KÖNİGSTEİN
Irkçı parti “Almanya için Alternatif” (AfD), 10. yıldönümünde Frankfurt yakınlarındaki Königstein kasabasında biraraya geldi. AfD’nin onursal liderin Alexander Gauland, siyah bir Audi marka makam aracı ve polis estortu desteğiyle toplantı salona ulaştı.
Aşırı sağcıları, toplantının yapıldığı “Haus der Begegnug” salonu önünde Alman Sendikalar Birliği (DGB), antifaşist gruplar, dini cemaatler ile sivil toplum örgütlerinden oluşan geniş çaplı ittifak karşıladı. Sokakları dolduran yaklaşık 3 bin antifaşist, AfD’lileri, Königstein merkezinde ‘çok renkli insan zinciri’ oluşturup ‘Naziler defolun’, ‘Faşizm düşünce değil, suçtur’ dediler. Protestocular ellerinde “AfD utanç kaynağı”, “Faşizm düşünce değil suçtur”, “AfD demokrasi için zehirdir”, “Faşizm bir daha asla”, “Nineler aşırı sağa karşı” ve “Irkçılık alternatif değildir” dövizleri de taşıdılar.
Yapılan konuşmalarda Hitler döneminin asla unutulmamasını dile getiren antifaşistler, AfD’nin demokrasiye, birlikte yaşama, aşırı sağcı görüşüne uymaya herkes için tehlike olduğuna işaret ettiler. Hitler’in gökten inmediğini kaydeden siyasi parti temsilcileri, “Hitler, demokratik araçlarla iktidara gelmişti. O zaman işçi sınıfı, demokrasi güçleri param parçaydı. Bundan ders çıkarmalıyız. Bugün de demokrasiyi, hukuk devletini, birlikte yaşamı ve değerlerimizi hedef alıyor. AfD’ye karşı güçlü bir sinyal gönderiyoruz. Bu on yılı kutlamak için hiçbir sebep yok. 10 yıl insan haklarına karşı çıkışınızdır. Siz sadece Çevre ” dediler. Königstein Yeşiller Sözcüsü Patricia Peveling de “AfD nerede ne kutlarsa kutlasın. Ama kentimizde değil. Königstein çok renkli, açık bir kenttir. Biz demokrasiyi ve hukuk devretini savunuyoruz” dedi.
‘Aufstehen gegen Rechts’ adım adım takip ediyor
Kuruluşundan bu yana AfD’nin hedefi, söylemleri tartışılageldi. Almanya’da son on yılda ırkçılık ve aşırı sağ şiddet ve terör olaylarıyla AfD’nin yükselişiyle ilintili olduğu iddia ediliyor. İlk yıllarda genellikle “Avrupa şüphecisi profesörlerin partisi” olarak küçümsenen partinin amacının aslında milliyetçiliği geriye dönük bir toplum modeliyle birleştirdiği belirtiliyor. İlk kuruculardan sadece Gauland kalan AfD’nin bu süre içinde aşırı sağa kaymasına dikkat çekiliyor.
Özellikle Attac Almanya, Genç Sosyalistler ve Almanya’nın Doğa Dostları, Nazi Rejimi Zulmüne Uğrayanlar Derneği/Anti-Faşistler Derneği (VVN/BdA) ve Die Linke (Sol Parti) tarafından desteklenen ülke çapındaki “Aufstehen gegen Rassismus – Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk” (AgR) ittifakının yöneticisi Irmgard Wurdack, “AfD, onun aşırı sağcı dünya görüşüne uymayan herkes için ve demokrasi için ciddi bir tehlikedir” dedi. AgR’nin AfD’ye karşı yürüttüğü kampanyalara sendikalar, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, Sağa Karşı Nineler‘in de aralarında olduğu pek çok inisiyatif, siyasi grup ve sivil toplum kuruluşu ile tek tek birey de katılıyor. Ülke genelinde yaklaşık 70 yerel ve bölgesel AgR grubu ve ittifakının ırkçılık ve faşizm karşıtı direnişi örgütlediği biliniyor.
Irkçı terörün parlamento kolu iddiası
Aufstehen gegen Rassismus‘den yapılan açıklamada, AfD’ye karşı parlamenter ve parlamento dışı protestolara acil ihtiyaç olduğuna dikkat çekilerek: “AfD özünde faşist bir partidir. En son 2022’deki Riesa Parti Kongresi’nde, partideki açıkça faşist olan ve sadece resmi olarak feshedilen ‘kanadın’ kararları verdiği açıkça ortaya çıktı” denildi. AgR’yi destekleyen VVN/BdA’nın yöneticisi Thomas Willms da “Yıllarca AfD’yi sözde ılımlı güçlere atıfta bulunarak küçümseyen geniş halk kesimleri, partinin kamusal alana nüfuz kazanmasını kolaylaştırdı. AfD bu sayede giderek daha fazla sağ ve ırkçı terörün parlamenter kolu haline gelirken, çizme Nazileri, sağcı muhafazakarlar ve sağcı özgürlükçüler arasında oldukça aktif bir şekilde köprüler kurdu” dedi.