiyatrosunun Avrupa’da var olmasını çok istiyorum. Bunun için son nefesime kadar çalışacağım” sözünün kendilerine miras kaldığını söyledi.
Kellecioğlu, “Bu sözü yerine getirmek için bir çok güçlüğe göğüs gererek gönüllü arkadaşlarımla 11. festivalimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar yüzden fazla oyunu, sanatçılarımızı Avrupa ile buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yüreklere diktiğimiz fidanlar büyüyüp yeşerdikçe, birbirine sıkı sıkıya bağlanan, hiçbir ayrım yapmadan birbirine tutunabilen bir toplum buluşmasında rol aldığımızı düşünüyoruz. Festivaller bizi benzerlerimizle buluşturan bayramlardır” dedi.
Başkonsolos Tunçer, Festival Başkanı Kellecioğlu’na “Türkiye dışında yapılan tiyatro festivallerinden en önemlilerden biri olan etkinliğe imza atan, emek veren ve katkı sunan tüm tiyatro gönüllülerine şükranlarımızı sunuyoruz. Frankfurt ve çevresindeki kültürler arası gelişimine katkıları nedeniyle Tiyatro Frankfurt Derneği ve üyelerini, gönüllülerini yürekten kutluyoruz.” ifadesi yer alan bir plaket verdi.
Slovenya Başbakanı Robert Fico’nun korona ve aşı konusunda farklı düşündüğü için silahlı saldırıya uğradığını savunan Levent, “Festival rüştünü ispatladı. 11 yıl önce ‘Sanata evet’ demiştik. Bugün esasen yaşamın bütününü anlatan bu ifade, insan beyninin belli bir kaliteye ihtiyaç duyduğunu dile getiriyor. Bu insanın kültürler arası diyalog benzerliğini anlaması, çeşitliliğe saygı duyması, bu çeşitliliğin içinde benzerliliği farketmesiyle mümkündür. Bu festival dünyaya olacak bir hareketlerden bir tanesidir. Slovekya Başbakanı koronanın virüs olmadığını, aşının da insanlara zarar verdiğini söylemesi sonrasında kurşunlandı. Ne tür oyunlar döndüğünü farkediyoruz. Bunlar insanların sağlığına zarar veriyor, endişe, güvensizlik artıyor. Sanat duyarlılığı ile baktığımız zaman böyle yalanları kabul etmiyoruz. Bu festivallerin artması, insanların birbirini tanıması, birbirlerinin aptal olmadıklarını farketmesi dünyanın geleceği açısından son derece önemli. Bu festivain Frankfurt’tan tüm dünyaya örnek olmasını diliyorum. Çok önemli bir hareket olduğunu önümüzdeki yıllarda farkedeceğiz” diye konuştu.
Başkonsolos Tunçer: Türk toplumu festivale sahip çıkmalı
Festivalin Frankfurt ve çevresinin kültür, sanat hayatına ciddi bir katkı olduğunu belirten Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer de, “Bu festivalin parçası olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Festivalimizin her geçen yıl daha ileri gittiğini görmek, festivale olan emeklerimizin boşa gitmediğini ve doğru yolda olduğumuzu bize gösteriyor. Festivalimizin bu noktaya gelmesinde en büyük emek Tiyatro Frankfurt ekibinin. Ülkemizden festivale gelen sanatçı ve tiyatro emekçilere de şükranlarımızı sunuyorum. Festivale ruhunu veren sanatçılarımız Haldun Dormen, Tamer Levent, Ayşenil Şamlıoğlu’na destekleri nedeniyle teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sene başında kaybettiğimiz Ayla Algan müstesna bir sanatçıydı. Bizim açımızdan Ayla Algan’ı çok daha özel kılan, Türk Tiyatro Festivali’ne yürekten, inanılmaz katkısıdır. Bunu kelimelerle izah etmek mümkün değil. Bu sene aramızda olabilmeyi çok istedi. Ruhu şad olsun, bizlere unutulmaz bir miras bıraktı. Bu Frankfurt’taki son tiyatro festivalim. Festivalin bir üyesi gibi çalışmaktan gurur ve onur duydum. Festivalin geleceğe taşınabilmesi için Frankfurt’taki Türk toplumunun sahip çıkması ve festival ekibine destek vermesi gerekiyor” diye konuştu.
“Türkiye ile ilişkilerin yeniden değerlendirilmesinin tam zamanı”
Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner, konuşmasında Alman siyasetçi ve toplumuna seslendi. Himayesinde gerçekleşen festivali onurla desteklediğini kaydeden Arslaner, “Çok kültürlü bir yaşamın mevcut olduğu bölgemizde Türk tiyatrosu da 11 yıldır toplumun vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu Tiyatro Frankfurt’un başarısıdır. Bu durum farklı bir kültürle iç içe büyüyen çocuklarımızın kendi kültürlerini tanımalarına, aidiyet duygularının pekişmesine özgüvenlerinin güçlenmesine katkı sağlamaktadır. Sahnelenen eserler ülkenin dili, sosyal ve politik yaşamın bir yansımasıdır. Bu açıdan bu yılki festival benim için özel bir anlam taşıyor. Mart ayında yerel seçim sonuçlarına bakıldığında Türkiye’de demokrasi algısının yeni bir ivme kazandığını söylemek mümkündür. İşte bu noktada Alman siyasetçilerine ve toplumuna sesleniyorum. Türkiye ve Türk halkı ile ilişkilerin yeniden değerlendirilmesinin tama zamanı. Biz Frankfurt kenti olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Eskişehir kardeş şehrimiz, İstanbul ve İzmir ile ilişkilerimizi güçlendiriyoruz” dedi.
Festival 26 Mayıs’a kadar sürecek
Festival Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosluğu, Frankfurt Büyükşehir Belediyesi, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, desteği ve Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ile Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner’in himayesinde yapılıyor.
Festival kapsamında 18 Mayıs’ta Ankara Devlet Tiyatrosu “Gidio’nun Düğümü”, 19 Mayıs’ta Antalya Devlet Tiyatrosu çocuk oyunu “Masal Treni”, Tiyatro Hemhal “Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit”, 20-21 Mayıs’ta “Şakşakçılar”, 24 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “Sivrisinekler”, 25 Mayıs’ta Tiyatro Dan “10 Yıl Sonra”, 26 Mayıs’ta Tiyatro Siyah Beyaz ve Renkli “Fanatik” adlı eserler izlenebilecek.
Tiyatro Frankfurt’un 20. yılını da kutlayacağı etkinlikte oyunların büyük bir bölümü Türkçe ve Almanca üst yazı ile sunulacak.